Thunderbolts*

New York Yine Tehlikede 

Film için uzun süredir çıtasını giderek düşüren Marvel’ın kendi ortalamasının üzerine çıktığını söylemek mümkün olsa da iki film o kadar büyük bir heyecanla bekleniyor ki Thunderbolts daha şimdiden diğerlerine ulaşmak için geçip gidilmesi gereken bir basamak gibi duruyor.

OrtaKoltuk Puanı:

 

Avengers : Doomsday’in çekimleri ve set haberleri yavaş yavaş gelmeye başlamışken, Fantastic 4 : First Steps’in vizyona girmesine de gün sayarken uzun süre sonra MCU içinde ilk ansambl film özelliği gösteren Thunderbolts* vizyona girdi. Film için uzun süredir çıtasını giderek düşüren Marvel’ın kendi ortalamasının üzerine çıktığını söylemek mümkün olsa da şu üst satırlarda bahsettiğimiz iki film o kadar büyük bir heyecanla bekleniyor ki Thunderbolts daha şimdiden diğerlerine ulaşmak için geçip gidilmesi gereken bir basamak gibi duruyor. Yazıda bu basamağı nasıl geçtiğimizi anlatırken biraz spoiler’a başvuracağız.

Endgame’de Thanos’un parmak şıklatmasının üzerinden beş yıl geçmişti ve şimdi Endgame üzerinden beş yıldan uzun süre geçti ve Endgame sonrası üç Spider-Man’i aynı filmde toplayan No Way Home’dan başka akılda kalan bir Marvel işi olmadı. Guardians of the Galaxy ve Black Panther’ın devam filmleri gibi ite kaka ilerleyen filmler ve Multiverse of Madness ve Brave New World gibi önceki filminin çok altında kalan devam filmleri bir yana çıktığından beri herkesin unuttuğu diziler yayınladılar.

Thunderbolts* filminde, önceki eserlerde birer kere villain olarak karşımıza çıkmış ama özü iyi diyebileceğimiz karakterlerin, Valentina de Fontaine isimli derin devlet temsili olan kadının bir şekilde yörüngesine girerek onun manipülatif oyunlarından nasibini aldıklarını görüyoruz. Yelena, Ghost, Taskmaster ve John Walker birbirinden bağımsız ve habersiz olarak Valentina’ın karanlık işlerini yaparken onların yolları birbiriyle kesişiyor. Amerikan hükümetinin, Valentina’ın görevini kötüye kullanma suçlamasıyla, Valentina canlı / cansız bütün kanıtları yakıp yok etmek istiyor ve kendini suçlu çıkaracak bütün belgelerle birlikte tetikçilerini de yanmaları için bir depoya kilitliyor.

Temiz bir gelecek vaadiyle görevlerini yerini getirmeye giden ekip oraya vardığında, ilerde sırayla Sentry ve Void olarak anılacak olan Bob ile tanışıyor. Taskmaster ekibe çok erken veda ediyor ve Bob da kendini askerlerin önüne atarak ekibin kaçmasını sağlıyor. Devasa arazinin ortasında yol arayan ekibin yardımına Yelena’nın babası Red Guardian yetişiyor ve ardında da Bucky önce onları askerlerden kurtarıp kendi tutukluyor sonra da Sentry projesinin ne kadar tehlikeli olabileceğini düşünerek ekibi yanına alıyor ve ekip Valentina’ı durdurmak için yola çıkıyor. Eski Stark kulesi ve Avengers üssü olan binanın bu sefer de Valentina’in ofisi olduğunu görüyoruz.

Marvel’ın  Superman’i olarak yaratılan ve Superman’dan daha güçlü olan Sentry ile mücadele eden ekip tam kaybedip gidecekken Sentry’nin New York halkına musallat olduğunu görüyor ve halkı korumak için mücadeleye devam etmeye karar veriyor. Ancak hiçbir şekilde nereden akıllarına geldiğinin bir açıklaması olmayan bir taktikle; hem Sentry’nin zihinlerine girmesine izin veriyor hem de kendileri onun zihnini ele geçirmeye çalışıyor. Ele geçirmek derken bunu da dostluk / kardeşlik her zaman kazanır gibi bir ikna kabiliyetiyle başarıyor ve Hulk’ın tekrar Bruce Banner’a dönmesi gibi Bob’un zihnini yüzeye çıkarmayı başarıyorlar. Gerçekten ancak Harry Potter evreninde görebileceğimiz en büyük güç sevgidir gibi bir söylemin ardından Thunderbolts ekibi, Bob’u da aralarına katıyor ve tüm aksiyondan sonra hapse tıkmak için üzerine yürüdükleri Valentina, bir anda onları basının karşısına atıyor ve New Avengers olarak takdim ediyor.

Bob kendini kaybedip şehri karanlığa gömmeye başladığında, en son Daredevil Born Again’de karanlıklar içinde gördüğümüz ve MCU tarihinden beri başı beladan kurtulmayan New York artık seyirciye tehdit içinde olduğunu hissettirmiyor.  Marvel’ın karakter kalabalığı noktasında bir doyuma ulaşması mı yoksa konuların kısırlığından mı bilemiyoruz ama Marvel işleri tehlikeyi defetmekte değil de bir sonraki tehlikeyi beklemekte heyecan yaratan bir seriye dönüşüyor.

Her filmi, serideki bir sonrakini izlemek ve bir sonraki bağlantıyı kurmak için izler olduk ve uzun süredir bu filmleri tek başlarına değerlendiremiyoruz. Sinemada, film başlamadan önce Fantastic 4 fragmanı gösteriyor ve filmin after credit sahnesinde de ekibin Avengers ismi için yeni Captain America olan Sam Wilson’la kavga etmeleri gerekeceğini tartışırken, yörüngeye başka evrenden giren, Fantastic 4’un uzay gemisiyle karşılaşıyor. Hal böyle olunca David Harbour’un Red Guardian olarak ne kadar iyi iş çıkardığını söylemek bir yana onun bildiğimiz diğer Marvel karakterlerinin arasında nasıl yer edeceğini, Pedro Pascal’ın MR Fantastic’iyle nasıl bir kimya tutacağını merak ederek filmden çıkıyoruz.

Yönetmen : Jake Schreier 

Senaryo : Lee Sung-Jin

Görüntü Yönetmeni : Steve Yedlin

Kurgu : Angela M. Catanzaro, Harry Yoon

Oyuncular : Florence Pugh, Sebastian Stan, David Harbour, Wyatt Russell, Hannah John-Kamen, Olga Kurylenko, Julia Louis-Dreyfus, Harrison Ford, Geraldine Viswanathan, Lewis Pullman

ABD / Aksiyon-Macera-Bilimkurgu-Suç-Fantastik / 125 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz