Deli Ormanlı filminin yönetmen koltuğuna, 1973 İstanbul doğumlu ”Aşk Tutulması(2008),Aşk Geliyorum Demez(2009),Çakallarla Dans (2010),Çakallarla Dans 2(2012) ve Arkadaşım Max(2013)” filmlerinden tanıdığımız Murat Şeker oturmuş. Bu film için uzun bir senaryo çalışması ve çekim aşaması yapıldı. Ayrıca, aylar süren yoğun bir reklam kampanyası başlatıldı. Her kanalı açtığınızda, her magazin basınında filmle ilgili yazılar çıktı. İnsanların beyni bir nevi yıkandı. Peki bu tanıtımların karşılığını alabilecek mi? Bilmiyoruz tabi ki ama görünen köy kılavuz istemez. Bana göre, bu senaryo, oyunculuk ve kurgu ile işi zor.
Hepiniz Hollywood’ta çekilen S.Stallone’un Rocky serisini,Robert De Niro’nun Raging Bull,Clint Eastwood’un Million Dollar Bayb, The Camp, Hurricane, The Boxer, Ali ve Southpaw vs. gibi boks filmlerini izlemişsinizdir. Çoğunu da hikaye ve kalite olarak beğenmişsinizdir. Bu filmlerin antrenman sahnelerinin bile ayrı bir özenle çekildiğini görebiliyorduk. Deli Ormanlı, bu filmlerden yer yer alıntı yapmasına rağmen benzerlerinin yanına bile yaklaşamıyor ne yazık ki. Ortalara doğru iyi giden senaryo birden arabesk bir kimliğe bürünüp ayağına kurşunu sıkıveriyor. Deli Ormanlı’nın zurna sesi ile ringe çıkmasına ise çok güldüm. Evet, karakter köy çocuğu, dağda yaşıyor ama böyle uluslararası yapılan turnuvada hangi Türk çocuğu ringe zurna sesi ile çıkıyor ki? Filmin başı gibi sonu da belli zaten. Sona saklanan bir boks maçı ve yerlerde sürünmesine rağmen kazanaaann DELİ ORMANLIIII…
Havada uçuşan ve cevapsız kalan sorularda çabası. Mafya babası Tahsin Kara’ya sürekli emir veren adam kim mesela? Bilen varsa bana söylesin:) İstihbaratçılar, mafya babası ile ilgili devletin elindeki belgeleri çalıp gazetecilere veriyor, gazeteciler de polise vermeye çalışıyor. Polis, devletin memuru değil mi? Böyle saçma bir düz mantık olabilir mi? O zaman adama ”Ananı seven kadı, kimi kime şikayet ediyorsun” demezler mi? Deli Ormanlı, ringde sürekli dayak yemesine rağmen yüzünde birşey yok ama rakibinin yüzü darmadağın. Bu nasıl oluyor anlayamadım! Buna benzer veya daha farklı bir sürü saçmalık filmin genelinde var.
Filmde, Gürkan Uygun’u Tahsin Kara tiplemesiyle çok beğendim. Bu rolü Gürkan’dan başkası böyle güzel canlandıramazdı herhalde. Kendisini yürekten kutluyorum. Diğerleri vasat bir oyunculuk sergilemişler. Filmin müzikleri de ayrı bir fiyasko. İyi bir senaryo yakalayamıyorsun, iyi yönetemiyorsun ve üstüne üstlük filmin müziklerini de seçemiyorsun. Peki sayın yönetmenim, sen ne iş yaparsın?
Sözün özü: Yabancılara özenip boks filmi çekme fikri bazılarına hoş gelebilir ama onların kalitesini yakalayamıyorsan ve işi arabeskleştirip eline yüzüne bulaştırıyorsan o zaman boks filmi çekmenin mantığı ne? Amaç, gişeye oynayıp seyircinin cebinden parasını almaksa eğer ona da seyirci karar verecek. İyi seyirler.