Arınma Gecesi : Seçim Yılı / The Purge
Serinin üçüncü filmi olan ”Arınma Gecesi : Seçim Yılı”nın yönetmenliğini James DeMonaco yine kimseye bırakmıyor. Gerilim/Korku türündeki serinin bu bölümü, yine oldukça açık siyasi göndermeler içeriyor. Film, 1 saat 45 dakika sürüyor.
Yıllar evvel bir arınma gecesinde ailesini kaybeden kadın senatör, seçimlerde başkanlığa adaylığını koyuyor. Dönemin baştakileri ise ‘arınma gecesi’nin bugüne dek sürmesini sağladıkları gibi bundan sonra da sürmesi gerektiğini savunuyor. Arınma Gecesi’nde insanlar, 12 saat süresince hiçbir ceza-i yaptırım bulunmaksızın, arınma amaçlı karşısındakine türlü işkenceler yapabiliyor ardından da öldürebiliyor. Bunun için de kullanılabilecek her türlü yol yasal hale getiriliyor. Sigorta şirketleri, kapital dünyada da olduğu üzere bunu bir fırsata çevirip bu gece süresince koruma talep edenlerden çok ciddi paralar istiyorlar. Tabii ki buna gücü yetmeyenler ise akla hayale sığmayacak, oldukça kanlı yollarla ölüme kucak açmış oluyorlar. Bunun kaldırılmasını isteyen senatör ise ‘seçim yılı’ dedikleri gecede kendi koruyucuları tarafından suikaste uğruyor. Bundan siyahilerden ve beyazlardan oluşan bazı insanlar tarafından kurtuluyor, yapmak istedikleri sebebiyle de karşımıza bir ‘kadın kahraman’ olarak sunuluyor.
Kapital ve sömürücü düzene göndermeler yapan yönetmen, tüm bunlara rağmen bol kanlı ve klasik bir hikayeden kendini kurtaramıyor. Oldukça sürükleyici olsa da, oldukça klasik tarzda yazılmış bir senaryoyla karşılaşıyoruz.
Arınma Gecesi: Seçim yılı, aksiyon ve gerilim seven izleyicileri üzmeyecek kalitede bir film. Mutsuz çıkmayacağınızı garanti ediyor. Bununla birlikte yine de kendime soruyorum: Acaba iyi oyunculuklara sahip bu filmin senaryosunu tatlandıracak başka şeyler yapılamaz mıydı? İyi seyirler.