Western
MEDENİYETİN İÇİNDEN GELMEK MEDENİ OLMAYA YETİYOR MU?
Geçtiğimiz İKSV festivalinde Altın Lale’yi kazanan “Western”de, filmi yazan ve yöneten Valeska Grisebach, Avrupa’nın bugününe dair önemli tespitleri olan güncel bir “yabancılık” öyküsü anlatıyor.
Bir grup Alman inşaat işçisi Bulgaristan kırsalında, hidroelektrik santrali altyapısı için evlerinden çok uzakta çalışmaktadırlar. Aralarından, hüzünlü, az konuşan, devamlı sigara içen, bir süre önce kaybettiği erkek kardeşi dışında kimsesi olmayan Meinhardt, duruşuyla giysileriyle bir “western” filminden çıkıp gelmiş gibi duran tipik bir “yalnız kovboy”. Kırsalda karşılaştığı bir beyaz atla kurduğu dostluk “kovboy” imajını daha da pekiştiriyor.
Ancak, Valeska Grisebach yazıp yönettiği üçüncü filminde “Western” sözcüğünü çift anlamlı olarak ele alıyor ve bir “Wild West / Vahşi Batı” öyküsü kalıbında, batının ortasında kaybolmuş bir kırsalda, iki farklı batının, vatanlarından uzağa düşmüş Almanlarla köylerinden kopmamış Bulgarlar arasındaki yabancılaşmanın öyküsünü anlatıyor.
Bir yandan, verimli, işe yarar, ama çirkin görünümleri ve kulak tırmalayan sesleriyle kırsalın doğasıyla tezat teşkil eden iş makinelerinin simgelediği, medeniyetin içinden gelen ama medeniyetten pek nasibini almamış olan, “modern” işçi gurubu, diğer yandan bu yozlaşmış medeniyetin karşısında toz toprak içindeki köylerinde, son “western” kahramanları gibi direnen, doğayla, kendileri ve birbirleriyle barışık köy halkı…
Kendi iş arkadaşlarıyla bile doğru dürüst iletişim kuramamış olan Meinhardt, sıradan bir yabancı olmayı reddederek inşaat alanının yakınlarındaki bir Bulgar köyünün sakinleriyle yavaş yavaş filizlenen arkadaşlıklar kurmaya başladığında bu tavrı, hem köylüler hem meslektaşları nazarında şüpheyle karşılanıyor.
Almanya’da onu kimsenin beklememekte olmasının da verdiği özgüvenle Meinhardt, kırsalın kanunlarına saygı göstererek, zar zor anlaşabildiği köy halkıyla anlaşmaya ve azar azar o dünyanın bir parçası olmaya başlıyor.
Gerçek işçilerin rol aldığı bu Almanya – Avusturya – Bulgaristan ortak yapımı film, sağlam senaryosu, başarılı oyunculukları ve dört dörtlük sineması bir yana, erkekler dünyasında geçen öyküsünün bir kadın tarafından, Western ikonografisi kullanarak anlatılmış olmasıyla da çok etkileyici
