Cuma günü sinemalarda vizyona girecek olan Türk yapımı,107 dakika süreli,dram türündeki filmin yönetmen koltuğuna Erden Kıral oturmuş.Başrolleri ise Nurgül Yeçilçay,Mert Fırat,Vildan Atasever,İlyas Salman,Hakan Karahan,Ayça Damgacı ve Hakan Yufkacıgil paylaşmış.Tamamı İzmir’de çekilen filmi bugün Kanyon’da basın gösteriminde izledim.70’li yıllarda paramparça olmuş,4 çocuklu fakir bir ailenin başından geçen olaylar,pis,dar sokaklarda,köhnemiş evlerde verilen yaşam mücadelesi çarpıcı şekilde beyaz perdeye aktarılmış.Bu tür dram filmlerinde çıtayı yüksek tutan Erden Kıral’ın ”Gece”sini genel olarak beğendim.Ancak,havada kalan içi boş karakterler ve havada kalan bir sürü sorular yumağı beni rahatsız etti.
Ayakkabı kalfası olan erkek kardeşin neden tutuklandığı,neden açlık grevine gittiği bir türlü anlaşılamadı.Yine büyük ağabeyin ne iş yaptığı,neden terörist damgası yediği,neden vurulduğu anlaşılamadı.Ben sandım ki ağabey gelecek herkese kol kanat gerecek,aileyi toplayacak,kötülere karşı duracak!!! Nerdeee:)..Bence bu içi boş karakterler olmasa da olurdu.Eğer filme bir karakter koyuyorsan içini, nedeni ile niçini ile korkmadan doldur.Dolduramıyorsan koyma,bizide yorma.Ailenin kürt olduğunu,doğudan gelip İzmir’e yerleştiklerini,büyük oğulun terörist olduğunu,küçük oğulun haksızlık ve eşitsizlik karşısında patronlara ve devlete karşı bir oluşuma dahil olduğunu 107 dakika içerisinde neden vurgulamıyorsun? Neden ve kimden korkuyorsun? Seyirci bunları öğrenmek için basına gönderilen Sinopsis’i,Senaryo’yu yada yönetmen görüşünü mü okumalı? Kısacası yüzeysellik E.Kıral’a yakışmamış deyip konumuza geri dönelim.
Filmde,Nurgül’ün ağzından çıkan ”-fakirlik delikanlılığı bozar” ve ”-biz gençliğimizi hayata sadaka diye verdik” replikleri 70’li yıllardaki İzmir’in arka sokaklarını çok iyi özetlemiş aslında.Film seslimi çekilmiş,sonradan seslendirmemi yapılmış bilmiyorum ama Nurgül’ün sesi o bedene yakışmıyor.Sesi,fiziksel oyunculuğuna uymuyor.Bence Nurgül,sadece rolünü yapsın,seslendirmeyi başkası:).Filmin oyunculuklarını tek tek ele alırsak hepsi birebir sahnelerde çok başarılılar.Zaten biz Türk’ler dram dedim mi 1 numarayız,yeterki işimiz ağlamak-ağlatmak olsun:).Eski tüfek İlyas Salman pavyon sahibi rolünde oldukça başarılı.Pezevenk rolünde Mert Fırat,pavyon kadını rolünde Ayça Damgacı ve erkek kardeş rolünde Hakan Yufkacıgil’de canlandırdakları rollerinde oldukça iyiler.
FİLMİN KONUSU : Doğudan evlerinin boşaltılması nedeniyle İzmir’e göç eden kürt ailesinin babası yeni yaşama alışamaz ve evi terk eder.Bu durumdan bütün aile etkilenerek parçalanır.Evin kızı Süsen(N.Yeşilçay),çocukluk aşkı Yusuf’la (M.Fırat) evlenir.Ancak,parasızlık zamanla ikisinin karakterini de değiştirir.Süsen,pavyonda konsamatrislik,Yusuf’da fedailik yapmaya başlar.Parasızlık ve çaresizlik onları çeşitli ahlaksız yollara iter.Yusuf,artık karısını patrona ve başkalarına pazarlamaya başlar.Diğer kardeşler ise hayatın dikenli yollarında tutunmaya çalışır.
İYİ SEYİRLER