Goyo

OTİSTİK BİR GENCİN AŞKI

Film, çok detaya inmeden insan ilişkilerine ayarında bir bakış açısı sunuyor. Aşk, sanat, samimiyeti bir araya getiren romantik dram türündeki bu ince ve dokunaklı filmi izleyin derim.

OrtaKoltuk Puanı:

 

Goyo”, ana renklerden olan sarı ile mavinin buluşmasından ortaya çıkan duyguların tuvale yansımasının filmi. Van Gogh, gökyüzündeki hareketliliği mavi rengin arasına sarıları serpiştirerek oluşturmamış mıydı? Filmdeki kahramanımız Goyo da Van Gogh hayranıdır ve onun kullandığı favori rengi sarı ile hayal kurar. Film karakterinin asıl ismi Gregoire olmasına rağmen ona Goyo denilmesinin sebebi ünlü İspanyol ressamı Goya’dan esinlenilmiş olsa gerek.

Ben de filmin bir şekilde Goya ile ilintisi olacağını düşünerek izlemeye karar vermiştim. Goya’yı beklerken Van Gogh hayranı otistik bir genç ile karşılaşmak sürpriz oldu… Güzel bir sürpriz oldu. Arjantin yapımı olan filmin hem yönetmenliğini hem senaristliğini Marcos carnevale üstlenmiş. Tertemiz bir film yapmış, ayrıntısı olan ama fazlalığı olmayan, sımsıcak, insanı içini ısıtan ve gülümseyerek izlenilen bir film. Goya’yı canlandıran Nicolas Furtado’nun oyunculuğu da filmin promosyonu olmuş. Yakışıklı bir genç olmasına rağmen otistik bir adamı abartısız ve gayet doğal bir şekilde canlandırmış. Yağmur Adam filmini sevenler rahatlıkla ekran başına geçebilirler…

Goyo, Arjantin Buenos Aires’teki ulusal Güzel Sanatlar Müzesinde rehber olarak çalışan 27-28 yaşlarında otistik bir gençtir. Güzelim kardeşleri sayesinde hayata tutunmuş, ilaçlarını düzenli olarak kullanan ve rehberliğini son derece iyi yapan, ezberi kuvvetli, bilgisi derin biridir. Hayatı düzenli bir rutinin içindeyken yağmurlu bir günde müzenin yakınlarında mor şemsiyesinin altında Eva’yı (Nancy Duplaa) görür, üzerinde mavi bir bluz vardır, etkilenir ve hemen kafasındaki tuvale onu resmeder. Van Gogh tarzında etrafını hareketli akışkan sarıya boyar. Aslında Eva o gün Goyo’nın çalıştığı müzede güvenlik görevlisi olarak işe başlamıştır… Bu rastlaşmadan sonra Eva ile olan ilişkisi gelişir. Sevginin ve cinselliğin yolunu keşfederken uğradığı hayal kırıklığı ile dengesi bozulur.Fakat kendini keşfetme yolculuğu sürecektir…

ASPERGER NEDİR?

Asperger tanısı olan Goyo’nın hastalığını tanımlamakta yarar var. Çünkü filmde diğer otizmli insanlarla Goyo arasındaki bir fark olduğunu hissettiğim için hastalık hakkındaki bilgilere baktım : “Hastalığın ismi 1944 yılında rahatsızlığı ilk kez tanımlayan DR.Hans Asperger’den geliyor. Bu sendrom, temel olarak insanlarla iletişim kurmada güçlük oluşturur. bununla birlikte takıntılı davranış ve düşünceler de söz konusudur. Güçlü entelektüel yetenekleri ve sözlü dil becerilerinin daha iyi olması diğer otizm spektrum bozukluklardan ayrılan Asperger sendromunda bireyler genellikle normal veya üstün zekalıdır

Bu özellikleri aynen gördüğümüz Goyo’nın en büyük destekçileri ise üvey kardeşleridir. Ablası dünya çapında bir müzisyendir, onun adeta annesi olmuştur. Koruyucu davranır; oysa abisi Matute (Pablo Rago) Goyo ile samimi bir arkadaş, sıcak bir dost gibi davranır. Ağabeye bayıldım, ikisinin arasındaki sıcak ilişki izleyiciye de doğrudan geçiyor.

Film otistik bir genci anlatırken bütün ilişkilere göz atmayı ihmal etmiyor. Goyo’nın uzaklarda başkasıyla evli olan annesinin tutumu ve kendini sorgulamasını, evladını üvey abi ve ablasına bırakıp bir bakıma kaçması hikayenin dokunaklı ve acıklı bölümünü oluşturuyor. Eva’nın sorumsuz kocası ile ilişkisi de es geçilmemiş.

Kısaca film çok detaya inmeden insan ilişkilerine ayarında bir bakış açısı sunuyor. Aşk, sanat, samimiyeti bir araya getiren romantik dram türündeki bu ince ve dokunaklı filmi izleyin derim. Bugün itibariyle Netflix’te. İyi seyirler…

Yönetmen / Senaryo : Marcos carnevale

Görüntü Yönetmeni : Horacio Maira

Kurgu : Alberto Ponce

Müzik : Iván Wyszogrod

Oyuncular : Nicolas Furtado, Nancy Duplaa, Pablo Rago, Soledad Villamil

Arjantin / Dram-Romantik / 105 Dk.

1 YORUM

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz