Anasayfa Film Eleştirisi ve Yorumlar THE CUT (KESiK)

THE CUT (KESiK)

2292
0

Yarın sinemalarda vizyona girecek olan 2014 Almanya-Fransa ortak yapımı,138 dakika süreli,tarihi -dram türündeki filmin yönetmen koltuğuna filmin senaristliğini ve yapımcılığınıda üstlenen Fatih Akın oturmuş.Başrolleri ise Tahar Rahim,Simon Abkarian,Makram Khoury,Bartu Küçükçağlayan ve Kevork Malikyan paylaşmış.Filmin çekimleri Almanya,Ürdün,Kanada,Malta ve Küba’da gerçekleştirilmiş.Filmin Dünya Prömiyeri ise 2014 Venedik film festivalinde yapıldı ve festivalde Mansiyon ödülünü kazandı.Film daha sonra Hamburg Film Festivaline katıldı ve burada da başarı sağlayamadı.Aslında bu durumu şöyle okumak gerekiyor:Almanya ve Fransa ortak yapımı film,yapımcısı olduğu ülkelerde bile prim yapmamışsa eğer anlattığı hikayeye kendisi dahil olmak üzere kimseyi inandıramamış demektir.Kaldıki Vatikan,geçenlerde Hristiyan dünyasına yaptığı açıklamada 1.Dünya savaşının yaşandığı 1914-1918 yıllarında Türkiye’nin savaşa katılan ülkeler arasında en masum,en yardımsever ve çocuklara-kadınlara zarar vermeyen tek ülke olduğunu deklare etti.O zaman Fatih Akın’a ”bu ne perhiz,bu ne lahana turşusu”diye sormak gerekir.Fatih,”-ben dinlediğim ve okuduğum anıları anlattım filmimde”diyebilir.O zaman bende sana 1.dünya savaşını yaşayan dedelerimin,ninelerimin anılarını anlatayım.Ermeni çetelerinin,dıaspora’ların hemde kendi topraklarımızda Türk çocuklarına ve kadınlarına yaptıkları insanlık dışı işkenceleri ve toplu katliamları anlatayım onlarıda film yap diyebilirim.Yapabilirmisin??

İK

Günümüzde bile kendi topraklarımızda askerlerimiz,pkk ve kürt çeteleri tarafından katledilmiyor mu?Birde Gala’da seyircinin karşısına çıkıp ”-Ben bu toprakların çocuğuyum,bu filmi sizin için yaptım,filmi istediğiniz gibi dağıtın”diyorsun.Hangi yüzle ve hangi sıfatla??Sen,Türkiye’de doğup büyümedin ki,bu toprakların kültürünü almadın ki,toprağım dediğin insanların anılarını dinlemedin ki!! Dahada ötesi ana dilin Türkçe’yi bile doğru dürüst konuşamıyorsun ki!!….Gala’da,sanatçı geçinen ”artistlerin ve aktrislerin” özellikle Lale Mansur’un kameraya verdiği röportajada takıldım.Lale’ye soruyorlar:”-filmi nasıl buldunuz?” Lale cevaplıyor ”-artık gerçeklerle yüzleşmemiz gerekiyor”.Dayanamadım röportajdan sonra hemen yakalayıp kendisine sordum ”-hangi gerçek Lale hanım,hangi gerçek?vaktiniz varsa size gerçekleri anlatayım”.Sizinle laf yarıştıracak değilim dedi ve uzadı gitti.Olaylara vakıf değil çünkü!! O’da iş olsun diye konuşan aktrislerden:).Bizim toprakların bir sözü vardır,sizde bilirsiniz.”İt ürür kervan yürür” denir.Ancak,tek taraflı yapılmış bu film bir Türk olarak kalbimi kırmadı dersem yalan olur ve beni kırdığı gibi diğer Türklerinde kalbini kıracaktır.Neyse..filmden bahsedeyim birazda:)

K

Filmde,Mardin’de yaşayan bir Ermeni demircinin ve ailesinin yaşadıkları anlatılıyor.1915 yılında Nazaret Manoogian(Tahar Rahim),Türkler tarafından askere alınır.Ancak,asker yapılmaz ve diğer Ermenilerle birlikte türlü işkenceler yapılarak yol inşaatında çalıştırılır.Daha sonra boğazları kesilerek öldürülmek üzere götürülür.Öldü sanılarak bırakılan Nazaret,kurtulur ve asker kaçağı Türklerin grubuna dahil olur.Ailesininin öldürüldüğü haberini alan Nazaret yıkılır.Ancak,son anda kendisine ikizlerinin yaşadığı haberi gelir.Nazaret,kızlarını bulmak için uzun ve zor bir yolculuğa çıkar…Bu film,F.Akın’ın ”Duvara Karşı” ile başlattığı ve ”Yaşamın Kıyısında” ile sürdürdüğü ”aşk-ölüm ve şeytan” üçlemesinin sonuncusu.Fatih,bu filminde şeytanı anlatılıyor,şeytan kim acaba?:) Film,Fatih Akın’dan beklenildiği gibi kurgu ve görsellik olarak iyi kotarılmış bir yol filmi.Ancak,konunun derinliği ve alt yapısı zayıf.Buda hikayenin etkisini oldukça azaltmış.Bunun nedeni de Fatih Akın’ın tarihi film konusunda bilgisizliği,tecrübesizliği ve yetersizliğidir bence.Mardin’de doğup büyüyen bir Ermeni nasıl olurda yaşadığı toprakların dilini konuşmaz ve bilmez.Buna rağmen şakır şakır günümüz İngilizce’sini nede güzel konuşur!! (filmde bu duruma çok güldüm).

KKKK

Filmde Türkler,sürekli kötü olan taraf olarak resmedilmiş.Nerdeyse hiç iyi Türk yok.Ermenilerde de tam tersi,nerdeyse hiç kötü Ermeni yok:).İşte bu durum,filmin tarafsızlığını adeta yerle bir etmiş…Filmin müzikleri olay örgüsüne ve akışına uygun olmuş.Oyunculuklar ise zayıf ve basma kalıp.Sonuç olarak:Fatih Akın,acıklı bir ermeni masalı anlatmış.Sinemada seyirci bulurmu gişe yaparmı bilemem ama bence hiç bir masal yada hikaye tek taraflı olmamalı.

İYİ SEYİRLER

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz