Evet / Yes / Ken

KIŞKIRTICI, CESUR PARODİ

İsrailli Nadav Lapid “EVET” ile ülkesini eleştirmeyi sürdürüyor

İsrail’in politikalarını, toplumun etik değerlerini, sanatın rolünü sorgulayan “Evet”, sert, provokatif, güçlü bir parodi. 7 Ekim sonrası Tel Aviv’de geçen konusuyla film, yeni ulusal bir marş yazma teklifi alan bir müzisyeni odağına alıyor.

OrtaKoltuk Puanı:

 

Nadav Lapid’in son filmi “Evet / Yes / Ken” Cannes Film Festivali’nin “Yönetmenerin 15 Günü”nün açılışını yaptı. Gösterim sonrası “Evet” geniş çapta tartışmalara yol açtı. Lapid’in önceki fimlerinde oduğu gibi, ülkesini en sert eleştiren yönetmenlerden biri olarak, eleştirilerini acımasızca sürdürmesi, filmin bazı ülkelerde gösterime girmesini zorlaştırabileceği konuşuldu. Aşk hakkında, çiftler hakkında, aile hakkındaki bu romantik müzikal güncel film tepkisini filtresiz ortaya koyan kışkırtıcı, siyasi, varoluşçu kriz filmi “Evet” güçlü bir parodi. Cesur ve provokatif içeriğiyle “Evet”, İsrail’in politikalarını, toplumun etik değerlerini ve sanatın rolünü sorgularken, izleyiciyi derinlemesine düşünmeye teşvik ediyor. 7 Ekim sonrası Tel Aviv’de geçen konusuyla film, caz müzisyeni, jigolo Y. ve dansçı eşi Jasmine’in, sanatlarını, ruhlarını ve bedenlerini en yüksek teklif sahibine vererek, kanayan ülkelerine zevk ve teselli getirirler. Çok geçmeden Y’.ye son derece önemli bir görev verilir: yeni bir ulusal marşın müziğini bestelemek.

MAKSİMALİST BİR ELEŞTİRİ

Nadav Lapid’in 7 Ekim 2023 olayından sonra yapacağı filmde geri adım atması beklenmiyordu: İsrailli yönetmen doğduğu ülkedeki hükümet politikalarına yönelik en güçlü ve açık sözlü eleştirmeni oldu. Lapid’in “Synonymes” ve “Ahed’in Dizi”, İsrail ulusal askeri kültürü ve sanatsal sansürüne karşı öfke ve utançla dolu filmlerdi. “Evet” devlete karşı öfkesini katıksız dile getiren, egemen sınıflara ve onlara itaat edenleri yerle bir eden maksimalist bir hiciv. Filmin kahramanı Filistin’in yıkımını açıkça kutlayan coşkulu yeni bir milli marş bestelemekle görevlendirilen kendini küümseyen bir müzisyen. Film İsrail’in Gazze’ye yönelik politikalarını, elit kesimin kayıtsızlığını ve sanatın nasıl iktidarın aracı haline gelebileceğini sorguluyor. Lapid, karakterlerin devletin şiddetini ve manipülasyonunu fark etmelerine rağmen, hayatta kalmak için bu sisteme boyun eğmelerini ele alıyor.

Evet”, Lapid’in öncek filmlerinde olduğu gibi sembolik ve çarpıcı sahnelerle dolu. Filmde karakterlerin elit partilerdeki aşağılayıcı davranışlara maruz kalmaları, sanatın ve bireylerin nasıl yozlaşabileceğini gösteriyor. Eleştirmenler filmin İsrail’deki milliyetçilik ve savaş sonrası travma temalarını cesaretle ele aldığı için “Evet”e övgü yağdırdılar. Tel Aviv’deki modern yaşamı kışkırtıcı, son derece duygusal ve kuru bir hiciv eşliğinde inceleyen film, muhtemelen Gazze Savaşı’nı ele alan ilk film. Geçim sıkıntısından bıkmış olan Y., 7 Ekim saldırısının ardından ulusal gururu canlandırmak için neşeli bir şarkı yazma teklifini kabul ediyor. Ancak basit bir “satış” olarak başlayan süreç kısa sürede çok daha karanlık bir hal alıyor: Y. kendini bir savaş şarkısı yazma baskısı altında buluyor.

Konusu 7 Ekim’deki Hamas saldırısının ardında İsrail’de geçen filmin baş karakteri Y. (Ariel Bronz), eşi Jasmine (Efrat Dor) ile birlikte Tel Aviv’in elit kesimine hem sanatsal hem de fiziksel anlamda hizmet verirler. Bu yolda geçimlerini temin etmek ve hayatta kalmaya çalışan Y., devletten gelen sipariş sonrasında yaşadığı süreç, onun ahlaki değerleriyle çatışmasına ve içsel bir krize sürüklenmesine neden olur. Bebekleriyle mütevazi bir dairede yaşayan karı-koca, müzisyen ve hip-hop dans eğitmeni olarak işe gidiyorlar. Geçinmek için hem mecazi hem de gerçek anlamda kendilerini Tel Aviv elitine satan ikili, bir yerde kendilerinden nefret ediyordur. Yarı oyuncu, yarı müzisyen, yarı palyaço Y. eşiyle birlikte hükümet yetkilileri, oligarklar, yaşlı zamparaların toplantılarında yerde köpekler gibi sürünürler. Bir şarkı yarışmasını bilerek kaybettikleri bir gecede, gösrişli mücevherler takan bir kadının evine giderler. Karı-koca şımarık yaşlı müşteri için üçlü seks işçiliği yaparak geceyi tamamlarlar.

İsraillilerle içli dışlı olan fantastik Rus oligark (Alelsey Serebrtakov) tarafından finanse edilen siyonist bir ballad yazması için Y., reddedemeyeceği (ama gerçekten reddetmesi gereken) yüklü teklifi kabul ettiğinde ruhunu şeytana satıyor. Sanatçılar geçinebilmek için ellerinden gelen her işi yapmak zorunda : “Evet” başlığı , özellile Y.’nin, dürüstlüğü ve akıl sağlığı bahasına da olsa, söylemeden duramadığı kelimeye bir gönderme gibi görünüyor. Lapid 7 Ekim saldırısından önce senaryoyu yazmaya başladı, ancak ortaya çıkan savaşı ve artan aşırı milliyetçiliği hikayeye dahil etti. Juliette Binoche jüri başkanlığı yağtığı 78. Cannes Festivali’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, sanattan bir direniş eylemi olarak ve sanatçıların başkaları için tanıklık etme sorumluluğundan bahsetti. “Evet” belki umutsuzluklarla dolu bir film. Ancak sanatın işlevini hatırlatıp, sanatın tamamen boşuna olmadığını kanıtlayan bir film.

Birkaç yıldır İsrail dışında yaşamayı tercih eden Nadav Lapid, kendini geri dönülmez bir şekilde İsrail’e bağlı hissetmesine rağmen, ülkesini basında veya filmlerinde eleştirmekten hiç çekinmez. “Evet” hakkında : “İsyankarlık, doğru şeyi yapmak için harekete geçen karakterler hakkında film yapmak, itaat edenler hakkında film yapmaktan daha kolaydır. Duvarlara veya kapalı kapılara çarpan karakterlere her zaman kendimi yakın hissettim. Açık veya kapalı olsun, o kapılara hala takıntılıyım, ancak kafamı onlara vurmak benim için bitti. “Evet”te Y., devletin eylemlerini kötü olarak anlıyor ve yakın zamanda ölen annesinin “işgalcilerin gözyaşlarından” iğreneceğini söylüyor. Ancak ailesini ve kariyerini desteklemek uğruna en kolay olanı yapmaya devam ediyor.” dedi. Lapid, filmin orijinal taslağının bir sanatçının güce, otoriteye “Evet” demesiyle ilgili olduğunu söyledi.

STİLİZE BİR HİCİV

Lapid bir söyleşisinde : “Film sanat ve duyarlılığın bayağılık, vahşert, güç ve para tarafından yenilgiye uğradığı bir projeydi. Sürekli “Hayır” demekten, her türlü direnişten bıkmış, hepimiz gibi sevmek ve sevilmek isteyen, normal yaşamak isteyen, insanlığın bir parçası olmak isteyen bir sanatçıyla ilgiliydi. 7 Ekim ve savaş gelince uçurum gittikçe derinleşti. Söylemeye çalıştığım şey, kendim de dahil olmak üzere herkesin bir başkasının çizmelerini yaladığıdır.” dedi. Lapid filmin çekimi sürecinde daha önce hiç yaşamadığı bir durumla karşılaştığını da anlattı : “Düzinelerce teknisyen filmde çalışmayı reddetti, her gün bir teknisyen ayrılıyordu. Makyaj sanatçısı bulamadık. Birçok oyuncu rol almayı reddetti. Seçmeleri geçenlerden bazılarının menajerleri arayıp filmde yer alamayacaklarını söyledi. 7 Ekim’den sonra finansman sağlamak çok zorlaştı.

“The Guardian : “Filmin İsrail’in Gazze’ye yönelik politikalarını Nazi Almanyası ve Rus otoriteleriyle kıyaslayan sembolik anlatımını vurgulayıp, “Evet”i İsrail’in yönetici sınıflarına yönelik güçlü, stilize ve çatışmacı bir hiciv” olarak tanımladı.

Nelly Barokas, bu yıl Cannes’daki İsrail karşıtlığı ve artan ansemitizm hakkındaki yazısında : “Cannes’da İsrail’in Gazze politikasını eleştirenler kervanına İsrailli yönetmen Nadav Lapid de katıldı. Son filmi “Yes” ile ülkesnin Gazze’deki çatışmalara karşı tutumunu sert bir şekilde eleştirdi. Laid, bu filmi İsrail toplumunu “Gazze’deki acılara karşı körlüğe karşı bir yanıt” olarak tanımladı ve “İsrail’deki körlük ne yazık ki oldukça kollektif bir hastalık” ifadelerini kullandı. Film Jerusalem Film Festivali’nde gösterildiğinde, Ari Folman (Beşir ile Dans) Lapid ile yaptığı söyleşide “Senin filmin İsrail karşıtı mı?” Sorusunu sormuş Lapid’in cevab ı : “Cannes’da görenler Tel Aviv ne güzel bir kentmiş, en kısa zamanda gidip görmek istiyoruz dediler. Hayır filmim İsrail karşıtı değil. Kameram kişileri ve Tel Aviv’i çok sever.

150 dakika süreli film Fransa, Almanya, Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail ortak yapımı. Finansörleri arasında İsrail Film Fonu da yer alıyor. Fransa’daki vizyon tarihi 17 Eylül. Oyuncu kadrosuna gelince… Sinemadaki ilk rolünde Ariel Bronz canlandırdığı Y.’nin yaşadığı içsel çatışmaları ve travmaları izleyiciye geçirmedeki performansıyla filmin duygusal derinliğini arttırıyor. Jasmine’i oynayan  Efrat Dor, Polonya, Alman, Rus kökenli bir aktris. Beer-Sheva’daki Bale Okulu’nda dansçı olarak eğitim aldığı için rolünü canlandırmak için hiç zorlanmadı. Dor, Jessica Chastain ile “The Zookeeper’s Wife” flminde, Fransız “Holy Lands”de yer aldı. Rus tiyatro ve sainema oyuncusu Aleksey Serebryakov’u Altın Palmiye Ödüllü “Anora”dan tanıyoruz. Aktör, Andrey Zvyagintsev’in Cannes’dan En İyi Senaryo Ödüllü “Leviathan”ın (2014) başrol oyuncusuydu. Lapid’in eşi olan Naama Preis, “Ahed’in Dizi”nden sonra bu filmde de oynuyor.

Nadav Lapid 1975’te yazar Haim Lapid ve film editörü Era Laqpid’in Aşkenaz kökenli bir ailenin oğlu olarak Tel Aviv’de doğdu. Tel Aviv Üniversitesinde felsefe okudu ve askerliğini yaptıktan sonra Paris’e taşındı. Kudüs’teki Sam Spiegel Film ve Televizyon Okulunda eğitim almak için İsrail’e döndü. “Tematik ve biçimsel olarak zorlayıcı çalışmalarıyla” ün kazanan Lapid, sinema eleştirmenleri tarafından İsrail’in en iyi yapımcıları arasında sayılımaktadır. Lapid’in filmleri sıklıkla İsrail milliyetçiliği ve kimliğine yönelik eleştiriler içerir. Lapid çalışmalarının nasıl karşılandığına dair yorumlarında, “sinemanın güç yapısını altüst edecek, onunla karşı karşıya gelmek isteyecek birine ihtiyacımız var” der. İlk flmi “Polis / Ha-shoter” Locarno’da Jüri Ödülü kazandı. “Anaokulu Öğretmeni / Haganenet”ten (2014) sonra yaptığı “Eşanlamlılar / Synonymes” 2019 Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ve FİPRESCİ Ödüllerini kazandı.

Henüz İsrail’de gösterilmeyen kariyerinin 5. filmi “Evet” İsrail Film Akademisi tarafından 10 dalda ödüle aday gösterildi. Lapid 2016’da Cannes’da Yönetmenlerin Haftası bölümünde jüri üyeliği yaptı. 2019’da Fransız Hükümetinden Chevalier Des Arts Et Des Lettres nişanını aldı. Lapid’n filmleripolitik ama aynı zamanda kişisel ve şiirseldir. Geleneksel hikaye anlatımı, gösterişli uslup, iç çalkantılar ve ara sıra müzik parçalarıyla belirgenleşen dışavurumcu bir yaklaşımla bir kenara bırakır. İsrailli aktris Naama Preis ile evli olan Lapid halen Paris’te yaşamaktadır. Lapid Aralık 2023’te, 50 diğer yönetmen ile birlikte, Libération Gazetesinde yayınlanan ve 2023’te İsrail’in Gazze Şeridini işgali sırasında sivillerin öldürülmesini ve Gazze’ye insani yardım için bir koridor açılmasını, rehinelerin serbest bırakılmasını talep eden açık mektup imzaladı. Lapid tartışmalı “Evet”in arkasındaki ana fikri, “Artık dünyayı anlayamıyorum” olarak açıkladı.

Yönetmen / Senaryo : Nadav Lapid

Görüntü Yönetmeni : Shai Goldman

Kurgu : Nili Feller

Oynayanlar : Ariel Bronz, Efrad Dor, Naama Preis, Aleksei Serebryakov, Sharon Alexander

İsrail / Dram / 150 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz