Aşk ve Yemek

Aşk’ın Yolu Boğazdan mı Geçer?

Aşk ve Yemek ele aldığı her iki kavramın hakkını veremiyor. Derinleşmeyen hikayesi özellikle ikinci kısımda iyice kabak tadı veriyor. Geriye sadece güzel Tokat görüntüleri kalıyor.

OrtaKoltuk Puanı:

 

Adana Kebabının Tokat’taki İmtihanı

Sadece yemek ya da aşk ile birlikte ikisini de ele alan özellikle Fransız yapımı çok film var. Ülkemizde geniş bir mutfak kültürü olmasına ve gastro turizmden lokanta tercihlerine kadar eskiye oranla nispi bir gelişim olsa da sinemamız oldum olası mutfağı bir başat alan olarak görmemiş. Oysa çok sevilen İkinci Bahar dizisinde Şener Şen’in hayat verdiği Ali Haydar bir kebap ustasıydı. Yemeği sevdiğimiz gibi aslında yemek üzerine yazıları, yabancı ülke mutfakları üzerine kimi denemeleri de seviyoruz. Kendi adıma “Yemek ve Kültür Dergisi”ni karıştırmak ya da son okuduğum kitaplar arasında yer alan kıdemli gazeteci Umur Talu ile Bengi Başaran’ın kaleme aldıkları “Devrim Mutfağı” çok hoşuma gitmişti.

Tokat Kamu Spotu

Bu hafta vizyona giren, yönetmenliğini Müge Uğurlar’ın yaptığı, yapımcıları arasında oyuncu Uğur Güneş’in de bulunduğu, senaryosunu Makbule Kosif ve Derya Kara’nın kaleme aldıkları “Aşk ve Yemek” isminden de belli olduğu üzere bir nevi “aşk boğazdan gelir” şiarını kendine ilke edinmiş. Konu kısaca şöyle : Adanalı bir aile. Anne ve babasını kaybeden biri kadın dört kardeşten Ruşen (Bülent Şakrak) özellikle kimi hileli işlerinden ötürü aileyi zora sokar. Bu nedenle ailenin en büyüğü olan Derviş (Osman Sonant) diğer ikiz kardeşleri olan Civan (Uğur Güneş) ve Feride (Ceren Taşçı) ile nedense Samsun’a gitmeye karar verir. Ancak Tokat’ta kaza geçirirler. Bu kazada Tokat’ın ünlü restoranlarından birinin sahibinin (Hatice Aslan) kızı olan Mercan (Hande Doğandemir) yaralanır. Tokat’ta ikamet etmek zorunda kalan aileye karşı Mercan’ın annesi oldukça küçümseyici ve dışlayıcı tavır geliştirir. Bu durumu özellikle Derviş gururuna yediremez ve Michelin yıldızlı bu restoranın tam karşısında bir kebapçı dükkanı açar. Artık mesele yağız Anadolu’nun kebapçısı ile beyaz Türk bir restoran sahibinin mücadelesine dönüşür.

Filmde, bir aşk hikayesi ile yerinde rahat durmayan Ruşen’in başı beladan kurtulmayan hallerini de görmekteyiz. Aslında aynı isimli 2013 tarihli bir Fransız filmi bulunsa da yerli Aşk ve Yemek, dağınık yapısıyla klasik yerli romantik komedi yapımlarının akıbetine uğramaktan kurtulamıyor. Filmin ilk kısımlarında belli bir dinamizm varken, ikinci yarı iyice sıkıcı ve mizahi damarını da yitiren bir hale bürünüyor. Esas oğlan Civan ile kız Mercan arasında tam bir uyumsuzluk var. Eğitimini Fransa’da alan, kendisinin yaralanmasına neden olan bir gence üstelikte annesine rakip olan ve hiç ısınmadığı bir aileye dükkanı kiraya vermesi hiç inandırıcı değil. Üstelik bence fiziksel olarak uyum sorunları da var. Ailenin tek kızı olan Feride’nin sosyal medya takıntısı da filme bir katkı sunmuyor.

Film bu yönüyle daha çok Adana-Tokat rekabetini yansıtan ve Tokat’ı tanıtan bir yapım hüviyetine bürünmüş. O kadar ki belediye başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu’nun da filmde kısa bir rolü var. Ancak Tokat benim de bir süre bu kentte yaşadığım haliyle karşımızda değil. Tokat şivesi ve yemekleri filmin geneline yansıtılmamış, Selçuklu mimarisi örneği olan Hıdırlık Köprüsü adeta Paris’teki Pont Neuf’e döndürülmüş. Sadece Civan ve Mercan yaşıyormuş ve devamlı öpüşüyorlarmış gibi düşsel bir atmosfer yaratılmış. Kale ve tabut sahneleriyle de Dracula anımsatılmaya çalışılmış. Ve klasik kebap- modern gastro rekabetinin içine sos olarak aşk, mafya, rekabet, Kont gibi unsurlar konularak zorlama bir yapım önümüze serilmiş. Salondan çıkınca ne yemekten tat alabiliyorsunuz ne de aşk duygu olarak size geçiyor. TV programcısı Adnan Şahin’e ilişkin kısımlar da yine inandırıcılıktan yoksun. Anadolu’nun bu mahzun şehri maalesef hep İstanbul’un gölgesinde kaldığı için bu Tokat vurgusu sadece kent tanıtımı işlevi görüyor.

Sadece Tokat’ı Özleyenlere Önerilir

Ailenin Samsun’a gidiş motivasyonunu dahi bilmediğimiz, Tokat’ta kalma kısmı ise oldukça “zorlama” olan filmin sadece “zorlama” hali bunlarla kalsa iyiydi. “Yemek” ve “aşk” kısmı da zorlama. Belki Tokat’ı özleyenler için zaman ayırma nedeni olabilir. Ama benim için vasat altı ve Adana Tokat rekabeti ile sınırlı olarak hafızamda yer edinecek bir yapım: Aşk ve Yemek.

Yönetmen : Müge Uğurlu

Senaryo : Makbule Kosif

Görüntü Yönetmeni : Sami Saydan

Kurgu : Halil Karagöl, Gökmen Tosun

Müzik : Salih Sarıöz

Oyuncular : Uğur Güneş, Hande Doğandemir, Hatice Aslan, Osman Sonant, Bülent Şakrak, Ceren Taşçı, Emre Basalak, Ferhat Işıktaş, Gün Akıncı, Oğuzhan Şener, Merve Özgüneş

Türkiye / Komedi-Romantik / 100 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz