Luca Guadagnino’nun “KEMİKLER VE HER ŞEY”i Venedik’ten 2 ödülle ayrıldı

2 VAMPİRİN TUTKULU AŞKI

Kan gölünü andıran sinir bozucu sahneleriyle izlenmesi zor bu filmde, 2 erkek, 1 kadın yamyamın kurbanlarından akıttıkları kan deryasını tiksinerek izledim. Ancak son yarım saatindeki Luca Guadagnino’nun mizansendeki ustalığına hayran kaldım.

Yamyam ve zombi filmlerinden nefret ederim. Ancak türün çok meraklısı olduğundan son yıllarda birçok ünlü yönetmen bu tür filmlere yöneldiler. Örnek vermek gerekirse Cannes Film Festivali 3 yıl arayla Açılış Galasını 2 zombi filmiyle yaptı. 2019’da Jim Jarmush’un “Ölüler Ölmez / The Dead Don’t Die” filmi görkemli oyuncu kadrosunun varlığına rağmen, yönetmenin şanına yakışmayan bir yapıttı. Bu yıl Michel Hazanavicius’un “Kestik ! / Coupez !“si Oscar Ödüllü bir yönetmenin kariyerinin en sönük filmiydi.

OrtaKoltuk Puanı:

 

 

2 ANTİKAHRAMANIN KAÇIŞ ÖYKÜSÜ

Son Venedik Film Festivalinden 2 ödülle dönen Luca GuadagninoKemikler ve Her Şey / Bones And All” ile bu modaya ayak uyduruyor. Filmin 2 erkek 1 kadın yamyam kahramanının kurbanlarından akıttıkları kan deryasını tiksinerek izledim. Ancak filmin son yarım saatinde yönetmen Luca Guadagnino’nun mizansendeki ustalığına hayran kaldım. “Kemikler Ve Her Şey” son Venedik Film Festivalinde En İyi Yönetmen Gümüş Aslan Ödülü ve Taylor Russell ile En İyi Genç Yetenek Marcello Mastroianni Ödülünü kazandı.

1971 Palermo doğumlu Luca Guadagnino, André Aciman romanından uyarlanan “Beni Adınla Çağır / Call Me By Your Name” (2017) filmiyle ses getirdi ve En İyi Film dalında Oscar’a aday gösterildi. Bu filmle James İvory En İyi Uyarlama Senaryo dalında Oscar Ödülünü kazandı. Guadagnino, Fransız yönetmen Jacques Deray’in başyapıtı “La Picine”in remake’ini 2015’te “A Bigger Splash” başlığıyla yaptı. İlk dönem yapıtlarının en ünlüsü ise 2009 tarihli “İo Sono L’Amore” romantik draması.

Filmlerinde toplum tarafından dışlanan kahramanların öykülerine zaafı bilinen Luca Guadagnino, ABD’de çektiği ilk film olan “Kemikler Ve Her Şey”de yine hayata tutunmaya çalışan iki genç kahramanının aşkını anlatıyor. İnsan eti yiyen Maren (Taylor Russell) ve türdaşı Lee’nin (Timothée Chalamet) tutunacak dal arayan yolculuklarında, ikili tutkulu bir aşk yaşar. Film aile sevgisi yaşayamamış, dışlanmış bu iki kişinin kader birliği içinde kenetlenmelerini, tertemiz bir aşk ile birbirlerine bağlanmalarını anlatıyor.

Film toplum dışına itilse de hayatta kalmayı başarmış bir genç kız ile, hayattan ümidini kesmiş, sivri ve hareketli kişilikli bir erkek arasında filizlenen ilk aşkı anlatıyor. Maren ile Lee ilk karşılaşmalarının ardında birlikte arka yollardan, gizli geçitlerden, tuzaklarla dolu yerlerden geçerek Amerika’yı 1500 kilometre boyunca kat ediyor. Ne var ki tüm çabalara rağmen yollar onları hep kendi feci geçmişlerine doğru yönlendiriyor.

Camille de Angelis’in 2015 tarihli aynı adlı romanından filmin senaryosunu yazan David Kajgaich, bu çalışmasıyla Luca Guadagnino ile 3. işbirliğini gerçekleştiriyor. İkili önceleri Dario Argento başyapıtı “Suspiria” (2018) remake’inde ve “Sen Benimsin / A Bigger Splash”da (2015) birlikte çalışmışlardı. Kan gölünü andıran sinir bozucu sahneleriyle “Kemikler Ve Her Şey” izlenmesi zor filmlerden. Aynı zamanda İtalyan yönetmenin “Beni Adımla Çağır” ve “Suspiria”dan sonra beni düş kırıklığına uğrattığı 3. filmi.

Luca Guadagnino’nun bu son filmine esin kaynağı olan filmlerden kısaca bahsedelim. En ünlüsü olan Jonathan Demme’nin “Kuzuların Sessizliği / The Silence Of The Lambs” ile başlayalım. Filmin 5 Oscar’ından birini kazanan Anthony Hopkins, canlandırdığı yamyam Hannibal Lecter kompozisyonuyla sinema tarihine geçmişti. Terrence Malick’in “Badlands”i (1973), Arthur Penn’in yol filmi “Bonnie And Clyde”ı (1967), Oliver Stone’un unutulmaz “Katil Doğanlar / Natural Born Killers”i (1994) “Kemikler Ve Her Şey”e ilham veren filmler arasında. Onlara 2 Fransız filmi, Jean-Pierre Jeunet ve Marc Caro’nun yemek bulamadığı için komşularını yiyen apartıman sakinlerinin filmi “Şarküteri / Delicatessen”i (1991), Alexandre Aja’nın “Tepenin Güzleri / The Hills Have Eyes”ı (2006) ilave etmek mümkün.

Z KUŞAĞININ JAMES DEAN’İ

1980’li yılların sonunda, Reagan döneminin muhafazakar Amerikasında geçen konusuyla film babasıyla (André Holland) yaşayan, annesinden miras kalmış yamyamlık dürtüsüyle baş etmede zorlanan melez genç kız Maren’i tanıtmakla başlıyor. Çocukluğundan beri yamyamlık problemlerine sahip Maren, ne zaman biri kendisiyle ilgilense dişlerini onun boynuna geçirmekten kendini alamaz. Babası onu koruyabilmek için evde hapis hayatı geçirmeye zorlar, ama Maren bir yolunu bulup evden kaçar. Maren’in olaylara sebebiyet vermesiyle baba-kız sık sık şehir değiştirirler. Sonunda babası başa çıkamayınca kendisini terkeder.

Babasının bir miktar para ve doğum belgesini bırakarak terkettiği Maren, annesini bulmak amacıyla yollara düşer.

Rastladığı ve bağlandığı erkek arkadaşı Lee ile çıktığı yolculukta Maren sadece annesini değil, kendisini de arar. Film toplumun kıyılarında hayatta kalmaya öğrenen Maren ile dışlanmış ve hakları elinden alınmış bir serseri olan Lee arasındaki ilk aşkın hikayesini anlatır. 2 genç kader birliği etmeye karar verir. Birbirlerine aşık olan ikili Amerika’yı baştan başa katederler. Virginia, Minnesota, Nebraska gibi eyaletlerde karşılarına çıkan bazı kişilerin boğazlarına dişlerini geçirip beslenen ikilinin peşine düşen gizemli biri vardır.

Sully (Mark Rylance) adlı bu kara kuru, orta yaşlı adamın Maren’e yiyici olmanın yollarını öğretmek için film boyunca peşini bırakmadığını görürüz. Kendisinden hoşlanmayan Maren hep ondan uzak durmaya çalışır. İki sevgilinin hastalıklı kan bağından kaynaklanan maceralarıyla başlarının sürekli belaya girmelerini ve hep yer değiştirmek zorunda kalışlarını izleriz. Kanını içip öldürdüğü kurbanlarının saçlarlarından yaptığı uzun bir kuyruğu yanından eksik etmeyen Sully, uzaktan kokusunu aldığı Maren’in en zorda olduğu durumlarda karşısına çıkan “kabus” gibidir.

Saygı duyulacak biri olmak isteyen genç bir kadın olan Maren, utanç verici ihtiyaçları yüzünden dibe sürüklenir. Ortak kaderleri, iki sevgiliyi ötekileştirmeye karşı galip gelip gelmeyeceğini belirleyecek son bir mücadeleye doğru yönlendirir. Filmin çarpıcı final bölümünde ve ikinci yarısındaki mizansen ustalığını sergileyen Luca Guadagnino, Venedik Film Festivalindeki Gümüş Aslan Ödülünü hak ettiğini, vampir filmlerinden nefret edenlere dahi kabul ettiriyor. Mükemmel iki oyuncusu, Taylor Russell ve Mark Rylance kendisine destek veriyor.

Waves”ten tanıdığımız, 1994 Vancouver doğumlu Kanadalı TV ve sinema oyuncusu Taylor Russell Maren rolündeki olağanüstü performansıyla göz kamaştırıyor. Kariyerinin kilometre taşı bu kompozisyonu genç oyuncuya yılın En İyi Kadın Oyuncu Oscar Ödülü adaylığı getirebilir. Filmin 130 dakikalık süresinde hep ekranda gördüğümüz Russell, genç kadın rolleri için Hollywood’un aranan aktrisleri arasına girmeye hak kazanıyor. Z kuşağının James Dean’i Timothée Chalamet, (27) kendisine Oscar adaylığı getiren Luca Guadagnino ile ilk çalışması “Beni Adımla Çağır” ile, günümüz Hollywood’unda en çok aranan genç karakter oyuncuları arasına girmişti. New York’lu bir Yahudi anne ve Fransız bir babanın oğlu olan Chalamet, sorunlarıyla başa çıkabilen Lee rolünde, bilinen rahatlığıyla göz dolduruyor.

Kariyerinin en abartılı, en şov yapmaya müsait rolü olan Sully’de deneyimini konuşturan Mark Rylance oyuncu kadrosunda öne çıkıyor. 62 yaşındaki İngiliz aktörün “Casuslar Köprüsü / Bridge Of Spies” ile kazanılmış bir Oscar Ödülü var. Bu yıl aday gösterildiği takdirde, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülünün favorileri arasında yer alabilir. Filmin 2. kötü adamı, antipatik Jake rolünde eski tüfeklerden Micheal Stuhlberg rolünün hakkını veriyor.

Kemikler ve Her Şey / Bones and All

Yönetmen : Luca Guadagnino

Orijinal Fikir : Camille DeAngelis

Senaryo : David Kajganich

Görüntü Yönetmeni : Arseni Khachaturan

Kurgu : Marco Costa

Müzik : Trent Reznor, Atticus Ross

Oyuncular : Timothée Chalamet, Mark Rylance, Michael Stuhlbarg, Taylor Russell McKenzie, Chloë Sevigny, David Gordon Green, Jessica Harper, Andre Holland, Jake Horowitz, Anna Cobb

İtalya-ABD / Gerilim / 130 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz