Lucca’nın Dünyası / Lucca’s World / Los dos hemisferios de Lucca
ANNELERE ADANMIŞ BİR FİLM
Cennet annelerin ayağı altında değildir, cenneti yaratan bizzat annelerdir. Meksika yapımı film “Lucca’nın Dünyası” bir annenin beyin felci geçiren oğlunun tedavisi için inanılmaz mücadelesini anlatıyor. Şefkat dolu bir kalp, çelik gibi bir irade, inanç, umut; Dördü bir arada olunca yollar geçiliyor, aşılmaz denen dağlar aşılıyor. Film hasta çocukları için çare arayan ailelere ilham kaynağı olacaktır….
31 Ocak 2025 tarihinde Netflix’te görücüye çıkan aile filminin alıcıları da öncelikle aileler; özellikle hasta çocukları olan aileler olacaktır. Filmin yönetmeni tabii ki bir kadın : Mariana Chenillo, senaryo da yine bir kadın tarafından yazıldı : Barbara Anderson. Anderson önce kitabını yazmış, aynı adla senaryosunu da Javier Peñalosa ile birlikte kaleme almış. Kitabın ve filmin orjinal adı “Los dos hemisferios de Lucca” Oyuncular : baba rolünde Juan Pablo Medina (Andres), anne rolünde Barbara Mori, filmdeki adı da Barbara. Kitabın yazarı- senaristi; oyuncunun ve film kahramanın adı tesadüfen mi Barbara yoksa bu, yazarımız Barbara Chenillo’nun mu gerçek hikayesi mi merakta bırakıyor insanı. Çünkü film zaten gerçek olaylara dayanıyor, filmin dramatik akışına göre bazı değişiklikler yapılmış…
LUCCA’NIN DÜNYAYA GELİŞİ
Film, Barbara’nın doğum sancılarıyla açılıyor. İlk bebeğinin doğacak olmasından kaynaklanan heyecan hem anneyi hem babayı sarmıştır. Doğum anına kadar bebeğin cinsiyetini öğrenmemeyi tercih ettikleri için hastaneye giderken tatlı tatlı ”oğlan mı-kız mı“ tartışmalarını yaparak hastaneye varırlar. Mutluluk ve heyecanla başlayan yolculuk, doğum anında yaşanan sorun nedeniyle Lucca’nın dünyaya gelmesinden sonra çok zorlu bir yolculuğa dönüşecektir. Bebek Lucca, beyin şişmesi sebebiyle yetmiş iki saat komada tutulması gerekmektedir. Anne ile bebeğin ilk tanışması kuvözde gerçekleşir. Barbara, yeterince ıkınamadığını ve bebeğin bu yüzden böyle doğduğunu düşünerek suçluluk duygusuyla sarsılır. Lucca hayata beyni felç olmuş bir şekilde döner…
Başta anne olmak üzere ailenin zorlu mücadelesi bundan sonra başlayackatır. Doktorların “kesinlikle düzelmez” söylemlerine rağmen Barbara bütün enerjisi ve mücadele azmiyle arayışlara girer. Bir gün röportaj yaptığı ünlü bir iş insanından Hindistan’da bir doktorun (Dr. Kumar) mucize makinesi sitotron sayesinde deneysel bir tedavi yöntemi olduğunu öğrenir… Ve o inanılmaz yolculuk başlar…
Öte yandan baba Andres de bir engellidir. Bacağının biri protezdir. Ancak onu engeli filmde aksesuar olarak görünür. Muhtemelen engellilere dikkat çekmek için babaya da engelli rolü giydirdiler…. Barbara ise önemli bir derginin editörlüğünü yapmaktadır…
KAPİTALİZMİN ACIMASIZLIĞI VE SİSTEMİNİN ÇARKLARINDAKİ SAHTEKARLIK
Merkezde böyle bir hikaye varsa çevresinde toplumsal ve ekonomik hikayeler de vardır elbette. Bu da kapitalizmin hikayesidir.
Barbara oğlu için her türlü mücadeleyi verirken dergiye yeterince konsantre olmadığı sebebiyle kendisinden sonra işe başlamış bir yönetici tarafından kibarca işten kovulur: Kapitalizmi direkt anlatan Barabara’ya yönelik o sözleri buraya aktarmam gerekecek : “Önceliklerini yeniden gözden geçirmenin zamanı gelmiştir” (Oğlun değil, işin öncelikli olmalı). “Performansın düştü, oğluna fazla odaklandın; oysa odaklanmanın yüzde yüzü işine yansımalı “…(İnsan faktörü bizim için önemli değil, bizim için önemli olan tek şey kar ve satıştır)…
Kapitalizmin bir başka cephesi de ilaç ve tıp sermayesi… Doktor Kuran’ın aracısı durumunda olan ya da kendini öyle lanse eden Jaramillo adlı şahsın sahtekarlıklarını da izleyiciler kendi gözleriyle görsünler… (Şimdi Yenidoğan Çetesini nasıl hatırlamayalım! Gerçi filmdeki sahtekarlık o kadar korkunç değil)
Oyunculuklar oldukça başarılı, özellikle Lucca’yı canlandıran çocuğa tam on puan. Oynayan çocuk gerçekten engelli miydi tam olarak anlayamadım. Eğer engelli ise sonraki zamanlarda gelişme gösteren hareketleri nasıl yaptı? Sağlıklı ya da engelli her iki durumda da alkışı hak eden bir performans var.
Sonuç kısmına gelirken yukarıda açıkladığım meraktan dolayı kitabın yazarı hakkında İspanyolca kaynaklardan araştırma yaptım. Barbara Anderson Engelli hakları için çalışan gazeteci ve aktivist. Gazetecilik, insan hakları ve engelli hakları için pek çok mücadele veren 1973 Arjantin doğumlu bu azimli kadının ilk kitabı olan “Los dos hemisferios de Lucca” (Lucca’nın İki Yarım Küresi) 2019 yılında yayınlanıyor ve Netflix, 2023 yılında kitabın bütün haklarını alarak filmini yapıyor. Engelliler için yaptığı mücadeleyi de göz önüne aldığımızda bu öykü Barbara Anderson’un öyküsü. Otobiyografi. Filmin sonunda gerçek görüntülere baktığımızda arabayı kullanan kişinin Barbara olduğunu görüyoruz. Gerçek barbara’nın fotoğraflarına baktığım zaman o olduğunu anladım. Esmer olan oyuncu Barbara Mori ise bu filmde saçlarını açık kumrala boyayarak ciddi anlamda gerçek Barbara’ya benzemiş… Buradan Barbara Anderson’a saygı ve sevgilerimi gönderiyorum… İyi seyirler…
Yönetmen : Mariana Chenillo
Senaryo : Mariana Chenillo, Javier Peñalosa
Görüntü Yönetmeni : Luciano Larobina
Oyuncular : Bárbara Mori, Julián Tello, Juan Pablo Medina, Ari Brickman, Danish Husain, Samuel Pérez, Paloma Alvamar, Abhinav Grover, Hernán Mendoza
İspanya / Dram / 95 Dk.