Konferans / The Conference

Ruhsuz Bir İsveç Korkusu.

”Konferans” , özellikle korku / gerilim türünü sevenler için ”kâğıt üzerinde” biçilmiş kaftan gibi duruyor ama izlediğinizde filmi heyecansız, merak uyandırmayan, korkutmayan, sadece şiddetin cazibesine kapılan ruhsuz bir İsveç yapımı olarak tozlu raflara atacaksınız.

OrtaKoltuk Puanı:

 

Gezi 

Her ne kadar yapımın ismi bir auditoriumda, belirlenmiş bir konu etrafında, küçük bir söyleşiyi temel alarak filmin seyrinin devam edileceğini düşündürtse de ilk anda kolaylıkla anlaşıldığı üzere ters köşeye yatıyoruz. Zira yapımda bir gezi var. Ve Belediye yetkilileri ileride yapacakları Dubai gezisini düşünecek kadar da bundan zevk almaktalar. Dolayısıyla filmin adının neden “konferans” olarak belirlendiği ayrı bir muamma. Neyse, biz ismi bir tarafa bırakarak filmin özüne dönelim…

13 Ekim tarihi itibariyle Netflix’de gösterime giren “Konferans” , özellikle korku/gerilim türünü sevenler için kâğıt üzerinde biçilmiş kaftan gibi duruyor. Çünkü bir defa korku filmlerinin genel klişelerinden olan toplu olarak bir mekâna sığınma ve teker teker insanların bilinmeyen birisi tarafından öldürülmesinden, seri halde cinayeti işleyen kişinin tıpkı maske filmleri gibi kendisini gizlemesine değin korku yapımlarının tüm unsurları kullanılıyor. Ve bir de son dönem Ari Aster’in gerilimi iyi tutturan “Ritüel” filmindeki gibi bu yapımın da İsveç’ten çıkmış olması doğrusu türü sevenleri daha da büyük beklentilere sokuyor.

Korkutucu cinayetler

Filmin ilk kısımlardaki belediyenin yolsuzluk durumları ile tıpkı “Ritüel” filmi gibi bir sonuç anlam çıkartma arayışına giriyoruz. Filmin yönetmenliğini üstlenen 45 yaşındaki Patrik EklundSyndromeda”, “Of Biblical Proportions” gibi gerilim tarzındaki filmleri ile tanınıyor. Yapım, bazı yöneticilerinin yolsuzluğa da bulaştığı İsveç’teki bir belediyenin yeni projeler belirlemek için üyelerini çıkarttığı bir gezide yaşanan korkutucu cinayetleri merkezine alıyor. Aslında film, İsveç yapımlarının o donuk renginden de hareketle ve klasik müzik açılış sahnesi ile de iyi bir film izleyeceğimiz izlenimini veriyor. Gerçekten de ilk sekanslardaki kamera kullanımları başarılı. Ve bir süre sonra bu tür filmlerin olmazsa olmazı olan grup üyelerinin birbirleriyle olan çatışmaları da yine filme belli ölçüde dinamizm katıyor.

Özellikle yolsuzlukları deşifre eden, kendisinin imzası taklit edilerek haksız bir arazinin üzerine konulmasına tepkili Lina (Katia Winter) ile Jonas (Adam Lundgren) arasındaki çatışma da diğer seri cinayetin yanında ikinci bir konu başlığı açıyor. Biraz sosyalist düşüncelere sahip, AVM gibi yapılaşmalara tepkili olan daha yaşlıca belediye üyesi ile oldukça duyarsız ekip başı arasındaki çatışma da filmin diğer yan başlıkları. Bu kahramanların çatışmaları ile onların arasına sızan ve sevimli bir kostümle teker teker kanlı cinayetler işleyen kişinin serüveni at başı gidiyor. Ancak filmin bence eksiği İsveç gibi bir Batı demokrasisinde belediyelerin rant kapısı haline gelip buna direnen görevlilerinin çatışmalarının bir bütün olarak seri katil ile bağlantısının iyi verilmemesi oluyor. Bunun iyi sunulması gerekirken film hiç heyecanlandırmayan bir kulvara doğru sapıyor. Dolayısıyla filmin bu bitişine doğru seyrinde herhangi bir heyecan duymaksızın finaline heyecansız olarak girmiş oluyoruz.

Yasemin Sakallıoğlu Değil mi O?

Filmin karakterlerinde öne çıkan bir oyuncu olduğunu söylemek çok zor. Ancak oyunculuk bahsinde en ilginç gelen başlık Nadja rolü ile Şirazlı oyuncu Bahar Pars’ın bizim kadın komedyenlerden Yasemin Sakallıoğlu’na gerek afişinde gerekse de filmdeki rollerinden görüldüğü üzere oldukça benzemesi. Hatta takipçilerinin bunu belirtmesi üzerine Sakallıoğlu da sosyal medya hesabından işi makaraya alan bir açıklama yaptı. Bahar Pars dışında Amir rolünde yer alan Amed Bozan ise Diyarbakırlı. Hatta kendisinin İsveç’in en önemli TV ödülü olan Kristallen’de en iyi erkek oyuncu ödülü almışlığı da var. Oyuncuların bu ülke çeşitliliği İsveç’in kozmopolit yapısından kaynaklanıyor.

Asıl Konferans Sektöre Lazım.

Finali de tıpkı açılışı gibi müzikle yapılan “Konferans” filminin bitiş sekansı ünlü İsveçli şarkıcı Fred Akerström’ün müziği ile oluyor. Ancak tüm bu müzik kullanımları, bunun yanı sıra özellikle katilin darbe vuruşları ile bir başka sahneye fırlamalı geçişlerdeki başarılar filmi yine de sıradanlıktan kurtarmıyor. Film heyecansız, ruhsuz bir yapım olarak anılacak. Merak uyandırmayan, korkutmayan, sadece şiddetin cazibesine kapılan bir İsveç filmi olarak anımsanacak. O da tabi gelirse akla. İnsanın artık bu klişe yapımları görünce “bir konferansta sinema sektörünün temsilcilerine lazım” diyesi geliyor. Bir film nasıl gerer, korkutur diye. Tarihten, örneğin gerilim ustası Alfred Hitchcock’dan bol filmler göstererek ve ondan dersler çıkartarak…

Yönetmen : Patrik Eklund

Senaryo : Thomas Moldestad, Patrik Eklund

Görüntü Yönetmeni : Simon Rudholm

Kurgu : Robert Krantz

Müzik : Andreas Tengblad

Oyuncular : Katia Winter, Eva Melander, Adam Lundgren, Lola Zackow, Cecilia Nilsson, Christoffer Nordenrot, Maria Sid, Amed Bozan, Jimmy Lindström

İsveç / Korku-Gerilim / 100 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz