Zehra
Milli Sinema Örneği Olarak Zehra
Yücel Çakmaklı’nın batılı/modern ve Amerikan taklidi bulduğu dönem sinemasına alternatif olarak sunduğu “Milli Sinema”nın yapısına uygun olarak, milli ve dini karakterleri, geleneği ve Anadolu ruhunu yansıtan “Zehra”, iki önemli Yeşilçam sanatçısının melodram oyunculuk gücüne de yaslanarak yönetmenin ve senaryo yazarlarının düşünce dünyasına uygun “simge” bir yapım.
Necip Fazıl ve Yücel Çakmaklı Buluşması.
Bundan sonra haftada bir gösterime giren filmlerin yanı sıra özellikle kıyıda köşede kalmış, çoğu 60 ve 70’ler ürünü olan, benim için bir tutku olan Yeşilçam filmlerine ilişkin yazılarımla da karşınızda olacağım. İşte ilk filmimiz Yücel Çakmaklı tarafından yönetilen, 1972 yapımı “Zehra”.
Önce yönetmen Yücel Çakmaklı (1937-2009) hakkında birkaç söz söylemek istiyorum. Sinemamız tiyatro etkisinden kurtulunca özellikle Lütfi Ömer Akad ile birlikte sinemacılar dönemi başladı. Sonra Ulusal Sinema, Toplumsal Gerçekçi Sinema gibi ele alınan temaya göre belirlenen başka akımlar da doğdu. Atıf Yılmaz özellikle 80’lerde kadın sorununa eğilirken, Metin Erksan “Kadın Hamlet” gibi yapımlarla daha deneysel işlere yöneldi. 1937 doğumlu olan Yücel Çakmaklı ise, Erman Film Stüdyolarında yönetmen yardımcısı olarak sektöre adım attı. İlk belgesel filmi olan “Kabe’nin Yollarında”yı yönettikten sonra dini hassasiyetleri ön plana alan yapımlarla adını duyuran “Elif Film” şirketini 1969 yılında kurdu. İlk uzun metrajlı filmini 1970 yılında “Birleşen Yollar” ile çeken Çakmaklı, daha sonra Necip Fazıl’ın da eserleri olan “Çile”, “Zehra”, “Bir Adam Yaratmak” gibi filmlerde kamera arkasına geçti. 1980’lerde ise tarihi figürlerden de hareketle TRT’ye “Osmancık”, “Küçük Ağa”, “Minyeli Abdullah” gibi dizileri çekti ve geniş kitlelerle buluştu. Çakmaklı sinemasını “Milli Sinema” olarak tanımlayarak “…Türk sineması ancak köylüsü ve şehirlisi ile manevi kıymetleri maddeden üstün tutan Müslüman Türk halkının inançları, milli karakterleri, gelenekleriyle yoğrul-muş, Anadolu gerçeklerini yansıtan filmler vererek ‘milli sinema hüviyetine kavuşacaktır” dedi.
Köyümüze Geri Dönelim
İşte 1972 tarihli “Zehra” filmi yönetmenin tanımladığı bu yaklaşımın tipik bir örneği olarak kabul edilebilir. Senaryosunda Necip Fazıl Kısakürek, Burhan Bolan ve Bülent Oral’ın katkıda bulunduğu yapım ikili bir toplumsal ayırımla başlıyor. Bir taraftan içki içen, partilerde eğlenen ve annesi Nehire (Suzan Avcı) ile yoz bir kültürün içinde olan Zehra (Hülya Koçyiğit), diğer yanda dini müzikler dinleyen, ilginç bir şekilde milli bir aksesuar olarak simgelenen nargileyi içen, milli ve mukaddesatçı babası Mümtaz (Hulusi Kentmen). Bir gün kızının bu “modern” partilerinden bıkan zengin baba Mümtaz, kızını ve eşini de alarak köyüne gider. İlk başta bu karara karşı çıkan Zehra babasının kendisine hep hayalinde olan arabayı alacağını söylemesi üzerine gitmeyi kabul eder. Arkadaşları arasında köylü kızı denilerek dalga konusu olan Zehra için bu köy günleri bir mahkumun tahliyeyi beklemesi gibidir. Ancak bir gün karşısına kanun çalan, şakacı bir kişilik olan Murat (Ediz Hun) çıkar. Çoğu yerli yapımda olduğu gibi kavgayla başlayan tanışıklık evliliğe yol alır. Köyden artık gitmek istemez Zehra. Ancak Murat’ın sakladığı bir rahatsızlığı vardır.
Karakterlerin Değişimi.
Zehra, Yücel Çakmaklı’nın ideolojik tercihlerini kimi sahnelerde belirginleştiren bir yapım. Daha önce partilerden çıkmayan, alkol kullanan Zehra sonrasında namaz kılan, babasının ve eşinin sözünü dinleyen bir kişilik değişimini yansıtır. Çakmaklı filmlerinde bu karakterlerin eğilim değişikliklerini sıklıkla görmek mümkün. Ama öte yandan Çakmaklı bu filmde de Yeşilçam’ın melodram havasını da eksik etmemiş. Murat ve Zehra’nın aşkları özellikle küçük bir rolde de görünen Yıldırım Gürses’in “Bir Garip Yolcuyum / Yalan Dünya” şarkısıyla da veriliyor. Oyunculuklarda her zaman bence sinema tarihimizin en iyi kadın oyuncusu olan Hülya Koçyiğit burada da harika bir performans sergilemiş. Ona eşlik eden Ediz Hun da özellikle son sahneleri ile başarılı. Bu ikilinin yanı sıra filmde Hulusi Kentmen, Suzan Avcı, Atıf Kaptan, Yalçın Gülhan, Feridun Çölgeçen, Leman Akçatepe, Ahmet Kostarika ve ses sanatçısı Yıldırım Gürses de yapımın kadrosunda yer alıyorlar.
Yücel Çakmaklı ve Takipçileri
1970’lerde Yücel Çakmaklı’nın temelini attığı, daha sonra Mesut Uçukan ve İsmail Güneş’in devam ettirdiği milli ve dini temalı yapımların bir örneği olan “Zehra”, Yeşilçam estetiği ve melodram ruhunun da belirgin olduğu bir yapım olmuş. Film, sıklıkla Yıldırım Gürses’in “Bir Garip Yolcuyum / Yalan Dünyası”nı da işin içine katarak aslında Çakmaklı’nın manevi / ruhi dünyasını bir de şarkı desteği ile sunma imkânı bulmuş.
Yönetmen : Yücel Çakmaklı
Senaryo : Bülent Oran, Vural Pakel
Görüntü Yönetmeni : Necati İlktaç
Kurgu : Özdemir Arıtan
Müzik : Yıldırım Gürses
Oyuncular : Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Hulusi Kentmen, Yalçın Gülhan, Suzan Avcı, Atıf Kaptan, Nilgün Kasapbaşoğlu, Feridun Çölgeçen, İsmail Hakkı Şen, Leman Akçatepe, Ahmet Turgutlu, Eşref Vural, Yıldırım Gürses
Türkiye / Romantik-Dram / 85 Dk.