The Gray Man / Gri Adam
Baş Döndürücü Aksiyonda Zaman ve Mekanların Uçuştuğu bir Film
2003 yılında florida Eyalet Hapishanesinde açılan sahne, 18 yıl sonra Bangkok’da devam ediyor ve zamanın ileri geri sallanmasıyla hop o ülkeden bu ülkeye işkence, suikast, adam öldürme için dönüp duruyoruz; Monaco ,Londra, Hong Kong, viyana, Berlin,Kapadokya, Prag…
Hatırladığım kadarıyla en az yirmi ülkenin şehirlerini dolaştık, önceden turistik yaptığımız bu geziler filmle adeta kabusa dönüştü.
Sen neymişsin CİA, ahtapot gibi vantuzlarını dünyanın etine geçirmişsin, yapışmış kimseyi kendi haline bırakmıyorsun. Kendi iç meselelerinde bile “bakın biz her yerdeyiz, her yerde gözümüz kulağımız var” mesajı vermeyi ihmal etmiyorsun…
Filmi izledikten sonra ilk hissettiğim duygu “sıradan insan olmanın keyfini sürmek gerektiği” yönündeydi…
Netflix’in En Pahalı Prodüksiyonu
Netflix de ahtapot gibi sinema ve dizi piyasasını tamamıyla ele geçirme arzusunda olmalı ki Hollywood’un büyük stüdyoları ile rekabete girmiş durumda; sonuçta ikisi de Amerikan piyasası.(Netflix’in merkezi de Kaliforniya’da 1997 yılında Reed Hastings ve Marc Randolph tarafında kuruldu.)
Bu film için 200 milyon dolar harcanmış. Bu kadar pahalı bir yapım (bana göre) ucuz bir iş çıkarmış ortaya. Ne yani yakıp yıkma, bombalama, arabalarının parçalanması gibi görsel efektler için mi o kadar para harcanıyor. Aksiyon meraklıları alınmasın ama bu kadar pahalı bütçe tarihi filmlere harcanması daha doğru geliyor bana.
The Gray Man (Gri adam) Mark Greaney’in 2009’da yayınlanan romanından uyarlandı. Yazarın ilk romanıymış. Kitabın kısa bir özetine göz attığımda filmle arasında hikayesi bakımından epeyce mesafe olduğunu gördüm. Romanın filme uyarlanması için ilk girişimde yönetmen Christopher McQuarrie bulunmuş ama sadece projede kalmış, 2020 yılında Anthony Russo ve Joseph Russo kardeşler filmi çekmeye karar vermişler. Fikrimce; Bafta Ödülü, En İyi Bağımsız Ruh Ödülü ve Akademi En İyi Özgün Senaryo ödülleri olan aksiyon ve gerilim filmleri yönetmeni Christopher McQuarrie bu filmi çekseydi daha başarılı, daha inandırıcı olurdu.
Filmin senaryosunu Christopher Markus ve Stephen McFeely birlikte yazmışlar.
Gri Adam Filminin başrollerini Ryan Gosling (o güzel film Aşıklar Şehri’nde harika oynamıştı ) ve Chris Evans paylaşıyor.
Filmin Konusu:
Florida eyalet hapishanesinde cinayetten yatan Courtland Gentry (Ryan Gosling) uzun yıllar hapishaneden yatmaktan kurtulma karşılığında CİA’dan dışarıya bilgi sızdıran kendi birimlerinde çalışan Sierra 4 kod adlı kişiyi öldürmesini isterler, teklifi kabul eden Court (kod adı Sierra 6’dır) Bangkok’da yılbaşı gecesi tam yeni yıla girerken avını köşeye sıkıştırır ve onu öldürür, Sierra 4, ölmeden önce CİA sırlarını sakladığı kolyeyi ona verir, kolye içinde bulunan usb’de derin devletin kirli işleri ve birimin üstlerinden sakladıkları bilgiler vardır. Sierra birimi bu kez o bilgilerin peşine düşer ve Lloyd Hansen (Chris Evans) onu yakalamak için görevlendirirler. Sosyopat ve çok acımasız olan, önüne çıkan herkesi işi bittikten sonra yok eden Lloyd bu kez zorlu durumla karşı karşıya kalacaktır…
Aksiyon ve gerilim türünde olan filmde gerilim yoktu ama aksiyon fazlasıyla vardı. Oldukça abartılı olan sahnelerde mantık hataları bulunuyordu, el bombası atılan, her tarafın kırılıp döküldüğü bir sahnede Lloyd yaralanıyor, eli yüzü kan içinde ama saati pırıl pırıl kolundaydı. Diğer taraftan “CIA kötü adamları öldürür” düşüncesi empoze edilmeye çalışılırken bir yandan da CİA içindeki kirli ve acımasız ilişkilerin ortaya saçılması da bir tutarsızlık, ne mesaj vermeye çalıştığı açık olmayan bir durumdu. Tabii acımasızca adam öldüren suikastçılar da her nedense insanı bir yanı ön plana çıkarılıyor diğer yaptığı kanlı işleri affetmemizi sağlıyordu. Neden böyle bir tutum izleniyor bu da düşündürücü. Daha önce yazdığım “Geçmişe Dönüş” filminde de aynı durum söz konusuydu…
Uzun lafın kısası ne yıldızların filmde rol alması, ne bu kadar pahalı bir prodüksiyon filmi sevmeme yetmedi. Aksiyon sevenler izleyebilirler…
Yönetmen : Joe Russo, Anthony Russo
Senaryo : Joe Russo, Anthony Russo, Christopher Markus, Stephen McFeely
Görüntü Yönetmeni : Stephen F. Windon
Kurgu : Jeff Groth
Müzik : Henry Jackman
Oyuncular : Ryan Gosling, Chris Evans, Ana de Armas, Jessica Henwick, Billy Bob Thornton, Wagner Moura, Jimmy Jean-Louis, Regé-Jean Page, Alfre Woodard, Robert Kazinsky
ABD-Çek Cumhuriyeti / Gerilim-Aksiyon-Suç / 122 Dk.
Film güzel ve akıcı. Kendi deyimimle tam bir ‘erkek filmi’. Yani aksiyon/üst görsellik/tanınmış ve sevilen erkek başrol. Kurgu güzel. Ancak beni filme çeken şey; kötü karakterimiz Chris Evans. (Tabiki de yakışıklılığı değil, bu ayrı konu 😊) Kötü karakterin mizah anlayışı, hikayeyi canlandırması ve yeterince sert olması. (Kötü karakterlerden beklentimiz budur 😎) Sonuç olarak film gayet iyi. Aksiyon seviyorsanız gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz.