Prestij Meselesi

Hilmi Topaloğlu başta olmak üzere Mahsun Kırmızıgül’ün, Özcan Deniz’in ve Haluk Levent’in gençlik yıllarında meşhur olabilmek için verdikleri varolma mücadelesi ilginizi çekiyorsa bu film tam size göre. İlginizi çekmiyorsa, bana ne kardeşim onların hikayesinden diyorsanız uzak durunuz paranız cebinizde kalsın. Hafta sonu filmi çoluk çocuk izlemek gibi bir niyetiniz var ise Hilmi’nin filmde gösterilen yaşamı çocuklarınıza iyi örnek teşkil etmeyebilir. Benden söylemesi.

OrtaKoltuk Puanı:

Organizasyon Ekip İşidir

Prestij Meselesi filminin eleştirisine Gala’sında yaşadığım olmaması gereken bir aksaklıdan bahsederek başlamak istiyorum. Filmi izlemek için 8. salonda Engin Hepileri‘nin annesi ve diğer konuklarla birlikte yerimizi aldık. Diğer salonlarda film başladı bizim salonda tık yok. İlgili kişinin iki dakika sonra film başlayacak diye diye aradan 40 dakika geçti. Bir türlü şifre sorununu çözüp filmi başlatamadılar. Filmin başlaması gecikince misafirlerin çoğu evlerine gitti. Bu arada yetkilinin birisi sizi ikinci salona alalım dedi. Gidenlerden geriye kalan 20-30 kişi bir alt kattaki ikinci salona inerek geçikmeli olarak filmi izledik. Sanıyorum Engin Hepileri‘nin annesi yerine oturup kalkmada, yürümede zorluk çektiği için aşağı inip filmi izleyemedi.

Gala yapıyorsan, girişte davetlileri ince eleyip sık dokuyup, kılı kırk yarararak içeri alıyorsan önceden filmi oynatacağın salonları da kılı kırk yararak ince eleyip sık dokuyacaksın. (Mahsun’un ekibi, film geç bittiği için aracı olmayıp metro ile gelenleri de sıkıntıya sokmuş oldu. Çünkü, metro ve belediye otobüsleri gece 00.00’dan sonra çalışmıyor. Saat 01.00’e kadar metro ve otobüsler niye çalışmaz bunu da anlayabilmiş değilim. Bu da İBB’nin hatası.) Böyle bir şifre hatası Mahsun’un ekibine hiç yakışmadı doğrusu.

Bir Hilmi Topaloğlu Hikayesi

Mahsun Kırmızıgül‘ün sinemasını severim. Bugüne kadar başarılı yapımlara imza attı. Bu yeni filmi de bir döneme damga vurmuş isimleri anlatması nedeniyle oldukça ilginç bir yapım. Mahsun, 1990’lı yılların kıyafetlerini, aksesuarlarını, plakçılar çarşısını, pavyonlarını, kısacası o dönemin ortamını yaratma da çok başarılı. Ancak halkımızın, şu zor günlerde geçim sıkıntısı çekerken Hilmi Topaloğlu‘nun, Mahsun’un, Özcan’ın, Haluk’un varoluş hikayesini umursayacağını pek sanmıyorum. Bana ne Hilmi’den, Mahsun’dan, Özcan’dan diyebilir. Tabi ki içlerinden Haluk Levent’i ayrı bir yere koymak gerekiyor. Haluk Levent‘in eli yıllardır kaç yaralı yüreğe, kaç yardıma muhtaç insanlara dokundu, sayısı belirsiz. Allah uzun ömür versin. Peki, ya diğerleri. Ben hatırlamıyorum ya siz?

Prestij Meselesi filminde, Mahsun, Özcan, Haluk’dan daha çok baştan sona Hilmi Topaloğlu‘nun varoluş mücadelesi anlatılıyor. Filmin ismine itirazım yok ama anlatılan hikayeye göre ”Hilmi Topaloğlu Efsanesi” ya da ”Plakçılar Kralı” olarak da belirlense kimse itiraz etmezdi.

Anlatılan hikaye de, bir Karadeniz çocuğu olan Hilmi Topaloğlu‘nun 1976 yılında 24 yaşındayken İstanbul’a gelerek bar ve pavyonlar da komilik, garsonluk, işletmecilik yaptıktan sonra 1992 yılında müzik sektörüne girip Mahsun’u, Özcan’ı, Haluk’u keşfedip meşhur ederek plakçılar kralı ünvanına ulaşması anlatılıyor.

Bana ne, kime ne ? 

Hilmi Topaloğlu, yaşamı süresince biri nikahlı üç kadınla beraberlik yaşamış ve bu kadınlardan üç erkek çocuğu olmuş. Bu çocuklardan birisi de bu filmin yardımcı yönetmeni. Yönetmen oğlu, Mahsun’la birlikte filmde babasının bütün sırlarını ortaya döküyor. Bütün karakterini, kadınlarını, üçkağıtçılıklarını, zaaflarını, acizliğini, kazanma azmini, bulunduğu ortamda ki varolma mücadelesini tüm çıplaklığı ile anlatıyor. İlk eşden olan oğlu da çekilen bu sahnelere itiraz edip, ”olayın yaşandığı tarihte babam annem ile evliydi, sevgilisi de yoktu, bu sevgili de nereden çıktı?” diyor.

Baba dediğin çocuklarının kahramanıdır. Ne kadar üçkağıtçı olursa olsun hiç bir babayı çocuklarının gözünde küçük düşürmeye kimsenin hakkı olmamalı. Özellikle, herkesin izleyebileceği bir filmle hiç olmaz, şık durmaz. Neresinden bakarsanız bakınız tutarsız bir davranış. Hilmi Topaloğlu‘nun çok çapkın olmasından, 4-5 kadınla ilişkiye girmesinden, abuk subuk işler yapmış olmasından, üçkağıtçılığından bana ne, kime ne, seyirciye ne! Benim bunları bilmem gerekmiyor ki… Bu detaylara girmeden de film şahane bir şekilde ortaya çıkabilirdi.

Filmde en çok takıldığım ise Hilmi Topaloğlu karakterine söyletilen replikler oldu. ‘‘Ben, zamanında insan ektim” ve ”Atatürk” repliklerini her türlü üçkağıdın içinde olan bu karakterin ağzına çok yakıştıramadım doğrusu.

Yıldızlar Geçidi

Filmin kurgusunda, müziklerinde, kamerasında bir sıkıntı yok. Herşey yerli yerinde. Yıldızlarla süslenmiş oyuncu kadrosu da şahane. Kimler yok ki kadroda. Erkan Petekkaya, Erdal Özyağcılar, Celil Nalçakan, Ali Sürmeli, Zafer Ergin, Murat Han, Meral Çetinkaya Nursel Köse, Defne Samyeli ve sinema-tv.lerden tanıdığımız onlarca yıldız isim. Bu kadar çok yıldız ismin biraraya geldiği filmin tek sıkıntısı senaryo. Bu sıkıntılı senaryo da en çok güldüğüm sahne ise Mahsun ve arkadaşlarının balet ve balerinleri izlemeye gittikleri sahne oldu. Bu sahnede balet giysisi içindeki kıllı genç erkeklere çok güldüm.

Hilmi Topaloğlu‘nu canlandıran Engin Hepileri ve ortağı Şinasi rolünde Eser Yenenler‘i çok beğendim. Ünlü yıldızlara can veren yeni genç yetenekler Mahmut Kırmızıgül (Mahsun Kırmızıgül), Onur Gözeten (Özcan Deniz), Ali Erkin Acır‘da (Haluk Levent) gayet iyiydi. Filmin 5 kahramanının çevresindeki insanları canlandıran yıldızlara ise hiç sözüm yok. Filmin yönetmeni Mahsun Kırmızıgül, diğer filmlerinde olduğu gibi bu fiminde de oyuncu yönetiminde oldukça başarılı. Kendisini canı gönülden alkışlıyorum. Yukarıda da belirttiğim gibi filmin tek hatası senaryo.

Sözün özü, Hilmi Topaloğlu başta olmak üzere Mahsun Kırmızıgül’ün, Özcan Deniz’in ve Haluk Levent’in gençlik yıllarında meşhur olabilmek için verdikleri varolma mücadelesi ilginizi çekiyorsa bu film tam size göre. İlginizi çekmiyorsa uzak durun paranız cebinizde kalsın. Filmi çoluk çocuk izlemek gibi bir niyetiniz varsa Hilmi’nin filmde gösterilen yaşamı çocuklarınıza iyi örnek teşkil etmeyebilir. Benden hatırlatması.

Yönetmen / Senaryo : Mahsun Kırmızıgül

Görüntü Yönetmeni : Ersan Çapan

Kurgu : Hamdi Deniz

Müzik : Yıldıray Gürgen

Oyuncular : Engin Hepileri, Eser Yenenler, Mahmut Kırmızıgül, Onur Gözeten, Ali Erkin Acır, Şebnem Bozoklu, Erkan Petekkaya, Erdal Özyağcılar, Biran Damla Yılmaz, Melisa Döngel, Bülent Emrah Parlak, Nursel Köse, Defne Samyeli, Meral Çetinkaya, Ali Sürmeli, Celil Nalçakan, Zafer Ergin, Murat Han, Ümit Okur, Aslıhan Güner

Türkiye / Biyografi-Müzik-Dram / 120 Dk.

 

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz