Acıya Yer Yok

Acımasız Hayat

Bu hafta vizyona girecek olan “Acıya Yer Yok”, acıya duyarsız bir erkek karakterin tekdüze giden hayatını değiştiren bir kadının bir süre sonra açığa çıkan hallerini sadece aksiyona boğarak vermiyor. Kimi sert sahnelerde bile mizahı eksiltmeyen, dinamizmi bir anda kopartmayan özelliğe sahip. 90’lı yıllar aksiyon/komedi filmlerini sevenlerin uzun süredir aradıkları tadı bulacakları “Acıya Yer Yok”, birçok yönden tatmin edici.

OrtaKoltuk Puanı:

 

Romantizm, Aksiyon ve Mizah, Hepsi Birden

İki yönetmenli bir film, üstelik biraz özgün ve retro havasında yani oldukça nostaljik. Eminim türü sevenleri bir hayli memnun edecek bir film “Acıya Yer Yok” ve bu hafta vizyonda. Yönetmen koltuğunda Dan Berk ve Robert Olsen’in oturduğu yapım, bize aslında oldukça yoğun bir romantik hava vererek başlıyor. Sonra ilerleyen ilişkiye erotizm de katılarak iyi bir aşk hikâyesi izleyeceğimiz sanısına kapılıyoruz. Nathan Caine (Jack Quaid), San Dieogo’da bir bankada müdür yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

30’larında olan, fiziken zayıf olarak tanımlanan Nathan’ın filme de ismini veren aynı zamanda okulda da kendisine lakap konulmasına neden olan özelliği “Novacaine”, yani acıya duyarsız olmasıdır. Nadir olarak görülen, doğuştan acıya duyarsız, CIP olarak tanımlanan bir özelliği vardır kendisinin. Bu özelliği kulağa ilk etapta hoş gelse de, aslında güzel bir tatlıyı yemeyi bile zorlaştıran zorlayıcı bir durumdur. Çünkü tatlı yediği zaman dilini kopartacak kadar kendisinden geçince bu acıyı hissetmediğinden organını kaybetmesi içten bile değildir.

Bu içine kapalı, işinde gücünde ve akşamları tek eğlencesi bilgisayar oyunu oynamak olan Nathan’ın hayatına yine bankada çalışan Sherry (Amber Mithunder) girer. Bir gün kendisine sıcak davranan Sherry ile arasında her şey bir anda yaşanan bir banka soygunu ile allak bullak olur. İşte film bu anlardan itibaren dram ve romantik alaşımı özelliğini yitirerek bir anda polisiye aksiyon haline bürünmekte. Sherry’in rehine olarak alınması ile birlikte uzun süredir aradığı aşkını bulup bir anda yitirme riskini yaşayan Nathan, kahramanlığa ve polisliğe soyunarak banka hırsızlarının peşine düşer. Artık kendisi de birçok olaya karışmıştır ve hatta banka soygununun içinde olup olmadığı konusunda bile kendisinden şüphelenilir. Şansının ve çokça da acı çekmemesinin verdiği güçle birer ikişer acımasız banka soyguncularını dize getiren Nathan, sonunda acı gerçekle karşılaşır. Filmin finali de yine sürpriz kaçırmamak için belirtemeyeceğim bir sebeple izleyenleri şaşırtabilir.

Zorlayıcı Şiddet Sahneleri

Senaristliğini Lars Jacobson’ın yaptığı filmin en büyük kozunun hiç şüphesiz fiziksel olarak acıya duyarsız Nathan karakterine hayat veren Jack Quaid olduğunu belirtsek abartmayız. Gerçekten de özellikle aksiyon sahnelerinde işin içine mizahı katan, biraz şapşal ancak şansın hep yanında olduğu bir kahramanı bize sevdirmeyi başarıyor. Jack Quaid’in daha önceleri de “The Boys” dizisinde Hughie Campell karakterini canlandırması kimi benzerlikleri hatırlatmaya yeterli.

Filmin sadece tipik bir aksiyon havasından komediye uzanan hibrit yapısında Quaid’in önemli pozisyonu var. Ancak karakter her ne kadar fiziksel acıya duyarsızsa da kalp kırıklıkları yaşamaktan da geri durmuyor. Ama yapım o derece hızlı bir akışa sahip ki bir süre sonra yeni bir maceraya atılıyor. Film, bu bakımdan dinamizmine ve bazı 90’lı yıllar aksiyon klişelerini bir yana bırakırsak yine de şaşırtan özellikleri ile eminim benim gibi türü sevenler için iyi bir tercih olarak görünüyor. Ancak hemen uyarayım : Karakterin fiziksel acıya duyarsız hallerini göstermek bakımından oldukça abartılı fiziki şiddet sahneleri var. Bazı sekanslarda ağzınızdan istemsiz olarak çığlıklar çıkabilir ve de benim gibi birçok sahnede gözünüzü kapatmak zorunda kalabilirsiniz.

28 Mart’ta birçok ülke sinemalarında vizyona girecek olan “Acıya Yer Yok”; makul süresi, dinamik anlatım dili, farkı mekânları bölümlere ayırıp her birinden farklı bir hatta ilerleyen senaryosu ile bence iyi bir tercih olarak görülebilir. Filmin kimi kusurlarını ya da mantık hatalarını çokta aklınıza getirmeyerek biraz nostalji rüzgarına da kapılarak keyifle izleyebilirsiniz…

Yönetmen : Dan Berk, Robert Olsen

Senaryo : Lars Jacobson

Görüntü Yönetmeni : Jacques Jouffret

Kurgu : Christian Wagner

Müzik : Andrew Kawczynski

Oyuncular : Jack Quaid, Jack Quaid, Ray Nicholson, Betty Gabriel, Matt Walsh, Lou Beatty Jr., Evan Hengst, Conrad Kemp, Jacop Batolon, Dominique Maher

ABD / Aksiyon-Gerilim-Suç / 110 Dk.

 

 

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz