Cuma günü sinemalarda gösterimine başlanacak olan Türk yapımı Sadece Sen, aşk-dram türündeki,107 dakika süreli filmin yönetmen koltuğuna Hakan Yonat oturmuş.Başrolleri ise İbrahim Çelikkol,Belçim Bilgin,Cezmi Baskın,Necmi Yapıcı ve Kerem Can paylaşmış.Filmin çekimleri ağırlıklı olarak Balat ve Galata’da,dövüş sahneleri ise Bulgaristan’da çekilmiş.Filmin yapımcılığını Mahzun Kırmızıgül üstlenmiş.Filmin müziği olan ”Sonuna Kadar”ın bestesini ise Mustafa Sandal bestelemiş.Film,2011 yapımı Güney Kore filmi ”Only You” filminden uyarlanmış ama film,daha önce sinemalarda gösterilmiş olan ”Aşk Tesadüfleri sever” ve ”The Good Heart(iyi yürek)” filmleri ilede benzerlikler taşıyor.Filmin kötü insan karakteri olan Kerem Can,başrol oynadığı ”Zenne” filmi ile büyük başarı yakalamıştı.Bu filmdede canlandırdığı yeraltı dünyasının kötü adam karakteri ile oldukça başarılı bir kompozisyon çizmiş,kendisini kutluyorum.
Son zamanlarda birbiri ardına sinemalarda gösterime giren Türk filmlerinin %50’si uyarlama senaryo olsada oldukça iyi iş çıkarıyorlar.Ben,Kanyon’da salı günü gala’sında izlediğim uyarlama senaryo olan duygusal aşk türündeki ”sadece sen” filmini beğendim.Kurgusu,oyunculukları,yakın ve uzak kamera çekimleri ve müziği iyi.Daha ne olsunki:) Yönetmenin gözünden kaçan 1-2 küçük hata var o kadar.Örnekmi?: Ali, evinde cam kasede kendi yediği yiyeceklerle beslediği tatlı su kaplumbağasını denize götürüp çok dalgalı olan suya bırakıyor.Tatlı su kaplumbağası tuzlu suda yaşarmı?Hadi yaşadı diyelim,o şiddetli dalgada,parmak kadar olan kaplumbağa kayalara vurula vurula ölmezmi? Hiç olmazsa çekim yaparken kaplumbağa için dalgasız bir ortam oluştur ki izleyicilerde doğal hayata salıverildiğine ikna olsun.
Filmin kahramanı Ali,o kadar çok badirelerden geçiyor ki ”Polat Alemdar”gibi bir türlü ölmüyor.Kedi gibi dokuz canlı mübarek:) Dayak yiyor,kırılmadık kemiği kalmıyor,bıçaklanıyor ve üstüne üstlük o haldeyken denize atılıyor yine ölmüyor.Öldürmeyen Allah öldürmüyor işte:)).Boks antrenörlerine filmlerde neden öyle salaş kıyafetleri uygun görürler anlamıyorum doğrusu.Kafada kasket,pantolonun üzerine kalçalara kadar bırakılmış tşört,tşörtün üzerine giyilmiş ve düğmeleri açık bırakılmış gömlek!! Boks çalıştırıcıları hep böylemidir??..Boks antrenörünü oynayan Cezmi Baskın,bu sıralar vizyona giren hemen her filmde boy gösteriyor.Hangi salona film izlemeye gitseniz o var.Bence iyikide var,çünkü büyük ustayı izlemek müthiş keyifli.Cezmi usta,her rolün altından başarı ile kalkmasını biliyor.Kendisini yürekten kutluyorum.İbrahim Çelikkol,Türk sinemasının en beğendiğim kaliteli jönlerinden birtanesi.Verilen her rolü başarı ile canlandırıyor.Kendisi,bu filmdede çok başarılı.Belçim’inde,eşi Yılmaz Erdoğan’dan çok iyi oyunculuk dersleri aldığı belli.Filmdeki kör kız rolünün hakkını iyi vermiş.Birbirlerini tanımayan insanların,istemeden veya bilerek yaptıkları hatalarla karşı tarafın kaderini nasıl etkilediğini anlatan bu duygusal aşk filmini kaçırmayın diyor ve filmin hikayesine geçiyorum.
FİLMİN HİKAYESİ : Eski boksör Ali(İbrahim Çelikkol),yaşamını gündüzleri su dağıtarak,geceleri ise bir otopark’ta bekçilik yaparak sürdürmektedir.Hazal(Belçim Bilgin),geçirdiği trafik kazası sonucunda kör olmuştur ve yaşamını bir şirkette oporötörlük yaparak sürdürmektedir..Bazı geceler,Ali’den önce otopark bekçiliği yapan yaşlı adamın yanına gelerek sohbet edip,dizi izleyerek sıkıntısını atmaya çalışmaktadır.Bir gece otopark’a gelir ve köyüne dönen yaşlı adamın yerine geçen Ali ile tanışır.O geceden sonra Ali ve Hazal’ın yaşamları değişir.Zaman ilerledikçe birbirlerine aşık olurlar.Birgün,Hazal’ın gözünün görmesi için uygun donör bulunur.Ancak bunun için yüklü bir paraya ihtiyaç vardır.Ali,parayı bulmak için en iyi bildiği iş boksörlüğe geri döner.
İYİ SEYİRLER
Bu denizin kenarında ki salıncak sahnesi tam olarak nerede bilgisi olan varsa rica etsem bir şekilde bana ulaşabilirmi?
Bende arıyorum ama bi türlü bulamıyorum,eğer rica etsem sende bulduysan bana söyler misin?