Barbie
Barbie feminist mi olmuş?
Barbie’de beklenmedik replikler, beklenmedik olaylar yaşanmaya başlıyor, kahkahalar atarken neler olacağını düşünüyorsunuz. Filmde tanıdık klişe feminist söylemler hayat buluyor. En çok güldüğümüz sahneler Barbie’nin gerçek dünyaya gelip erkeklerin hakim olduğu hayatın gerçekleriyle karşılaştığı bölümler.
Sıcak yaz günlerinde şehirde yaşayanlar için en iyi eğlence sinemadır! Kapalı serin salon, gündüzü geçirmek için ideal! Barbie’de oldukça eğlenceli bir yapım, ailecek gidip izleyebilirsiniz!
Kızlar için Barbie
Benim hiç Barbie bebeğim olmadı. Kitaplar daha çok ilgimi çekerdi. Barbie çıktığında da büyümüştüm artık. Bütün küçük kızların bebeklerle, bütün küçük erkek çocukların da silahlarla oynamasını biz büyüklerin kışkırttığını düşündüğümden oğlum 4 yaşındayken ona bir bebek aldım. Ne yapacağını merak ediyordum Bebeğin canına okudu. Sanırım bana her kızdığında bebeği hırpalıyordu! Cinsiyet farklılığı oyuncakla başlıyor. Kamyonla oynayan küçük kız hiç görmedim! Oysa her erkek çocuğun bir kamyonu vardır!
Barbie’nin oyuncak olarak üretimi de küçük kızların oyuncak tüketiminden para kazanmak amacıyla doğmuş. Filmi de bunu anlatarak başlıyor. Küçük kızlar bebek oynarken onları çocukları gibi düşünüp birer küçük anne olurlar ya. Barbie tam tersine, hayallerdeki güzel kız. Uzun bacaklı bir sarışın. Elbiseleri, her aksesuarı hayalleri gibi hep pembe, mutlu, musmutlu! Barbie’nin önce bebekleri, evi, aksesuarları, sonra çizgi filmleri küçük kızların vazgeçilmezi. Tabii bu aynı zamanda bir bakış açısı da. Barbie giderek mükemmel stereotip olmaktan çıkıyor. Şişman, zenci, farklı din ve milliyetlerden Barbieler yapılıyor, satılabilecek her tip deneniyor.
Barbie kanlı canlı
Ve son olarak da Barbie’nin filmi yapılıyor! İşte seyretmeye hazırlandığınız Barbie bu filmde pembe kalp yatağında uyanıp sahte bir dünyada, Barbieland’de yaşıyor. Her şey oyun, her şey sahte, iki saat böyle mi geçecek derken konu heyecanlanıyor. Beklenmedik replikler, beklenmedik olaylar olmaya başlıyor, kahkahalar atarken düşünüyorsunuz. Tanıdık klişe feminist söylemler hayat buluyor. Ama en çok güldüğümüz bölümler Barbie’nin gerçek dünyaya gelip erkeklerin hakim olduğu hayatın gerçekleriyle karşılaştığı bölümler.
At ve iktidar sembolleri, şirketin işleyişi müthiş komik. Amerikalıların filmlerinde, ticari bile olsa, kendi kendileriyle dalga geçmelerine ve yanlışlarını göstermelerine bayılıyorum. Film hiç beklemediğim bir biçimde, tatlı tatlı Amerikan kapitalizmi ve acımasız ticari aldatmacalarıyla dalgasını geçiyor.
Feminist değil mi?
Bazı çevrelerin filmi yeterince eleştirel ve sert bulmadıklarını, dudak büktüklerini, hatta karşı çıkıp yerin dibine soktuğunu da biliyorum. Ama bu bir Warner Bross filmi, Cannes ya da Berlin’de yarışsın diye çekilmiş festival filmi değil ki, bu kadarını bile beklemezken benim için hoş bir sürpriz oldu diyorum. Filmin yönetmeni Greta Gerwig, senaryoyu Noah Baumbach ile birlikte yazmış. Greta Gerwig’in de feminist düşünceye sahip olduğu biliniyor. Hatta film, yeterince ticari bile olmayabilir, annelerinin elini tutup gelen küçük kızlar beklediklerini bulmayabilir. Yine de eğlenceli, aptal esprilerle değil, ironiyle güldüren, kahramanıyla dalga geçen, en ince ayrıntısına kadar titiz çalışılmış, hoş ve boş olmayan bir film.
Oyuncuların tümü, tabii ki çok iyi. Ama Barbie ve Ken rolündeki Margot Robbie ve Ryan Gosling tam birer Hollywood starı, oynuyor, şarkı söylüyor, dans ediyorlar, sanki bu roller için yaratılmışlar.
Hep söylerim, sıcak yaz günlerinde şehirde yaşayanlar için en iyi eğlence sinemadır! Kapalı serin salon, gündüzü geçirmek için ideal! Fiyatlar el yaksa da seyircisinin bol olacağını tahmin ederek iyi seyirler diliyorum, ailecek gidebilirsiniz!
Yönetmen : Greta Gerwig
Senaryo : Greta Gerwig, Noah Baumbach
Görüntü Yönetmeni : Rodrigo Prieto
Müzik : Mark Ronson
Oyuncular : Margot Robbie, Ryan Gosling, America Ferrera, Kate McKinnon, Issa Rae, Rhea Perlman, Will Ferrell, Michael Cera
ABD / Macera-Komedi-Aile / 114 Dk.
