Cingöz Recai

Cingöz Recai

Cingöz Recai filminin yönetmen koltuğuna 1973 İzmit doğumlu ”Güneşin Oğlu(2008), Beş Şehir(2009), Sen Aydınlatırsın Geceyi(2013), İtirazım Var(2014)” filmlerinden tanıdığımız Onur Ünlü oturmuş. Yönetmen, genelde huyunu suyunu, oyun gücünü bilip tanıdığı oyuncularla çalışmayı seviyor. Bu filmde ki oyuncu kadrosunu da oluştururken daha önce çalıştığı oyunculardan olmasına özen göstermiş.

Recai, 15 yıl sonra yeni bir soygun için ekibi ile birlikte ortaya çıkıyor. Recai, bu soygunu kendi ekibi ile yapmaya niyetli olmadığı için karanlık bir çeteye dahil olur. Teknoloji dehası bir adamın evinde bulunan gizli evrakları çalmak için kılıktan kılığa girer ve oyundan oyuna geçer. Ancak, Recai’nin hedefi soygun değildir. Sadece kendisinin bildiği başka bir hedefi vardır. Yıllardır aradığı, kin güttüğü Hayalet çok yaklaşmıştır. Bu arada, yıllardır onu tutuklamak için fırsat kollayan komiser Rıza’da peşindedir..

Film, Peyami Safa’nın aynı isimli ünlü eserinden senaryolaştırılmış. Ancak, orijinal esere karakterler dışında sadık kalınmamış. Günümüze uyarlayalım derken saçmalamışlar. Bizim bildiğimiz Cingöz Recai, kılık değiştirme ustasıdır. Her macerasında tanınmayacak şekilde kılıktan kılığa girer. Bu filmde, Recai’nin o marifetleri sergilenmiyor. Sadece, hatırlatma babından özel malikanesindeki odasından makyaj görüntüleri veriliyor o kadar. Zaten, Kenan İmirzalioğlu o boy ve kocaman burnu ile hangi kılığa girebilir ki? Bir km. öteden tanırsınız Kenan’ı.. Keşke, Cingöz Recai’yi daha karakteristik bir yüze sahip oyuncu canlandırsaydı.

Filmin kamerasını beğendim. Açılış sekansı bence yapımın en görkemli girişi ve güzel yeriydi. Senaryo ve kurgusunda sıkıntılar var. Oyunculuklar ise orta düzeyde. ”-Vaayy bee.. ne döktürmüş” diyebileceğimiz bir oyuncu yok maalesef. Birde ısrarla yazmama rağmen Meryem Uzerli’yi, neden kendi sesi ile rol yapmasına müsaade ediyorlar anlamıyorum. Meryem Uzerli filmlerinde Türk kadınını canlandıracaksa mutlaka dublaj yapılmalı. Kendisi, birilerine göre iyi oyuncu olabilir ama Türkçesi berbat. Cingöz Recai’de de bir Türk kadınını canlandırıyor ama Türkçe konuşamıyor! Oysa, küçüklüğünün gösterildiği sahnede küçük kız olarak şakır şakır akıcı bir Türkçe ile konuşuyor. Büyünce Türkçesi bozuluyor ve ”-çok üzülüyor sana ben” gibi abuk subuk cümleler kurmaya başlıyor. Ve buda çok komik oluyor.

Sözün özü: Ayhan Işık’tan sonra ilk kez beyaz perdede can bulan Cingöz Recai, ne aksiyon, ne yeterli macera nede ete kemiğe bürünmüş hali ile tat vermiyor. Benim için büyük hayal kırıklığı. Filmin başına ve sonuna eklenen eski döneme ait müzikler ise seyircinin nostalji yaşamasına vesile oluyor.  Kenan İmirzalioğlu hayranlarının dışında sinema salonlarının doldurulacağını düşünmüyorum. İzlemeye gideceklere iyi seyirler.