Mukadderat
Ben Koca istiyorum!
Kadının hayatına gem vurulması, hep mukadderat ve Elalem ne der? Sözleriyle olmuyor mu? Sultan Hanım, elinin tersiyle kovalıyor bu Elalemi ve bildiğini okuyor!
Mukadderat, ne zamandır ilk kez keyifle izlediğim, sevdiğim, kimi zaman hüzünlenip kimi zaman kahkaha attığım bir Türk filmi olduğu için kocaman bir alkış! Her zaman söylediğim gibi, iyi bir film için önce iyi bir hikayeniz olması lazım. Hikayeniz varsa iyi bir prodüktör. Hikaye ve para varsa zaten iyi bir yönetmen de bulursunuz, iyi oyuncular da! Nitekim, Mukadderat’ın hem iyi bir hikayesi ve onu kendi özel yaşamından da esinlenerek gerçek bir öyküye dönüştüren senaristi var; Erdi Işık.
Hem de filminin basın gösterimine gelerek çıkışta heyecanla tepkileri alan prodüktörü Rodi Kayim. Bir alkış da ona. Ve tabii filmin baş kahramanı Sultan’ı canlandıran Nur Sürer. Her karakterinin içine eldiven giyer gibi giren böyle büyük bir yıldız ve ona eşlik etmekte hiç de geri kalmayan ailesi rolündeki bütün oyuncular. Üzerine bir de öykünün geçtiği yer, Rıfat Ilgaz’ın Sarı Yazmalım’daki Cide olunca. Cide, yolu sapa olduğu için olduğu gibi kalmış bir sahil kasabası. Kastamonu’ya bağlı, şahane bir kumsalı ve dağları, yeşilleri var. Ama azgın Karadeniz, o kumsalı bir dövüyor ki, ben bir kez gittim, denize uzaktan zor baktım, Rıfat Ilgaz Festivali’nin de keyfini çıkaramadım. Filmde deniz sakin olduğunda o gizli Gideros Koyu nasıl da muhabbetli oluyormuş gördüm.
Erdi Işık’ın annesi mi
Hikayenin sahibi Erdi Işık, Cideli. Ay Yapım’da Drama Geliştirme Müdürü. Nur Sürer’e canlandırması için emanet edilen rol, ise sanki biraz annesini anımsatıyor. Sultan Hanım, bir süredir hasta olan eşini bir gece uykusunda kaybeder. İstanbul’da bir bankada çalışan kızına (Aslıhan Gürbüz) ve Cide’de kahve işleten oğluna (Osman Sonant) haber verir. Merhum, malum törenlerle kaldırılır. Hocaya biraz daha tavuklu pilav verin ve karabiber yok mu muhabbetleri kocasının ardından tek bir damla göz yaşı dökmemiş Sultan Hanımın umurunda bile olmaz.
Koca istenir mi?
Merhumu defnettikten sonra kızı oğlu ve gelin, torunlarla sofraya oturulduğunda ise herkesi şok eden ve filmin izlendiği salonu kahkaha boğan şu sözü söyler : Ben KOCA İstiyorum!
Bundan sonrası Sultan Hanımı vazgeçirme telaşıyla geçer. Sultan Hanım, koskoca evinde ve bahçesinde yapayalnız yaşamak istememekte ve bunun için bir can yoldaşına ihtiyaç duymaktadır. Ben ölseydim babanıza karı bulmayacak mıydınız sözü de gerçeği işaret eder. Çocuklarından fayda olmayınca Sultan Hanım kendisi eski yavuklusuna evlenme teklif eder ama kasabalının diline düşer. Herkes ona “Elalem ne Der?” ve “Mukadderat!” dedikçe “Ölemedi gitti bu Elalem!” demesi şahaneydi!
Bundan sonrası filmde. Sultan Hanım koca bulacak mı, evini ve hayatını nasıl çekip çevirecek, yapamaz denilen her işi nasıl yapacak, iki kardeş nasıl ve ne için birbirine düşecek, hem gülecek, hem düşüneceksiniz. Oynayan herkes dizilerden tanıdık : Şerif Erol, Osman Alkaş, Şirin Sultan Saldamlı, Cem Zeynel Kılıç. Çok sevimli bir dram ve komedi olmuş. Emeği geçen herkesin eline sağlık, süresi de yerinde 90 dakika nasıl bitti bilemedim. Mekan seçimleri çok başarılı, Gideros Koyu gibi tarihi ve doğal güzelliği olan yerler de gösterilmiş ama olur olmaz yerde dron çekimi yok. Yönetmeni Nadim Güç, eli yüzü düzgün film nasıl yapılırmış göstermiş. Zaten daha şimdiden festivallerde en iyi film, en iyi kadın oyuncu ödüllerini toplamaya başlamış. İzlenmeyi hak ediyor, sadece festival gezmekle kalmasın, gişesi de iyi olsun ki herkes iyi film yapmaya özensin. Seyircisiz sinema olmuyor.
Yönetmen : Nadim Güç
Senaryo : Erdi Işık
Görüntü Yönetmeni : Barış Işık
Kurgu : Aziz Günhan İmamoğlu, Burak Dal
Müzik : Güldiyar Tanrıdağlı
Oyuncular : Nur Süer, Aslıhan Gürbüz, Osman Sonant, Şerif Erol, Sacide Taşaner, Şirin Sultan Saldamlı, Cem Zeynel Kılıç, Necmettin Çobanoğlu
Türkiye / Komedi / 90 Dk.