Baba Parası
TÜRK SİNEMASINDA BARDAĞIN BOŞ TARAFI
Günümüzde çekilen komedi filmlerine maalesef artık gülememeye başladık… Oysa ki bir zamanlar komedi konusunda ne kadar da iddialıydık. Örnek alınacak yolundan gidilebilecek ne usta sanatkârlarımız varken biz artık bilmediğimiz yolları seçip yürümeye devam ediyoruz. Şunu söylemeliyim ki Türk Sinemasında ne Kemal Sunal’ın filmlerinin gösterimi biter ne Şener Şen’in replikleri ne de Sadri Alışık’ın izlemeye doyamadığımız rolleri…
2020 yılının ilk Türk filmi olarak vizyona giren “Baba Parası” da maalesef bizi hayal kırıklığına uğratıyor. Kadrosunu gördüğüm zaman heyecanlanıp bu kadar usta isimden çok güzel bir komedi çıkar beklentisiyle gittiğim filmde neredeyse filmi yarıda bırakıp çıkacaktım.
Filmde zengin bir iş adamının ölümünden sonra gayrimeşru olan çocuklarına bıraktığı miras için çocuklarının birbirleriyle girdikleri amansız bir yarış konu ediniliyor. Tabii çocuklarının her biri farklı din,dil, ırk ve sosyal statüden. Filmin yönetmenliğini daha öncesinde Kardeş Payı gibi başarılı bir filmin dizi sunmuş olan Selçuk Aydemir yapıyor.
Sinemada gişe yapmanın yolunun küfürden geçtiğini düşünülerek yapılmış her film ne yazık ki izlemeye giren her genç beyin tarafından farklı algılanarak küfürlerle dejenere olmasını sağlayacaktır. Düğün Dernek gibi nispeten toplumun geneline hitap eden ve ailecek izlenilip rahatsızlık duyulmayacak bir yapımdan sonra üstüne koyup devam etmek varken elindekinin de yok olması maalesef iyi olmamış. Sanırım bu ekibin yaptığı en kötü film olsa gerek…
Aslında böyle bir kadrodan çok güzel bir film bekliyorsunuz, fakat senaryoda basite kaçılması, filmin müziklerinin bile bazı noktalarda alakasız olması ve bu gibi filmde seyirciyi sıkabilen noktalardan espriler çıkartılmaya çalışılması olmamış doğrusu. Ahmet Kural gibi yetenekli bir oyuncuya verilen rol senaryonun ne kadar da basitleştirildiğinin bir göstergesi. Devrim Yakut’un rolü fazla abartılmış, Rasim Öztekin gibi bir oyuncu bile filmde sönük kalmış. Bel altı espriler, argo ve aşağılamaların sıkça izlendiği sanat değeri taşımayan bu yapımda nasıl kötü bir film çekeriz diye düşünülmüş mü acaba diye merak ediyorum doğrusu.
Filmin bazı bölümlerinde güzel espriler de vardı tabii ki ama tamamen bel altı küfürler ile tamamlanıp döndürülmeye çalışılmış bir youtuber filmi gibi…
İnsanın ve sanatın yapısını değiştirmesi muhtemel olan bu tür filmler sinemayı değil maalesef ancak kendini kurtarır.
Yönetmen / Senaryo : Selçuk Aydemir
Oyuncular : Ahmet Kural, Murat Cemcir, Devrim Yakut, Rasim Öztekin, Yağmur Tanrısevsin, Özgür Emre Yıldırım, Deniz Barut, Demir Karahan, Osman Alkaş, Ayhan Taş, Ferhan Şensoy, Oya Gürel, Kenan Civiniz, Ozan Aslan, Yağmur Karabal, Almila Ada, Zehra Yılmaz, Giray Altınok, Çorumlu Amir, Haydar Kuduz, Buse Çelik, Emre Keskin, Eylem Caner
Türkiye / Komedi / 116 Dk.
Bir kaç sahnesi komik ama Ahmet kurala yazık böyle bir filim de oynamış beş kuruş etmez paranıza yazık
Bu filmde sanattan öte hersey var küfür müstehcenlik diz boyu .Toplumsal değerleri dejenere eden hic bir şekilde iyi örneklik teşkil etmiyor, yazık düğün dernek filmini baz alıp gitmeyin sakın ,aynı ekip herseyi dibe vurmus yazık oldu paramıza yarıda bırakıp çıktık sinemadan?
O filmi yapanlar sanatçı, sanatçıya hakaret etmeyin. Sanatçının da paraya ihtiyacı vardır. kendini aşağılamaya ihtiyacı vardır. Bu tür filmler çok fazlalaştı. Cinayet süsü filmi de örnek mesela, Atılla Dorsay ın recep ivedik filmi için yaptığı yorum aklıma geldi. “Filmi bırakın toplumu eleştirin” Komple rezil olduğumuzun farkında değiliz.
Sanatçı toplumun aynasıdır. Sanatçı sanatını yaparken asıl gayesi para kazanmak ise yaptığı eylem sanat değildir bu da onun sanatçı kişiliğinde uzaklaşmasını sağlar. Atilla Dorsay’ ın yorumunu doğru anlamak lazım. “Filmi bırakın toplumu eleştirin” sözünde toplum olarak bu projelere prim verdiğimiz sürece böyle filmler devam edecektir burada önemli olan filmi yapanlar değil ona değer verenlerdir. Atilla Dorsay’ın anlatmak istediği budur. Ayrıca sanatçıya hakaret edilmez, sanatçının topluma sunduğu eleştirilir bu sanatçının kişiliği ile alakalı değil yaptığı sanat ile alakalıdır.
Sanatcı dini değerlerle dalga geçiyorsa onun kişiliğinide eleştirmeye kendimde hak görüyorum,doğrusu pek bir hoşgörülü oldunuz toplum olarak,inançlarla pervasizca dalga geçilmeyi ne kadar hafif görüyorsunuz bide bunu söyleyin bunu eleştirin verdigim para zehir zıkkım olsun Rabbim beni affetsin bu filme gittiğim için
Gerçekten çok kötü bir senaryo, bu oyunculara hiç yakışmıyor.Dinimize karşı bir sürü saygısızlık yapılıyor.
Küfürle komediyi karıştırmışlar. Bizim toplum ve ahlak
anlayışımıza yakışmıyor. Filmi hiç beğenmedik.
Sadece para kazanmak için bu kadar kötü filmler yaparak izleyiciye karşı büyük bir saygısızlık yapılmış.
Ben bukadar kötü bir filme rastlamadım, ailecek yada yanlız kesinlikle gidilecek bir film değil. Dine, aile yaşantısına, gerçekliğe çok uzak küfürden başka pek bişey duyup izleyemedik. Yarıda çıktık verdiğimiz 30 tl ye yazık oldu. TAVSİYE ETMİYORUM????
Bu filme gitmeden önce eğer ki esprileri anlamakta zorluk çeken espri yapıldıktan 2 dk sonrasında haaaa diyen biriyseniz gitmeyin sizin için gerçekten berbat bir film. Lütfen Diğer yorumlara bakıp ta kendinizi böyle bir filmi izlemekten mahrum bırakmayın derim. karakterler çok iyi hakkını vermişler. puan vermek gerekirse 8 verilir.
Film tamamen ne oluyor bizim neslimize geleceğimize demenin üstüne yapılmış. Her şekilde rezillik yarıda çıktım ve malesef bu tip filmlere biz müsade ediyoruz. Yazıklar olsun gülmeyi küfür zannedenlere yıllarca Cem Yılmaz denen şaklabanları alkışladığımız için yazıklar olsun. Rahmetli Kemal Sunal konulmadan güldürürdü geleceğimize yazık
eski filmlerini düşünerek gittim ama Çok kötüydü gerçekten..
Güzel değildi.
Seyirciyi aptal yerine koymak bir tarafa, küfür gırla. Kutsal sayılan şeyler dalga konusu.
Komik değildi. IQ düşük.
Bilet alıp girdim israf.
Yarıda çıktım bari zamanım gitmesin.