Nostalgia

GİZEMLİ BİR BULUŞMA ÖYKÜSÜ

Nostalgia” ile Mario Martone 27 yıllık bir aradan sonra Cannes Film Festivalinin ana yarışmasına katılmış oldu. 1995 yılında kariyerinin 2. uzun metrajlı filmi romantik dram “Sorunlu Aşk / L’Amore Malesto” ile Cannes’a gelmiş ve ana yarışmada yer almıştı. İtalyan sineması Cannes’da son 20 yılda başarılı bir şekilde temsil edilemedi. Son İtalyan Altın Palmiyeli filmi, 2001 yılındaki Nanni Moretti’nin “Oğul Odası / La Stanza Del Figlio”su.

Mario Martone, Paolo Sorrentino, Matteo Garrone, Valeria Golino ile birlikte “Modern Napoli Sineması”nın temsilcilerinden. Son filminin adından da anlaşıldığı gibi, “Nostalgia”da yönetmenin çocukluk günlerine dönmenin özlemi var. Martone 12 uzun metrajlı film yapmasına rağmen hiç ödül kazanamadı. Nitekim “Nostalgia” da Cannes’dan eli boş ayrıldı.

Paolo Sorrentino geçen yıl Venedik Festivalinin ödül listesine 2 ödülle girebilen tek film olan “Tanrının Eli / E Stata La Mano Di Dio / The Hand Of God” ile doğduğu Napoli şehrine saygı duruşunda bulunmuştu. Film 1980’lerin sallantılı İtalyasında ergenlik çağındaki bir gencin eğlenceli, ancak canlı ailesinin altüst olan hayatını anlatıyordu. Mario Martone Sorrentino’nun aksine, “Nostalgia”da otobiyografik bir konu anlatmıyor. Filminin konusunu Napolili yazar Ermano Rea’nın bir romanından alıyor.

Mario Martone’nin İppolita Di Majo ile birlikte yazdığı senaryo, Napoli’nin yoksul Sanita bölgesinde geçen nostaljik bir öykü anlatıyor. Film geçmişe yapılan acı bişr yolculukta, 2 çocukluk arkadaşı arasındaki çekişmeyi dramatik bir sinema diliyle işliyor. Mario Martone bu kaybedilen dostluk öyküsünde, günümüz Napoli’si hakkında önemli şeyler söylüyor. “Nostalgia” hüzünlü, karamsar, şiddet yüklü ve etkileyici bir Camorra (Napoli Mafyası) öyküsü anlatıyor.

45 yıllık bir aradan sonra Felice Lasco (Pierfrancesco Favino) doğduğu şehir Napoliye döner. Film Orta Doğu, Mısır ve Afrika arasında 45yıl geçirdikten sonra, hasta ve ölmek zere olan annesine bakmak için Sanita bölgesine dönen Felice’nin hikayesini anlatıyor. Felice yeniden keşfettiği yerler üzerinden içini kemiren şehrin kodlarını keşfetmeye çalışır. Çocukluğunda en yakın arkadaşı olan ve azılı bir suçluya dönüşen Oreste (Tommasso Ragno) ile buluşmanın yollarını araştırır. Yakınları bunun iyi bir fikir olmadığını söyleyerek kendisini caydırmaya çalışırlar. Felice bölgeyi haraca kesen, kimsenin yanına yaklaşamadığı Oreste ile geçmişteki bir hesaplaşmayı konuşmak için buluşma fikrinde kararlıdır.

NAPOLİ ÖZLEMİ

Felice geri döndüğünde, kendisini doğduğu topraklarda, geçirdiği uzak bir hayatın anıları arasında bulmuştur. Yaşlı annesi Teresa’nın yaşadığı 30 metrekarelik mütevazi evinde ziyaret eden Felice’nin, yaşadığı Sanita’yı 15 yaşındayken niye terketmek zorunda kaldığını olaylar geliştikçe öğreniriz. Bıçkın ve sert yapılı arkadaşı Oreste ile hırsızlık için girdikleri evde Oresto kendilerini suçüstü yakalayan ev sahibini öldürmüştür. Beyrut’ta başlayan, Afrika’da devam eden kaçak hayatını Kahire’de noktalamış ve mutlu bir evlilik yapmıştır.

Annesine banyo yaptırdığı dokunaklı sekansın ardından Felice’yi yerel rahip Don Luigi Rega (Francesco Di Leva) aracılığıyla Oreste’nin izini araştırırken görürüz. Kardeşlik bağlarını sürdürdüğünü zannettiği bu gizemli adam, şehri titreten bir mafya lideri olmuştur. Uzun uğraşlar sonrası buluştuğu Oreste ile uzlaştığını zanneden Felice bir ev satın alıp, Sanita’ya yerleşmek üzere karısını Napoliye çağırıyor. Felice’nin istikbal için kurduğu planda yanıldığını filmin çarpıcı finalinde öğreniriz.

Filmin ilk bölümü Felice’nin ekonomik olarak sömrülmüş bulduğu çok yaşlı ve kırılgan annesiyle olan ilişkisine odaklanıyor. Annesinin ölümünden sonra sorunlu Sanita mahallesinde, Felice’nin mafya reisine dönüşen çocukluk arkadaşı Oreste’ye ulaşma çabalarını izliyoruz. Film onlarca yıl şehrine sırtını dönen bir adamın “eve dönüş” hikayesini anlatırken, Camorra’nın varlığı ve yasaların dayattığı sessizlik şartı altında mafya ağının yönettiği mahallelerdeki yaşamı gözlere seriyor. Mahallenin modern fikirli rahibi Padre Luigi Rega çocukları ve gençleri Sanita’nın ürkütücü kaderinden kurtarmaya çalışır. Mario Martone filmin konusunun Napoli’nin çok özel bir mahallesi olan Sanita’da geçmesine rağmen, hikayesinin evrensel olduğunu söylüyor.

Filmin yükünü omuzlarında taşıyan Pierfrancesco Favino 75. Festivalin en başarılı erkek oyuncusuydu. Ancak jüri yarışmanın en kaliteli filmi “Broker”e ödül listesinde yer vermek için, Song Kang-ho’ya En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü verdi. Aldığı 3 David di Donatello ödülünden birini Marco Bellocchio’nun “Hain / İl Traditore” ile kazanan Pierfrancesco Favino filmde ünlü mafya itirafçısı Tommaso Buscetta’yı canlandırmıştı. Uzun sarı saçları, ürkütücü fiziğiyle Oreste rolünde Tommaso Regno, Favio ile müthiş bir ikili oluşturuyor.

1959 Napoli doğumlu yönetmen-senaryo yazarı- aktör Mario Martone ilk filmi “Napolili Bir Matematikçinin Ölümü / Morte Di Un Matematico Napoletano” (1992) ile adını duyurmuştu. “Savaş Tiyatrosu / Teatro Di Guerra” Cannes’ın Belirli Bir Bakış bölümünde yarışmıştı. Son filmiyle aynı adı taşıyan Andrei Tarkovski’nin “Nostalghia”sı (1983), ülkesini terketmiş ve vatan özlemi duyan bir entellektüelin hikayesini anlatmıştı.

Yönetmen : Mario Martone

Senaryo : M.Martone, İppolita Di Majo

Görüntü Yönetmeni : Paolo Carnero

Kurgu : Jacopo Quadri

Oynayanlar : Pierfrancesco Favino, Francesco Di Leva, Tommaso Ragno, Sofia Essaidi, Nello Mascio

İtalya / Dram / 117 Dk.

OrtaKoltuk Puanı:

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz