Gucci Ailesi
Seks, İhanet, Zenginlik
Sir Ünvanlı üç kez Oscar adaylığı bulunan, daha çok aksiyon-macera-gerilim-bilimkurgu filmleri ile ün yapmış 1937 doğumlu İngiliz yönetmen Ridley Scott, bu kez gerçek yaşamdan uyarlanan bir yapımla sinema salonlarına giriş yapıyor.
Scott, ”Sara Gay Forden” isimli kitaptan senaryolaştırılan Gucci Ailesini anlatan filmini, Gucci ailesinin nerelerde yaşadığını seyirciye göstermek için Milano, Gressoney, Roma, Como Gölü ve Floransa’da çekmiş. Ailenin yaşadığı evleri, iş yerlerini, uğrayıp birşeyler yiyip içtikleri kafeleri, tüm Milano’lular için bir kurum olan Luini fırınını, o dönemi yansıtan kıyafetleri, arabaları, İtalyan lokasyonlarını, makyajı, müziğini en ince ayrıntısına kadar düşünüp hiçbirşeyi atlamamış.
Yönetmen, yukarıda saydığım olumlu işlerin yanında, gerçek bir yaşamdan uyarlanan filminde; seks, ihanet, zenginlik ve 1980’lerin tüm aşırılıklarına sigara içmeyi özendiren oldukça bol olan görüntülerin yanında acımasız küfürlere de yer vermiş. Evli karakterlerin aşırı tutkulu seks sahneleri ve çıplak erkek poposunun görüntüleri de filmin bonusu olmuş. Gelelim filmin konusuna…
Gucci Ailesinin yaşamını değiştiren kadın…
Patrizia Reggiani (Lady Gaga), Maurizio Gucci (Adam Driver) isimli gençler davet edildikleri bir parti de tanışırlar. Orta halli bir ailenin kızı olan Patrizia, ünlü Gucci ailesinin veliahtı olduğunu öğrendiği Maurizio’nun peşini bırakmaz. Oldukça hırslı bir kız olan Patrizia, alttan girip üsten çıkar ve delikanlıyı kendine aşık eder. Maurizio’nun babası Rodolfo Gucci (Jeremy Irons), oğlunun servet avcısı olarak gördüğü bu kızla evlenmesine karşı çıkar. Maurizio, babasını dinlemeyerek Patrizia ile evlenir. Bu evlilikten bir kız çocukları olur.
Bu sırada Maurizio’nun amcası Aldo Gucci (Al Pacino), işe yaramaz, yetersiz, aptal oğlu Paolo Gucci’nin (Jared Leto) başarısızlığından muzdariptir. Yeğeni Maurizio’dan oldukça umutlu olan Aldo yeni evlenen çifti ziyarete gelir ve onları Amerika’ya davet eder. Gözü yükseklerde olan, Gucci imparatorluğunu yönetme hırsına kapılan aç gözlü Patrizia, hareket ve davranışları ile Maurizio’yu sıkmaya başlar. Patrizia’nın para hırsı, aç gözlülüğü hikayeyi, bilinen sona doğru sürüklemeye başlar…
Aşk, açgözlülük ve cinayet
Bu yapımı belgesel olarak tanımlamakda mümkün. Çünkü, filmi izlemeye gittiğinizde anlatılan hikayenin yaşanmış gerçek bir hikaye olduğunu, karakterlerin gerçekten var olduğunu ve aralarında geçen bazı dialogların o yaşanan dönemde gerçekten yapıldığını bilmek filmi gerçeküstü hale getiriyor.
Yönetmen, filminde genel olarak aşk, açgözlülük ve cinayete odaklanırken eksantrik işlere, İtalyan tuhaflıklarına, karakterlerin davranış biçimlerine ve bu hikayenin sahip olduğu yapmacıklığa da el uzatmış. Bir kadının, içine girdiği aileyi hırs ve kıskançlık uğruna kaçınılmaz sona sürüklediği ve nasıl yok ettiği çok yalın bir dille anlatılmış. Evet; kralları, padişahları ve hanedanlıkları da kadınların bu hırs ve kıskançlıkları bitirmedi mi? Aslınına bakarsanız bu cahil ve hırslı Patrizia’yı bu hale gitirenin falcı kadın olduğunu, onu olumlu yönde etkilemesi gerekirken sürekli kendisinden para koparmak için fitlemesini unutmamak gerekiyor. Aman siz siz olun falcılara, büyücülere inanmayın onlardan uzak durun. Sizi de olumsuz işlere yönlendirip başınıza olmadık işler açabilirler.
Patrzia’nın Gucci ailesine girişi ile Gucci ailesinin olumsuz yönde değişen yaşamlarının gözler önüne serildiği yapımda rol alan oyuncular, kostüm, makyaj ve oyunculuk olarak çok iyi bir karakterizasyona sahipler. Hepsi rollerine çok iyi hazırlanmış. Tüm oyuncular vücut dili ve mimiklerini mükemmel bir şekilde kullanıyorlar.
Jared Leto
Özellikle Lady Gaga ve Jared Leto harikalar yaratıyor. 94. Oscar’a Spenser filminde Dina’yı canlandıran Kristen Stewart uzanamazsa Lady Gaga alır diye düşünüyorum. Jared Leto, bu filmde gösterdiği performansla En İyi Yardımcı Erkek oyuncu ödülünü kesinlikle kazanacağını düşünüyor ve tek geçiyorum. Bu şahane oyunculuk şovunu kaçırmamanızı öneriyorum. Bu film, sadece Jared Leto için bile izlenmeye değer bir yapım.
Setten sete koşan yetenekli oyuncu Adam Driver’ı bu sıralar hemen her filmde görmeye başladık. Tecrübelerini konuşturan eski tüfekler Al Pacino ve Jeremy Irons oldukça iyiler. Filmin en zayıf karakteri ise falcı kadın rolünde ki Salma Hayek, seyirciye olmasa da olurmuş dedirtiyor.
Guccio Gucci
1900’lü yıllarda ”belboy” olarak çalışırken zekasını ve girişimciliğini kullanarak 1921 yılında ”Gucci” markasını yaratan Guccio Gucci‘nin kurduğu şirkette şu an hiçbir Gucci ailesi ferdi yer almıyor. İlginç ve oldukça hazin değil mi?
Sonuç olarak, 157 dakika süreli su gibi akıp giden, Gucci Ailesi’nin yaşamını bilen, bilmeyen herkesi memnun edebilecek, muhteşem performanslara sahip eğlenceli, gösterişli bir yapım var karşımızda. Özellikle Jared Leto‘dan gözünüzü ayırmayın, muhteşem oyunculuğunu sizde seveceksiniz.
Yönetmen : Ridley Scott
Senaryo : Becky Johnston
Görüntü Yönetmeni : Dariusz Wolski
Kurgu : Claire Simpson
Müzik : Harry Gregson-Williams
Oyuncular : Lady Gaga, Adam Driver, Al Pacino, Salma Hayek, Jared Leto, Jeremy Irons, Jack Huston, Camille Cottin, Reeve Carney, Mădălina Ghenea, Youssef Kerkour, Bianca Nappi
İngiltere-ABD / Biyografi-Suç-Gerilim-Dram / 157 Dk.
