Kötü Ruh : Uyanış / Evil Dead Rise
Korku filmlerinde zirveye ulaşalım derken…
Karşımızdaki film kuşkusuz yaratıcıları açısından büyük bir gayreti simgeliyor. Yapılmak istenenin en saf biçimiyle korkuyu, en korkunç haliyle dehşeti veren bir film olduğu açık. Bir diğer deyişle bu yaratıcı ve sofistike bir korku filmi olmayı deniyor. Ve yer yer de başarıyor.
Kendi adıma, korku sineması sevdiğim bir türdür. Ama keşke tüm bunlar biraz daha ölçülü kalsaydı…
Bu ünlü serinin son filminde hikâye Los Angeles’ta açılıyor. Önce bir ürkünç bölüm var; birkaç kişinin vahşice öldürüldüğü… Hemen sonrasında ise Emily Bronte‘nin ünlü romanı Wuthering Heights-Uğultulu Tepeler‘den birkaç klasik ve ürkütücü satır okunuyor.
Sonrasında, birkaç gün öncesine gidiliyor. Gitarcı müzisyen Beth adlı kahramanımız, Los Angeles’e gelişinden yararlanarak ablası Ellie’yi’yi ziyarete gidiyor. Ellie kocasından bir süre önce ayrılmıştır ve üç sempatik çocuğunu büyütmektedir. Bridget, Danny ve en küçüğü Kassie.
Sonra birden korkunç bir deprem olur : 5.5 gücünde… Ama ortalığı perişan eden… Bu arada elektrik de kesilmiştir. Ve ailenin hayatı altüst olur. Meraklı gençlerden biri bodrumda bir sürü eski şey keşfeder : 20’li yıllardan kalma 78’lik plaklar; eski mektuplar, resimler… Arada yıpranmış bir kutudan fırlayan böcekler… Ve bu arada bir ‘korkular kitabı’. Naturem Demento isimli klasik bir Latin eseri. Bir ismi de Ölüler Kitabı olan…
Böylece aile bu geçmişten gelen, ardında çok eskiden verilmiş ürkünç dinsel vaazlar ve ölümcü yaklaşımların etkisi altına girer. En çok etkilenen büyük kızkardeş Ellie’dir. Zaman zaman Sophia Loren‘i andıran bu güzel kadın öylesine bir metamorfoz geçirecek, o denli korkunç bir değişim yaşayacaktır ki…
Evil Dead sinemanın başta gelen korku serilerinden birinin adıdır. Önce 1980’de başlayıp 1992’ye dek gelen bir üçleme yapılır. Sam Raimi adlı çalışkan yönetmen-yapımcı-oyuncu, ilk üç filme imzasını koyar. Sonrasında daha çok Örümcek Adam gibi daha popüler serilere ağırlık verir; ama bu seriyle ilgisini de hiç kesmeden, bir biçimde sürdürür. Nitekim bu filmin de yapımcıları arasındadır.
Daha sonra 2013’te bir yeni bölüm eklenir. 2015-2018 arasında ise Ash vs. Evil Dead adıyla bir seri yapılır. O tarihten beri diziye dönmeyi umut eden Raimi, bu yeni film için İrlandalı yazar-yönetmen Lee Cronin‘le anlaşır. Ve kendisi rahat yapımcı koltuğunda kalır!..
Karşımızdaki film kuşkusuz yaratıcıları açısından büyük bir gayreti simgeliyor. Yapılmak istenenin en saf biçimiyle korkuyu, en korkunç haliyle dehşeti veren bir film olduğu açık. Bir diğer deyişle bu yaratıcı ve sofistike bir korku filmi olmayı deniyor. Ve yer yer de başarıyor.
Ama ne derler… Fazlanın fazlası fazladır… Bu filmde de öyle oluyor. Özellikle Ellie’nin öz çocuklarına karşı bitmeyen saldırısı, onun bir türlü ölmeyi kabul etmemesi kadar geri tepiyor.Kadının geçirdiği fiziksel değişim yeterince verilmiş ve yeterince ürkünç. Bence bu kadar abartılmasına gerek yoktu. Bir ara birisinin kopardığı “Çocuklarını almasına izin vermeyin!” feryadı ne kadar acıklı!..
Kendi adıma, korku sineması sevdiğim bir türdür. Ama keşke tüm bunlar biraz daha ölçülü kalsaydı… Sinemanın her türünde belli bir yalınlık, asgari bir sadelik önemlidir bence… Bu filmde bunu daha çok hissettim. Yine de türün has tiryakileri ilgisiz kalmamalı.
Son birkaç nokta… Hikâyede oynadıkları rol düşünülünce, eski plak merakıma sevindim! (Ama elbette bu kadar eskisi de değil!) Bir de çocuk oyunculara acıdım doğrusu… O yaşta böyle kan-revan içinde kalan küçüklere hayat vermek… Umarım yeni yeni oluşan kimliklerini zedelememiştir.
Tüm okurlarımın bayramını kutlar, en iyi günler dilerim.
Yönetmen : Lee Cronin
Senaryo : Lee Cronin, Sam Raimi
Görüntü Yönetmeni : Dave Garbett
Kurgu : Bryan Shaw
Müzik : Stephen McKeon
Oyuncular : Alyssa Sutherland, Lily Sullivan, Gabrielle Echols, Morgan Davies, Nell Fisher, Mia Challis
ABD / Korku-Gerilim-Fantezi / 120 Dk.