Mavi Ay / Blue Moon

Savaş zamanı Amerika’sının ve Broadway’in perde arkası

Unutulmaz bir sanatçıya içten bir övgü niteliği taşıyan “Blue Moon” olay örgüsü oldukça basit görünen, aldatıcı derecede mütevazı bir proje. Ancak bu harika şekilde işlenmiş ve büyüleyici decede incelikli anlatı, savaş zamanı Amerika’sının ve Broadway’in perde arkasının benzersiz bir portresini de çiziyor.

OrtaKoltuk Puanı:

 

FİLMEKİMİ 2025 GÜNLÜKLERİ 11

Time dergisinin dünyadaki en etkili insanların yer aldığı yıllık listesine 2015’de giren 1960 doğumlu Amerikalı yönetmen, film yapımcısı, senarist, oyuncu Richard Linklater, bağımsız film dünyasında büyük kült takipçi kitlesi olan bir “auteur” sinemacı. Filmlerini düşündükleri ve ifade etmeyi umdukları için potansiyel bir çıkış yolu olarak gördüğü Scorsese’den ve Bresson, Ozu, Fassbinder, Rohmer, Truffaut, Von Sternberg, Dreyer‘den etkilenmiş olan Linklater, olay örgüsünden çok insan etkileşimleriyle ilgili filmlerinde tematik olarak banliyö kültürünü ve zamanın geçişinin etkilerini ele alır. “Slacker”, “Tape”, “Dazed and Confused” ve “Before… Üçlemesi”nin her üç bölümü dâhil olmak üzere çok sayıda filmi tek bir günde geçer. Bazı anlatılarında ise, En İyi Yönetmen Altın Ayı ödüllü “Before Sunrise” (1995) ile başlayan, “Before Sunset” (2004) ve “Before Midnight” (2013) ile devam eden ünlü üçlemesinde, ya da ara ara 12 yıl boyunca çektiği Altın Küre Ödüllü “Boyhood”da (2002-2014) olduğu gibi, aynı oyuncuların canlandırdıkları aynı karakterlerin uzun yıllar boyunca çekilmiş hallerini konu alır. Austin / Teksas’ta yaşayan Linklater, Hollywood’da uzun süre yaşamayı veya çalışmayı reddeden bir sinemacı.

Richard Linklater’ın FilmEkiminde gösterilen ilk filmi, yönettiği, yapımcılığını üstlendiği senaryosunu “Ben ve Orson Welles”in temelini oluşturan romanın yazarı Robert Kaplow‘un alaycı bir mizah ve keskin bir bakış açısıyla yazdığı “Mavi Ay / Blue Moon”.

Filmde “My Funny Valentine”, “The Lady Is a Tramp”, “Bewitched”, “Bothered and Bewildered“, “Manhattan“, “This Can’t Be Love” ve “Blue Moon” şarkılarının söz yazarı Lorenz Hart rolünde Ethan Hawke, Richard Rodgers rolünde 2025 Berlinale’de En İyi Yardımcı Oyuncu ödülü alan Andrew Scott ve Hart’ın kanatlarının altına aldığı Elizabeth Weiland rolünde Margaret Qualley yer alıyor. Son otuz yıldır Linklater ve Hawke, “Before üçlemesi” , “Boyhood” , “Tape” ve “Waking Life” gibi filmlerdeki ortak çalışmalarıyla sinemanın gelmiş geçmiş en iyi yönetmen-oyuncu ikililerinden birini oluşturmuşlardı. Bu yıl Berlinale’de büyük başarı kazanan, farklı makyajıyla neredeyse tanınamayacak Hawke‘nin Hart yorumu bugüne kadarki en iyi performansı olarak görülen “Blue Moon”, kanımca bu ikili birlikteliğin doruk noktası.

Mavi Ay” artık Hart ile çalışmamaya karar veren Richard Rodgers’ın ilk kez söz yazarı Oscar Hammerstein II (Simon Delaney) ile çalıştığı, efsanevi müzikali “Oklahoma!”nın açılış partisinde, gerçek zamanlı olarak tek bir gecede geçiyor. O geceden 8 ay sonra 48 yaşında zatürreden ölecek olan Hart’ın hastaneye kaldırılmadan önce bir arkadaşı tarafından bulunduğu ara sokakta, aşırı içkiliyken şiddetli yağmur altında yere yığıldığı kısa açılış sahnesi dışında, neredeyse tamamı tiyatrocuların popüler mekânı Sardi’s’te geçiyor. “Oda sineması” olarak adlandırılacak bu tarzı Bergman’dan beri büyük ustalıkla gerçekleştiren Linklater, mekânın durağan yapısını ve malzemenin teatralliğini göz ardı etmeden, konuşma temelli öyküsünü canlı tutma ve 100 dakikalık filme benzersiz bir akıcılık aşılama konusunda müthiş başarılı.

Burada Hawke’nin, belki de en iyi işinin geride kaldığını bilen ama kendini aksi yönde ikna etmek için elinden gelen her şeyi yapan bir adamın hasarlı altyapısını incelikle ortaya koyan performansından biraz daha söz etmek istiyorum.

Yağlı saçı ve biraz dağınık resmi kıyafetiyle morali bozuk Larry en iyi günlerinde olmasa da, keskin zekâsına tam anlamıyla hâkim ve özgüvenli. Barmen Eddie (Bobby Cannavale) ile sohbet etmek için bir tabure çektiğinde, mesleğinin gerektirdiği nezakete sahip, ama Larry’nin en kötü halini de yeterince görmüş Sardi’s çalışanı ona içki servisi yapılmaması gerektiğini sürekli hatırlatıyor. Hawke, Larry’yi hem çekici hem şımarık kılmayı başarıyor; Çiçek getiren yakışıklı bir gençle flört ediyor, gece evindeki partiye gelmesi konusunda ısrar ediyor ve “Oklahoma!” adındaki ünlem işaretinin kullanılışını son derece alaycı şekilde eleştiriyor. Ancak Richard ve Oscar coşkulu bir alkış tufanı eşliğinde sahneye çıktıklarında Larry, “Oklahoma!” ya övgüler yağdırıyor ve gösterinin sanatsal değerleri hakkındaki önceki küçümseyici yorumlarından farklı bir ton kullanıyor. Eğilip bükülmek için fazla gururlu ama eski dostuna karşı nazik ve Richard’ı olası ortak projeler hakkında ateşli bir heyecanla konuşmaya zorlarken, biraz da umutsuzlukla karışık bir heves sergiliyor. Ancak Larry’nin dikkati Etkili Tiyatro Loncası üyelerinden birinin kızı olan Elizabeth’e de de aynı ölçüde yöneliyor. Hawke, Larry’nin eşcinselliğini yansıtırken aynı zamanda Elizabeth ile romantik bir gelecek fantezisini de dokunaklı bir ikilik olarak ortaya çıkarıyor…

Unutulmaz bir sanatçıya içten bir övgü niteliği taşıyan “Blue Moon” olay örgüsü oldukça basit görünen, aldatıcı derecede mütevazı bir proje. Ancak bu harika şekilde işlenmiş ve büyüleyici decede incelikli anlatı, savaş zamanı Amerika’sının ve Broadway’in perde arkasının benzersiz bir portresini de çiziyor. Açıkça dile getirilmese de, o zamanlar oldukça dar görüşlü olan New York tiyatro camiasının Larry’ye gösterdiği değişken yakınlık, ortamın eşcinsel erkekler için nispeten güvenli olduğunun göstergesi. Bu örtük kabullenmenin bile, gizliliğe gömülmenin yalnızlığını hafifletmeye pek yardımcı olmadığı tabii ki başka bir gerçek.

Yöönetmen : Richard Linklater

Senaryo : Robert Kablow

Görüntü Yönetmeni : Shane F. Kelly

Kurgu : Sandra Adair

Müzik : Graham Reynolds

Oyuncular : Ethan Hawke, Margaret Qualley, Bobby Cannavale, Andrew Scott, Simon Delaney, Patrick Kennedy

ABD / Tarihi-Biyografi-Komedi-Dram-Müzik  / 100 Dk.

 

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz