Ruhlar Bölgesi : Son Anahtar filminin yönetmen koltuğuna 1978 ABD doğumlu ”Deborah Logan’ın Hikayesi(2015)” ile yönetmenler arasına katılan Adam Robitel oturmuş.

Serinin ilk üç filmini izlemedim. O nedenle ”Ruhlar Bölgesi : Son Anahtar” filmini diğerlerinden bağımsız, başlayıp biten bir yapım olarak yorumlamaya çalışacağım. Önce özet : Elise Rainier(Lin Shaye), anne-baba ve erkek kardeşi ile sıkıntılı bir yaşam sürdürmektedir. Elise, öteki tarafa göç etmiş ruhları görebilmekte ve onlarla konuşabilmektedir. Annesi, özel bir yeteneği olduğuna inandığı kızına inanırken babası, inanmayıp sürekli onu cezalandırmaktadır. Birgün, babası Elisa’yı evin mahzenine kapatır. Mahzende ki kilitli bir kapının arkasından gelen bir ses, duvarda asılı olan anahtarla Elisa’ya kapıyı açmasını söyler. Kapı açılır ve kötü ruh serbest kalır. Bundan sonra hikaye, Elisa’nın yaşlılık dönemi olan 60 yıl sonrasında devam eder…

Hikayenin devamında beynimizde oluşan sorular, karışıklığa meydan vermeden birer birer çözülüp sonuca ulaşılır. Korku filmleri çok fazla izlemem ama bu film, korku seven izleyicileri ne çok mutlu edecek nede aşırı hayal kırıklığına uğratacak bir yapım değil. Seyirciyi sıkmadan, yer yer efektlerle korkutan orta düzeyde bir film. Cin temalı Türk korku filmleri ile kıyaslayacak olursak onlardan on gömlek daha iyi diyebilirim.

Ruhlar Bölgesi : Son Anahtar’ın hikayesi izleyicilere çok basit, sıradan ve bilindik gelebilir. Ama, hangi korku filminin hikayesi dört dörtlük ki! Kendini sıkmadan izlettirebiliyorsa, yer yer sizi ürkütüp korkutabiliyorsa ve sonunda kafanızdaki sorulara da cevap bulabiliyorsanız sorun yok demektir. Gerisi teferruat..

Seriyi takip eden korku sever izleyiciler, bu son bölümü beğenecekler mi merak ediyorum doğrusu. Umarım istedikleri ve bekledikleri bir final olmuştur onlar için. Benim gibi diğer serileri izlemeyip bu filmi gidenler için çok ilgi çekici olmayabilir. Yine, yeniden söylüyorum bizim Türk korku filmlerinden daha iyi bir korku filmi ”Ruhlar Bölgesi : Son Anahtar”.

Yönetmenin kamerasını ve oyuncuları yerli yerinde kullanışını beğendim. Filmin oyunculukları da orta düzeydeydi. Oyunculuk olarak öne çıkan bir oyuncu göremedim. Müzikler, bilgisayar ve ses efektleri tadındaydı. Kurgusu ise akıcı ve başarılıydı.

Sözün Özü : Hafta sonu sinemaya gitmeyi düşünen birisi iseniz ve tercihiniz korku filmi izlemekse pişman olmazsınız. Özellikle, kız arkadaşı ve sevgilisi ile gideceklere tavsiye ederim. Kız arkadaşınızın korkmasını fırsat bilerek elini sıkı sıkıya tutabilirsiniz:). İyi Seyirler.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz