Suikastçı (American Assassin)
Suikastçı filminin yönetmen koltuğuna 1963 New York doğumlu ”L.İ.E.(2001), Yaş Oniki(2005), Gammaz Yürek(2009), Roadie(2011) ve Elçiyi Öldür(2014)” filmleri ile tanınan Michael Cuesta oturmuş.
Film, aksiyon ve heyecan olarak doyurucu ancak; diğer Amerikan yapımlarında olduğu gibi bütün Müslümanları terörist yerine koyan yapısı ile sıkıntı yaratıyor. Bu filmde de hikaye Amerikan – İran soğuk savaşı üzerinden ilerliyor. İranlılar nükleer bomba ile İsrail’i vurma peşinde. CİA ajanları da bunu engellemeye çalışıyor. İşin ilginç tarafı da silah satışının Türkiye üzerinden yapılması! Türkiye’yi bir şekilde sürekli içeri itiyorlar. Türkiye, 2017 yılında çektikleri filmde bile geri kalmış bir ülke görünümünde gösteriliyor. Fesli adamlar, çarşaflı kadınlar, kötü binalar ve pislik içerisinde bir İstanbul görüntüsü! Bu mudur İstanbul?
4-5 Ülkede geçen macerada diğer Avrupa şehirleri modern görüntülerle resmedilirken Türkiye, hep tu kaka.. Sizi bilmem ama ben sıkıldım artık ülkemizi küçümseyen bu tür filmlerden. Filmin kısa özetini geçip devam edelim yazımıza.
Mitch Rapp(Dylan O’Brien 14 yaşında ailesini kaza sonucu kaybetmiştir. 23 Yaşına geldiğinde sahilde tatil yaparken evleneceği kız arkadaşı, İslami bir terörist grup tarafından öldürülür. İntikam almak için dövüş tekniklerini çalışır, Arapça öğrenip internet kullanarak içlerine sızmaya çalışır. Bu arada CIA servisi tarafından takip edilen Mitch, yetkililer tarafından gizli servise alınır ve işinin uzmanı Stan Hurley(Michael Keaton) tarafından her konuda eğitilir. Tamamlanan eğitim sonrası Stan ve Mitch İran yetkililerinin planlarını bozmak için sahaya sürülür. Ancak, ortaya hesaba dahil etmedikleri birisi çıkar. O’da Stan’in eski öğrencisi Ghost(Taylor Kitsch). Amerikan CİA servisi ve hocası Stan tarafından dışlanan hayalet lakaplı genç adamda intikam peşindedir..
Suikastçı, olay örgüsü ve aksiyon olarak iyi kotarılmış bir film. İzlerken sıkılmıyor ve olayların içine dahil oluyorsunuz. Filmin kurgusu iyi yapılmış. Kamerasını da beğendim. Oyunculuklarda belli bir standardın üzerinde. Dylan O’Brien rolüne yakışmış. Michael Keaton, oyunculuğunun olgun dönemini yaşıyor. Canlandırdığı rolünde oldukça başarılıydı.
Sözün özü: Suikastçı, İslami aşağılamaları ve çirkin İstanbul görüntülerini gözardı ederseniz aksiyon-macera seven izleyiciler için iyi bir seçim olabilir. Ben bu aşağılamalara dayanamam kardeşim diyorsanız filmden uzak durmanızı tavsiye ederim. Karar sizin.