İstanbul Kırmızısı filminde, Orhan travmatik bir kayıptan sonra her şeyini kaybetmiş ve vahşi bir yaşama yönelmiş eski bir yazardır. Her şeyi bırakarak Londra’ya yerleşir ve editör olarak çalışmaya başlar. Yıllar sonra İstanbul’a geri döner. Bu geri dönüşün nedeni, zamanını Paris, Londra ve Berlin’de geçirmiş ünlü yönetmen Deniz Soysal ile tanışmaktır. Deniz, hem tarihi aile köşkünden annesini taşımak hem de yeni filmi için hazırlık yapmak için İstanbul’dadır. Deniz, doğup büyüdüğü şehirdeki çocukluk anılarını anlattığı bir kitap yazmıştır. Orhan’ın İstanbul’daki işi, yayınlanmadan önce kitaba son dokunuşları yapmaktır. Uzun yazışmalardan sonra İstanbul’da buluşurlar. Ancak ertesi sabah Deniz ortadan kaybolur. Orhan’ın gelişi ve Deniz’in ortadan kayboluşu ilginç bir rastlantıya işarettir. Gizli bir soruşturma başlatılır. Herkes Deniz’in bir daha geri dönmeyeceğinden endişelidir. Bu sırada, Orhan, Deniz’in kitabında anlatılanların gerçeğin gösterişli bir kopyası olduğunu fark eder. Görünen odur ki Deniz’in gizemli yaşamı ortadan kayboluşuyla birlikte aydınlatılmanın eşiğindedir. Ferzan Özpetek, kendi kitabından sinemaya uyarladığı filmin yönetmen koltuğuna otururken baş rolleri Halit Ergenç, Nejat İşler, Mehmet Günsür, ve Tuba Büyüküstün paylaşmış. Türkiye Dağıtım : MARS DAĞITIM