İkna / Persuasion

İkna Olduk mu?

Ünlü İngiliz yazar Jane Austen (1775-1817) şayet büyük yazar sıfatını hak ediyorsa bunu yazdıklarının yüksek estetik gücünden ziyade geleneksel yaşama biçimine direnen, aşk ya da başka ilişki biçimlerinin zorluğundan sıyrılabilen güçlü kadın kahramanlar yaratmasında buluyordu. Henüz kırk iki yaşında iken hayatını kaybeden yazar, ömrünün büyük kısmını Bath coğrafyasıyla sınırlamıştı. Zaten roman kahramanları da hep buradan çıkmıştı.

Romanları özellikle genç kızlar tarafından çok seviliyordu. Ve sinemanın ortaya çıkışı ile birlikte içerdiği melodram havası ile yazdıkları sıkça sinema ve tiyatro yapımlarına da konu oldu. Dilimize de çevrilen “Gurur ve Önyargı“, “Mansfield Parkı“, “Emma” birden fazla kez sinema salonlarında izleyenlerinin karşısına çıktı…

“Şimdiyse İki Yabancı Gibiydiler…”

Bu hafta Netflix’de gösterime giren ve aynı platform yapımı olan “İkna” öncesinde de birçok kez farklı adlarla sinemaya uyarlandı. En bilinenlerinden Roger Michell‘in yönettiği 1995 tarihli aynı adlı yapım ile Adrian Shergold imzalı 2007 tarihli “İkna-İkinci Şans” filmleri eleştirmenlerin çoğundan iyi izlenimlerle dönmüştü. Carrie Cracknell‘in yönettiği “İkna” ya da orjinal ismiyle “Persuasion” ilkinden farklı özellikler taşıyor.

Konusu roman okuyucuları için malum. Anne Elliot (Dakota Johnson) zengin ancak şimdilerde ekonomik iflasın eşiğinde ve vasileri sayesinde ayakta kalan babası ile birlikte yaşayan, kardeşlerine ve dönemine göre oldukça kültürlü, modern bir kadındır. Denizci olan sevgilisi Frederick Wentworth (Cosmo Jarvıs) ise dar gelirli bir kişidir. Ailesi nişanlanma arifesinde iken Anne’dan ekonomik nedenler ile ondan ayrılmasını ister. Sevgilisinden ayrılmak durumunda kalan Anne için bu süreç oldukça sancılıdır.

Tam sekiz yıl boyunca her an sevgilisini düşünür. Hatta ona ait saç tanesinden, su matarasına kadar ki tüm hediyelerini, çıkan başarı haber küpürlerini saklamaya devam eder. Fakat Wentworth, sevgilisinin ailesinin iknası sonucunda ayrılmasını bir türlü hazmedemez. Anne’ya duyduğu “öfke” bir nevi onu ayakta tutar. Hatta ona göre ölümcül deniz seferlerine katılmasının tek nedeni sevgilisini unutmaktır. Bu süreçte Anne’nın ailesinin ne kadar egoist, müsrif ve çıkarcı olduğunu görürüz.

Dönem ruhuna uygun olarak yapay bir geleneksellik etrafında süren züppe bir yaşantıdır onların ki. Anne ise içlerinde en bilgilisi olan, hayata daha ahlâki pencereden bakabilen ve bu yönüyle de diğer aile efradından farklı mizaçta olan biridir. Anne yalnızdır esasında, zorluklara tek başına karşı koyar, tavşanına sığınır çoğu kez. Bir gün Bayan Croft (Agnı Scott) sayesinde kardeşi olan Mary’in (Mia McKenna-Bruce) çitliklerine Wentworth’un geldiğini öğrenir. Anne da oraya katılır. Fakat şimdi yüzbaşı olan ve amiral olmayı kafasına koyan ve de Laconia gemisinden iyi para kazanıp varsıllaşan Wentworth oldukça gururlu bir şekilde kendisi yerine Louısa’ya (Nıa Towle) ilgi gösterir. Hatta hırçın dalgaların kıyıya vurduğu bir karşılaşmalarında Wentworth, Anne’ye arkadaş olmayı teklif eder.

Bu durum Anne’ya göre eski sevgili olmaktan daha kötüdür. Ve şimdi o romandaki şu cümlelere uygun tablo ortaya çıkar: “… Şimdiyse iki yabancı gibiydiler, hayır; bu yabancı olmaktan da beterdi, çünkü asla yeniden tanışamazlardı, sonsuza dek sürecek bir yabancılıktı bu…” Ancak olay örgüsü o kadar hızlı değişimler gösterecek ki, yaşanan bir kaza ve sonrasındaki hadiseler, vasi Sir Walter Elliot’un da (Richard E Grant) olaylara dahil olması ile tüm bu ilişkiler ters yüz olacak ve romanın da kimi yerlerde ikna edicilik sorunu işte tam da burada filme yansıyacaktır.

Filmin ismi olan İkna’daki belirleyici motif olan Anne’nın ayrılmasının nasıl kendince ikna edildiği bir muamma iken, her şeyin bir anda bir mektupla tatlıya bağlanması ve tüm ilişkilerin bir şekilde rayına oturması kuşkusuz ortalama izleyiciyi memnun edecektir belki ama yine de çoğunluk izleyenler ne düşünecek, ikna olacaklar mı? İşte bunlar merak konusu. Baştaki soruyu tekrar soralım o zaman: İkna olduk mu?

Jane Austin Okutuyor ve İzletiyor Bir Şekilde…

Jane Austen, “İkna” romanını yazdığında aslında İngiltere henüz Victorya dönemi katı ahlakçılığıyla tanışmasa da kadın erkek ilişkileri bağlamında büyük sorunlar yaşanmaktaydı. Ve Mary Wollstonecraft, Charlote Perkins Gilman, Charlotte Bronte, Emily Bronte gibi kadın yazarlar artık kadınların ilişkilerin asıl belirleyeni olduğu ayakları yeri basan karakterler yaratmışlardı. “İkna” da bu yönüyle önemli bir eser.

Başrolünde Dakota Johnson‘un bulunduğu bu yeni çevrim aslında gelenekçi-modern çatışmasını biraz da sinema estetiğiyle buluşturuyor. Şöyle ki, bu yeni yapım 19. yüzyılın başı ile birlikte yer yer günümüze de göndermelerde bulunuyor. Ve ana kahraman Anne sürekli kameraya konuşarak bir nevi izleyeni de film setinin içine atıyor. Buna müziklerin güzelliği, “Grinin Elli Tonu” ve en son “Karanlık Kız” filminde de beğendiğimiz ve ismini daha uzun süre duymaya devam edeceğimiz Dakota Johnson‘un vasatı aşan oyunculuğu da ekleyince kuşkusuz izlenir bir yapım ortaya çıkıyor.

Filmin dönemin ruhunu veren kıyafet ve Bath gibi yerleri gösteren mekân seçimleri de başarılı. Ancak romandan da kaynaklı bazı demode kalıplar ve bir de mutlu son ile biten inandırıcılık sorunları biz izleyenleri ne kadar ikna eder işte ondan emin değilim. Ancak şunu bilmeliyiz ki, filmdeki meşhur mektup belki de kısa ömürlü yazarın tüm yapmak istediklerinin özeti gibi. Feminist yanı güçlü ancak aşk’ı öncelemekten de çekinmeyen bir naif kadın bakışı…

Pastoral İngiltere görünümleriyle ilişkilerin son bölümlerde iyice yoğunlaştığı 108 dakikalık bir film kimseye “neden yeniden çekildi ki şimdi dedirtmez” umarım. Zira, Austen her dönem yaptıkları ve ondan alınan ilhamlı eserleri ile ilgiyi sonuna kadar hak ediyor. İkna, Netflix’de şimdi gösterimde… İyi seyirler..

Yönetmen : Carrie Cracknell

Senaryo : Ron Bass, Alice Victoria Winslow

Görüntü Yönetmeni : Joe Anderson

Kurgu : Pani Scott

Müzik : Stuaet Earl

Oyuncular : Dakota Johnson, Cosmo jarvis, Richard E. Grant, Yolanda Kettle, Jordan Long, Simon Paisley Day, Nikki Amuka-Bird, Lydia Rose Bewley, Agni Scott, Stewart Scudamore, Mia McKenna-Bruce, Izuka Hoyle, Ben Bailey Smith, Eve Matheson, Gary Beadle

ABD / Tarihi-Biyografi-Dram-Romantik / 107 Dk.

OrtaKoltuk Puanı:

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz