Yarın sinemalarda gösterilmeye başlanacak olan 2012 Türk yapımı KELEBEĞİN RÜYASI, 138 dakika süreli,dram-dönem filmi türündeki filmin yönetmen koltuğuna filmin senaryosunada imza atan Yılmaz Erdoğan oturmuş.Başrolleri ise Kıvanç Tatlıtuğ,Mert Fırat,Belçim Bilgin,Yılmaz Erdoğan,Taner Birsel,Ahmet Mümtaz Taylan,İpek Bilgin ve Farah Zeynep Abdullah paylaşmış.Yılmaz Erdoğan,hayatımın projesi dediği,gerçek hayat hikayesinin anlatıldığı bu film için hiç bir fedakarlıktan kaçınmadı.Filmin çekimleri,Zonguldak,Kasımpaşa ve Heybeliada’da yapıldı.Çekimler 16 haftada tamamlandı.Filmde toplam 10.000 figüran rol aldı.Zonguldak’ta çekilen bölümlerde figüran olarak Zonguldak halkı yer aldı.Heybeliada’da 7 senedir kapalı olan Sanatoryum,film için yeniden restore edildi.
Heybeliada çekimleri 105 günde tamamlandı.Özel efekt çalışmaları 60 kişilik işinde uzman ekiple yapıldı.Hastane personeli ve hastaların kostümleri-aksesuarları döneme uygun olarak üretildi.Heybeliada’daki çekimlerde bu sene kar yağmayınca mecburen set karlarla kaplanarak çekimler yapıldı.Tarihi Akdeniz Gemisinde yapılan çekimlerde,tasarım,üretim ve uygulaması Türkiye’de gerçekleştirilen ilk hareketli kamera sistemi ”wirecam”kullanıldı.KELEBEĞİN RÜYASI filminin,2013 Los Angeles Türk Film Festivali’nin açılış filmi olarak seçildiğini de belirterek filmin Gala’sına geçelim isterseniz.Filmin Galası,salı günü Hollywood’u kıskandıracak bir şekilde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapıldı.Galaya 2.000 kişi katıldı.Galanın yapıldığı mekana özel ışık sistemi kuruldu ve 40 Tane gökyüzünü aydınlatan dev projektörler yerleştirildi.30 Metre uzunluğunda koridor yapıldı.Yer ve duvarlar kırmızı kadifelerle kaplandı.Duvarlar filmi yansıtan kareler ve şiirlerle süslendi.Gecede görevli herkese,filmin geçtiği 40’lı yılların kostümleri giydirildi.Gala’da içki su gibi aktı ve hiç bitmedi.Keşke bütün Gala’lar böyle olsa:)
Film,yarından itibaren 320 kopyayla gösterime girecek.Ben filmi çok uzun buldum.Filmin ağır bir tempoda ilerlemesi nedeniyle bazı sahnelerde bana rehavet çöktü,uyuyordum neredeyse:) Yılmaz bey,filmin uzun sahnelerine ve sarkan dialog’lara dikkat etseydi ,film daha akıcı ve bir solukta izlenecek film haline gelirdi diye düşünüyorum.Ama yönetmen o,bize sadece eleştirmek düşer.Bende,ara sıra şiir yazdığım için 3 şairin hayatının anlatıldığı dönem filmini çok sevdim.Özellikle düğün sahnesinden çok etkilendim.Bazı sahnelerde de itiraf etmeliyim ki göz yaşlarıma engel olamadım.O dönemin fakirlik ve açlığı çok güzel resmedilmiş.Filmin görüntüleri olağanüstü güzellikte çekilmiş.Bu rol için 20 kilo veren Kıvanç Tatlıtuğ,rolünün hakkını fazlasıyla vermiş.İleride daha iyi olacağına inancım tam.Kıvanç’a eşlik eden Mert Fırat ve Belçim Bilgin’de gayet iyiler.Tek sıkıntı,31 yaşındaki Belçim’in lise talebesi rolünü canlandırması.Belçim’den lise talebesi olur mu yahu? Hababam Sınıfı öğrencilerimi okuyor bu okulda:)Yılmaz bey,keşke bu rol için eşini değilde bu role uyacak bir yüz seçseydi.Bazen olmayınca olmuyor işte!!
FİLMİN KONUSU : Film,2.Dünya Savaşı’nın zorlu atmosferi içinde ”Mükellefiyet Kanunu” gereği maden ocaklarına zorla götürülen insanların yaşadığı zulüm sahnesi ile açılıyor.Daha sonra 20’li yaşlardaki iki genç şair Muzaffer Tayyip Uslu(K.tatlıtuğ) ve Rüştü Onur(M.Fırat) ile tanışıyoruz.Devlet dairesinde memur olan bu iki genç adam, her ay Varlık Dergisi’ne yazdıkları şiirlerini gönderiyorlar ve şiirleri yayınlanmışmı diye heyecanla sürekli takip ediyorlar.Amaçları,bu yolla ünlenip isimlerini duyurmaktır.Onlara şiir konusunda Zonguldak Çelikel Lisesi Edebiyat öğretmeni Behçet Necatigil(Y.Erdoğan) yardımcı olur ve onları eğitir.İki genç için elinden gelen herşeyi yapar.Birgün,şehrin en zengin ve nüfuzlu iş adamı Zikri Aksoy’un(A.Mümtaz Taylan) kızı Suzan’ı görürler.Suzan’a ikiside görür görmez aşık olur.İki genç arasında kıza en güzel şiiri kim yazacak rekabeti başlar.Kız,kimin şiirini beğenirse öteki aradan çekilecektir.Ancak,Rüştü Tüberküloz hastalığı nedeniyle yataklara düşer.Bir müddet sonra Muzaffer’de Tüberküloz hastalığına yakalanır.Ne yazıkki,o dönemde ülke zor bir sınavdan geçmektedir ve durumu parasal olarak iyi olmayanlar şansları yanında değilse sağlıklarına kavuşamamaktadır..İKİ GENCİN MUHTEŞEM ARKADAŞLIĞINI,AŞKLARINI VE ŞİİRLE DOLU YAŞAMLARINI KAÇIRMAYINIZ!!!
İYİ SEYİRLER