The Ugly Stepsister

Masalı Tersine Çevirmek : Cam Ayakkabının Öteki Sahibi 

Yapım, Cinderella masalına yeni ve önyargısız bir bakış sağlarken, beden korkusu estetiğiyle masalı yeniden düşünmemizi sağlıyor. Film, görsel olarak güçlü bir atmosfere sahip ve toplumsal güzellik standartlarına dair sert eleştiriler sunan sinemasal bir şölen olarak düşünülebilir.

OrtaKoltuk Puanı:

 

Güzelliğin Yeniden Çerçevelenmesi 

Dünya prömiyerini Sundance Film Festivali’nin ‘Midnight’ bölümünde yapan The Ugly Stepsister’ın kadrosu şu şekilde sıralanıyor : Lea Myren, Thea Sofie Loch Næss, Flo Fagerli, Isac Calmroth, Malte Gardinger, Ane Dahl Torp.

Filmin, genç bir kadın yönetmen olan Emilie Blichfeldt’in kamerasından yansıyanlar olduğunu gururla söyleyebilirim. Film, Norveç yapımı olarak dikkat çekiyor. Avrupa sinemasının etkilerini, ışığını, tonunu her sahnede görmek büyülüyor. Böyle genç kadın yönetmenlerin, dünyaya etkileyici ve kalıcı filmler sunması umut veriyor.

The Ugly Stepsister, klasik Cinderella masalını alışılmışın dışında, karanlık ve rahatsız edici şekilde yeniden yorumluyor. Body horror olarak nitelendirebileceğimiz film, masalın anlatıldığı gerçek zamanlarda geçmesine ve tüm o Rokoko ihtişamına rağmen modern bir yapı inşa ediyor.

Yönetmen filmi, Cinderella’nın üvey kız kardeşi Elvira’nın bakışından anlatmayı tercih ediyor. Film, klasik masalda olduğu gibi, iki kızı olan bir kadının sırf para için zengin bir adamla evlenmesiyle başlıyor. Evlendikten hemen sonra ölen adamın parasının olmadığını öğrenmeleri ve ülkenin prensine eş seçmek için yapılacak bir balonun duyurusuyla oklar Elvira’ya dönüyor. Diğer kız kardeş Alma, yaşı küçük olduğu için evlenme adayı olarak prense sunulamıyor. Agnes’in doğal güzelliği aileyi korkutuyor. Tıpkı klasik masalda olduğu gibi ona engeller koyuyorlar; çünkü prens Agnes’i görürse onunla evleneceği kesin gözüyle bakılıyor. Agnes’in yani Cinderella’nın, masaldaki gibi naif bir saflıkla hareket etmediğini görüyoruz. Aslında prensle evlenmek istemiyor. Evin seyisiyle aşk yaşıyorlar. Buna rağmen para için prensle evlenmek zorunda olduğunu biliyor. Filmi bu kadar iyi yapan en önemli detaylardan biri, filmin gerçekçi bir bakış sunuyor olması diyebiliriz.

Agnes’in tersine, Elvira’nın daha hiç karşılaşmadığı halde prensin şiirlerini okuyarak geçirdiği zamanlarda içinde bir aşkı büyüttüğüne tanıklık ediyoruz. Elvira’nın isteği, paradan ziyade prensin aşkı olarak yansıyor. Elvira’nın dış görünüşünün prens için yeterli olmadığının düşünülmesiyle, bazı değişiklikler yapılmasına karar veriliyor. Gittiği nezaket okulu dışında, dişindeki teller çıkarılıyor. Büyük olarak lanse edilen burnuna estetik yapılıyor. Şimdiki estetik operasyonlardan çok uzak gibi görünen, korkunç bir işkence olarak tabir edebileceğimiz ameliyatların yapılmasına şahitlik ediyoruz. Filmin alametifarikalarından biri olarak bu sahneleri söyleyebiliriz. Estetik kaygıların ortaya çıkardığı bu sekanslara eşlik etmek epey tedirgin hissettiriyor. Sadece kadın nüfusunun değil, izleyen erkek nüfusunun da etkileneceğinden eminim. Ne yazık ki her dönemde kadınlara dayatılan bir güzellik algısı mevcut. Bunun Kül Kedisi hikayesi üzerinden anlatılması oldukça etkileyici bir sonuç bırakıyor. İyi insanlar ve kötü insanlar tezini en iyi şekilde tarif eden masallardan biri olan Cinderella’yı, kadın bedeni üzerinden yapılan aşağılamaların ve zorbalıkların ön plana çıkmasıyla farklı bir bakışla izleten film, masala bakışımızı da değiştiriyor.

Gölgedeki Prenses

Rebekka’nın (üvey anne) öz kızı Elvira’yı fiziksel bir dönüşüme zorlaması, bunu doğal bir akışta yapması tüylerimizi diken diken ediyor. Elvira’nın acımasız şekilde burnunun kırılarak ve yine hiçbir uyuşturucu madde olmadan (dönem gereği) gözlerine kirpik dikilmesi izleyicide hem korku hem tiksinti uyandırıyor. Tüm bunlara ses çıkarmadan, söyleneni sessizlikle kabul eden Elvira’nın sırf zayıflayabilmek için tenya yumurtası yutması unutulmayacak bir karar olarak akıllarda yer ediniyor. Tenya yumurtasını yuttuğu andan itibaren, tenyanın vücuduna neler yapacağı ve vücudundan nasıl çıkacağı düşüncesi, film boyunca görmek için yanıp tutuşulan sahnelerin başında geliyor büyük ihtimalle.

Elvira’nın dönüşümüne tanık olmak hem tiksinti, hem acıma hem de merak duygularını bir araya topluyor. Film, güzellik ideallerinin kurbanı olan genç bir kadının trajik, acı dolu ve beden odaklı hikayesini sunuyor. Masalda acı dolu hikayeye sahip olan kadın Agnes’ken, hedef tamamen değişiyor ve hikayenin ana karakteri olarak çirkin üvey kız kardeşi izliyoruz. Elbette bir seyisi sevdiği halde prensle evlenmek isteyen Kül Kedisi yine üzücü bir yan hikaye olarak bize göz kırpıyor. Hikayenin ana fikrini, kadınların çektiği acılar olarak nitelendirmek doğru bir düşünce gibi görünüyor.

Küller ve Taçlar

Film, psikolojik, dram, fiziksel deformasyon ve kara mizahın kıyılarında dolaşıyor. Filmin afişine görsel olan sahneyse, artık Elvira için psikolojik olarak umut kalmadığını söylüyor. Masalın, ‘ünlü cam ayakkabıya sığmak’ kısımlarının anlatıldığı sahnelerini, yeni versiyonuyla izlemek nefes kesiyor. Elvira’nın ayakkabıya sığabilmek için aldığı karar seyirci için şok etkisi yaratıyor.

Elvira’nın gençliği, amatörlüğü, saflığı, bilgisizliği ve ne yazık ki annesine duyduğu sonsuz güveni, prensin sevgisini kazanmak için çaresiz oluşu onu yaşadığı sona sürüklüyor. Agnes’in babasının kaybı ve parasızlıkla gelen öfkesi, genç yaşta kimsesiz kalışı ve yasını bile tutamadığı babasının gözleri önünde günden güne çürümesini izlemesi, onu sevmediği bir evliliğe sürüklüyor.

The Ugly Stepsister, Cinderella masalına yeni ve önyargısız bir bakış sağlarken, beden korkusu estetiğiyle masalı yeniden düşünmemizi sağlıyor. Film, görsel olarak güçlü bir atmosfere sahip ve toplumsal güzellik standartlarına dair sert eleştiriler sunan sinemasal bir şölen olarak düşünülebilir.

Yönetmen / Senaryo : Emilie Blichfeldt

Görüntü Yönetmeni : Marcel Zeyskind

Müzik : John Erik Kaada

Oyuncular : Lea Myren, Thea Sofie Loch Næss, Flo Fagerli, Isac Calmroth, Malte Gardinger, Ane Dahl Torp

Norveç-İsveç-Polonya-Danimarka / Komedi-Korku / 105 Dk.

 

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz