Anora

Kül kedisi bu kez Rus oligarkın şımarık oğluna tutunur

Mikey Madison, bu rol teklif edildiğinde çok heyecanlanmış ve ciddiye almış. Dans sahneleri ve Rusça konuşmak için aylarca ders almış, rolüne o kadar adapte olmuş ki pek çok sahneyi emprovize oynamış. Özellikle gece klübündeki müşteri ayarlama sahnelerini yönetmen neredeyse hiç kesmeden, belgesel çeker gibi yarım saat boyunca emprozive çekmiş! İlginç.

OrtaKoltuk Puanı:

 

Cannes’dan Altın Palmiye ile dönen Sean Baker’ın Anora isimli filmi, sinema eleştirmenlerini şaşırtmadı değil. 53 yaşındaki Amerikalı yönetmen, yapımcı ve yazar Sean Bakerın her ne kadar bundan önceki filmleri de (Red Rocket), Amerika’nın göçmenler ve seks işçileri gibi, alt sınıf, ötekileştirilmiş insanların hayatlarını konu alıyorsa da bu kez filminin sınıflandırmada, “seks, porno ve uyuşturucu kullanımı görüntüleri içerir” etiketini yemesi baştan kimileri için merak, kimileri için tepki doğuruyor.

Her zaman yaptığım gibi, ön yargılara kapılmamak için film hakkında en az bilgiye ulaşarak izlemeye gittim. Sadece şiddet ve korku içerip içermediğine bakar, gereksiz aksiyon filmiyse, tabii ki benim için, pas geçerim. Bu kez, “komedi de içeren seks sahneleri” uyarısı hayli cazip görünüyordu açıkçası. Filmin ilk yarısında direk dansının çok ötesinde, bire bir interaktif etkileşimli dans ve seks sahneleri izlemeye başlayınca, ne de olsa Amerikalı değiliz, seks filmine mi geldik diye düşünmeden edemiyor insan. Sean Baker ise bu sahnelerin izleyiciyi, kahramanının nasıl bir atmosferde çalıştığı konusunda iyice atmosfere girsin diye uzattığını anlatıyor. Film bittikten sonraki ilk reaksiyonum da tam bir Ortadoğulu muhafazakar ülke insanı tepkisiydi : Sinema sanatçısı olmak ne kadar zor. Filmin başrol oyuncusu Mikey Madison bir seks işçisini çok başarılı yansıtıyor; ama bu rolü bizde kaç kişi kabul ederdi? Filmdeki pek çok sahne o kadar gerçekçi ki, bu sahneleri çekip, sonra hiçbir şey olmamış gibi evine, ailesine gidebilir mi bir kadın oyuncu?

Mikey Madison, bu rol teklif edildiğinde çok heyecanlanmış ve ciddiye almış. Dans sahneleri ve Rusça konuşmak için aylarca ders almış, rolüne o kadar adapte olmuş ki pek çok sahneyi emprovize oynamış. Özellikle gece klübündeki müşteri ayarlama sahnelerini yönetmen neredeyse hiç kesmeden, belgesel çeker gibi yarım saat boyunca emprozive çekmiş! İlginç.

Hikayemizin başında, NewYork’ta genellikle Rus göçmenlerin yaşadığı bir bölgede, bir gece klübünde dansçı ve seks işçisi olarak çalışan Any, mültimilyarder Rus oligark bir ailenin şımarık ve sorumsuz oğlu İvan ile tanışır. Onunla klüp dışında da birkaç kez birlikte olan Any, yaşadıkları zengin hayatın etkisiyle bir kül kedisi masalının içine düştüğü hayaline kapılır ve İvan’ın yine aşırı doz uyuşturucu etkisiyle yaptığı evlenme teklifini kabul edip, eğlenmeye gittikleri Las Vegas’ta çok da kolay olduğu için, girdikleri ilk yerde, yüzüğü takar!

Masal bitince

Ama tıpkı kül kedisi gibi, hikayenin gerçek olmadığı an gelecek, lüks arabalar bal kabağına dönüşecektir. Sorumsuz oğullarının bir seks işçisiyle evlendiği haberini alan anne ve baba, süpürgelerine değil ama özel jetlerine binerek NewYork’a gelmeden önce oğullarına göz kulak olsun diye görevlendirdikleri Ermeni papaz Toros ve adamlarını gençlerin üzerine salar. Film bundan sonra seks filmi değil, komedi filmi kıvamına dönüşür. Kaçma kovalama sahneleri gerçekten güldürüyor! İvan çabuk topuklar ama adamların ellerine kalan Any, sonuna kadar dövüşür.

Filmin sonu ise acıklı bir dramdır. Zenginler kazanır, yoksullar kaybeder. Kötü kalpli Kraliçe oğlunu geri alır.  Külkedisine yine de birkaç kratlık bir pırlanta yüzük ve küfür edip durduğu İgor kalır!

Filmin başarısında, oyuncuların başarıları, senaryo ve yönetimden daha çok rol oynuyor diyebilirim. Yapımcı, yönetmen ve yazar Sean Baker her ne kadar Cannes’a da götürdüğü ve büyük ilgi gören başrol oyuncusu Mikey Madison’u yere göğe koyamıyorsa da ben Rus Ermenileri rolünde Vache TovmasyanKarren Karagulian ve soğukkanlı Rus İgor rolünde Yuriy Borisov’un sahnelerine bayıldım. Uyuşturucu müptelası, şımarık ve sorumsuz ergen ruhlu İvan rolünde Mark Eidelstein de iyiydi. Yüzü çok anlamlı, biraz da vücut çalışsa sinemada yakışıklı erkek olarak şansı var.

Altın Palmiye hakkı mıydı? Demek ki daha iyi film yokmuş dedik hepimiz. Olsaydı buna kalmazdı… Tamam komik bir Rus oligarklar eleştirisi var ama sinemanın tek derdi bu mu?

Yönetmen / Senaryo / Kurgu : Sean Baker

Görüntü Yönetmeni : Drew Daniels

Oyuncular : Mikey Madison, Mark Eidelstein, Yuriy Borisov, Karren Karagulian, Vache Tovmasyon, İvy Wolk, Darya Ekamasova, Lindsey Normington

ABD / Romantik-Komedi-Dram / 139 Dk.

ANORA

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz