Sevince
Sevince, güçlü kadrosuyla izleniyor
İyi niyetli bir film; fiziksel ve ruhsal farklılığı olan insanları rahatsız etmeden sevgiyle yaklaşıp hayatta tutmanın yollarını ve dürüstlüğün erdemini anlatan bir mesajı göstere göstere kafanıza sokuyor.
Sevince, naif, iyi niyetli, ama bir o kadar da didaktik bir film olmuş. Senaryosunu Barış Başar ve Ünal Yeter birlikte yazmış, Barış Başar yönetmiş, ama kadrosuna Altan Erkekli ve Füsun Erbulak gibi iki usta oyuncuyu da almış, Naim Süleymanoğlu rolünde başarılı olmuş Hayat Van Eck de otizmli genç rolüne iyi hazırlanıp dahil olunca kadro parlamış. Bahar Şahin’i ilk kez izliyorum, film onun üzerinde dönüyor aslında ve o da bu rolde, dansçı olmadığı belli olsa da, dans öğrencisi, biraz dik başlı, dik duruşlu genç kızı iyi canlandırıyor. Tabii hem çok iyi dans edip, hem çok iyi şarkı söyleyip, hem de çok iyi rol yapan bir Hollywood yıldızı değil şimdilik, hani La La Land’da izlediğimiz Emma Stone değil, ama bakarsınız çok çalışır, olur; mesela, ağlama sahnelerinde çok başarılıydı.
Otizli mi, down sendromlu mu, Asperger sendromu mu; tanıtımlarda hepsi ayrı yazılmış? Kahramanımız otizmli bir genç, annesi öyle diiyor; varlıklı bir annenin tek oğlu ve tek varlık nedeni olması gibi bir şansı olduğu için ona özel kurulan dünyada sıkıntı çekmeden yaşıyor. Böyle üniversiteler var mı bilmiyorum ama kendisine özel kurulmuş bir vakıf üniversitesinde piyano öğrencisi ve bu gerçek dışı kurgu dünyanın farkına varmadan ve özel durumuyla ilgili kriz yaşamadan eğitimine ve özel yaşantısına devam ederken karşısına ilgisini çeken bir genç kız çıkıyor.
Otizmli de aşık olabilir
İzmir’den burs alıp cebinde üç kuruş ve bir sırt çantasıyla İstanbul’a gelen Elif, bu sahte dünyanın sahte olduğunun farkında olmadan otizmli delikanlının kalbini çalıyor.
Sonrası filmde, sevginin gücüyle bütün zorlukların aşıldığı bir masal…
Kalabalık bir gala
Oyuncuların gücüyle izlenen filmi gala gecesinde seyretmek talihsizliğini yaşadım. Gerçi oyuncuları canlı olarak görmek için değerdi ama Nişantaşı City’s tümden kapatıp bol çocuklu bütün konuklara istedikleri kadar mısır ikram edince salondaki çıtırtıyı tahmin edebilirsiniz. Buna, film ekibinin yakınları olduğu anlaşılan sağımda ve solumdakilerin sürekli telefonlarını kurcalamaları, arada bir açıp konuşmalarını da ekleyince, neredeyiz abi, oluyor insan. Buna bir de sevimli sayılabilecek bir alkış durumunu eklemeliyim. Hoşlarına giden her sahnede, seyirciden bir alkış kopuyor! Hani tarihi savaş filmlerinde olurdu eskiden, askerler bir köyü işgalden kurtardıklarında alkış kıyamet kopardı. Burada da her temposu yükselen sahnede bir alkış kopuyor! Herhalde bizim salonda oyuncuların akraba ve arkadaşları vardı?
Zor geldi
Bu şenlikli gösterimin sonunda filmi ne kadar dürüst değerlendirebilirim bilmiyorum ama sinema seyircisi festival seyircisinden çok farklı. Biz de basın gösterimlerine gide gele, steril ortamda film seyretmeye çok alışmışız. Demek sinema seyircisi böyle olmuş, telefon bağımlısı ve alabildiyse iki koca kutu mısır tüketen…
Filmi Bahane Yapım çekmiş, beni şaşırtan kalabalık galaya da hayli para dökmüş olmalı. Gişesi de bol olsun. Başta da dediğim gibi iyi niyetli bir film; fiziksel ve ruhsal farklılığı olan insanları rahatsız etmeden sevgiyle yaklaşıp hayatta tutmanın yollarını ve dürüstlüğün erdemini anlatan bir mesajı göstere göstere kafanıza sokuyor. Anlamamanıza imkan yok!
Yönetmen : Ayhan Barış Başar
Senaryo : Ayhan Barış Başar, Ünal Yeter
Görüntü Yönetmeni : Cihan Gedik
Müzik : Cihan Güçlü
Oyuncular : Altan Erkekli, Sevinç Erbulak, Bahar Şirin, Hayat Van Eck, Barış Başar, Ünal Yeter, Burcu Altın, Bora Kirkim
Türkiye / Dram / 110 Dk.