Kasırga / Tornado

ÖLDÜRMENİN HAKLI GEREKÇESİ OLABİLİR Mİ?

Eskinin savaşları daha masum değildi! Öldürmenin nasıl haklı bir gerekçesi olabilir ki? Kasırga gibi esen bir TORNADO.  Tornado bana iyi geldi : sonuçta sinema hayal dünyası ise, kötüleri az kötüler yendi, üstelik de kadındı, gençti, güzeldi!

OrtaKoltuk Puanı:

 

Film bittiğinde ilk izlenimim beğendim oldu! O kadar uzun zamandır sinematek dışında sinema salonlarından of puf edip homurdanarak çıkıyorum ki. Şaşırdım! Açıkçası önceden neyi izleyeceğime de çok dikkat etmemişim, film hakkında araştırınca şaşırdım da! Amerika’nın ilk keşfedilme zamanlarına benzettiğim dönem, meğer İngiltere imiş! 18 yy sonları, Britanya? Tevekkeli değil, Amerika’ya gittiklerinde de aynı böyle davrandılar!

İngiliz yapımı bir western

İzlenimlerimi sonraya saklayıp film hakkında bilgi vereyim. Hikaye : John MacLean; Senaryo : John MacLean; Yöneten : John MacLean! İlk gösterimi Glasgow Film Festivali’nde yapılan 2025 İngiliz yapımı film, 1790’ların Britanyasında geçiyor. İskoçya’nın yürek çalan sakinliğinde çekilen filmin başrolünde KOKİ Tornado’nun ta kendisi. Adeta bir kasırga. Vahşi bir güzelliği olan genç kadın, kuklacı, samuray Fujin rolündeki Japon oyuncu Takehira Hiro’nun kızını canlandırıyor. Koki aslında Japondan çok Amerikan yerlilerine benziyor, ya da onların bir karışımına.

Kaçma kovalamaca

Filmin başlarında onu peşinde küçük bir erkek çocuğu, kaçarken izliyoruz. Yokuşlar çıkıyor, ormana giriyor, saçları yüzünü kapatıyor, ama o korkuyla kaçıyor. Peşinde, neyse ki atla değil de kendisi gibi yaya olarak kovalan bir grup erkek var : Şugar ve çetesi. Birisi oğlu, diğeri sağdan soldan topladığı adamlarının ortak özelliği, KÖTÜ olmaları. Sadece kötü değil, iyi nişancı ve katiller.

Bu kaçma kovalamaca, şık bir evde de sürüyor, dönemin panayırını andıran bir göçebe topluluğunun yaşadığı kamp alanında da, ormanda da. Daha sonra kızla oğlanın niye kaçtıklarını, adamların da niye kovaladıklarını öğreniyoruz : her saf kötülüğün altında yatan şey ne yazık ki para!

Doğa manzaralarının güzelliği ve sakinliği yanında kaçma ve kovalamaca sahnelerinin vahşiliği ve ölümlerin peş peşe gelmesi tam bir tezat oluştururken yürek parçalayan bir müzik (Jed Kurzel) de bu vahşete eşlik ediyor.

Ölüm ne kadar kolay

Yıllarca western ve macera filmlerinde insanlar birbirini öldürdü. Hep ölmek ne kadar kolay oldu diye düşündüm. Kötüler öldüğünde sevindik. İyiler öldüğünde üzüldük. Çağımıza uygun bir 3. Dünya Savaşı yaşanırken de ölmek ne kadar kolay, izliyoruz. Dronlar, bombalar, füzeler düşüyor, binalar yıkılıyor ve kadınlar, çocuklar, erkekler ölüyor. Kimi ölmemek için kaçıyor. Kimi savaşmaya itiraz ediyor. Ama her zaman kötülerden kötü olan biri var ve o hep şef oluyor. Şef olunca da Şugar gibi emir veriyor : Öldürün. Küçük bir kamp sahasını, ya da bir şehri gösterip YAKIN!

Sinemada haklılar haklı

Kim durdurabiliyor bu kötüleri? Hiç olmazsa sinema, hayal dünyası, bizi hiç beklemedğimiz kahramanlara kavuşturuyor: bir genç kadın çıkıyor ve yapabilirim diyor. Babasının kılıcını kuşanıyor, bıçağını, okunu alıyor ve kötüleri bir bir yok etmeye kararlı olarak çıkıyor, intikam almaya!

Kötüler ve iyilerin insan yanları vardı: Hiçbiri tam iyi değildi! Çok kötü olanların bile iyi bir anları olabiliyordu, ya da kötü olmaktan vazgeçtikleri..

Tornado bana iyi geldi : sonuçta sinema hayal dünyası ise, kötüleri az kötüler yendi, üstelik de kadındı, gençti, güzeldi!

Yönetmen : John MacLean

Senaryo : John MacLean, Kate Leys

Görüntü Yönetmeni : Robbie Ryan

Kurgu : Selina Macarthur, Ryan Morrison

Müzik : Jed Kurzel

Oyuncular :  Koki, Tim Roth, Douglas Russell, Jack Lowden, Dennis Okwera, Nathan Malone, Jamie Michi, Ian Hammore, Jack Morris

İngiltere / Aksiyon-Gerilim-Dram / 91 Dk.

 

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz