Ölü Kızlar / Las Muertas

HAYAT KIZLARINDAN  CANLI ÖYKÜLER

Meksika dizisi “Ölü Kızlar” bir dönemi sarsan, gazete haberlerinde günlerce manşet olmuş gerçek bir hikayeden yola çıkıyor. Genelev patroniçeleri olan iki kız kardeşin himayesinde çalışanların kişilik portreleri beni düşündüren en önemli ayrıntı oldu. Dizi, duygusal abartma ve ajite yapmadan kara mizah bakış açısıyla bir dönemi gözler önüne seriyor. Kalabalık kadro, 1960’ların mekan ve kostümleriyle zengin görünüm, Baladro kardeşlerin  iyi oyunculukları ile  bu yılın öne çıkan dizilerinden biri olmasını sağlayacak gibi…

OrtaKoltuk Puanı:

 

Dizi beni üç araştırmaya yönlendirdi; yazara, olaya,  döneme… Üç araştırma hakkında önsöz mahiyetinde kısa bilgileri aktardıktan sonra dizi eleştirisine geçeceğim. (Beni araştırmaya iten film ve dizilerle zenginleştiğimi hissediyorum, bilmediğim birçok kapıyı açmama vesile oluyorlar)

YAZAR :

Dizi, Jorge İbargüengoitia nın 1977’de yayınlanan romanından uyarlandı. Meksikalı oyun ve roman yazarı romanlarında genellikle gerçek olaylardan esinlenir ve bunu satirik bir üslupla ele alır. (satirik üslubu diziye de yansıtılmış) İzlediğim Las Muertas (Ölü Kızlar) romanı doğduğu eyalete yaşanan korkunç adli vakalardan biridir.  1955’te Rockefeller bursuyla New York’ta eğitim almış, 1960’ta Meksiko şehrinin edebiyat ödülünü kazanmıştır. 22 Ocak 1928’de dünyaya gelen yazar, 1983’te Paris dönüşünde, Madrid’de düşen bir uçak kazasında hayatını kaybeder. Uçakta başka önemli Latin Amerikalı entelektüeller de vardır.

OLAY :

Gerçekte Poquianchis olarak tanınan Delfina ve María de Jesús González kardeşlerin tarihe geçen davası. New York Time Gazetesinden kısa bir özet : “Polis, çiftlik evine baskın yaptığında, aralarında aranmaya başlanmasına sebep olan üç kişinin de bulunduğu, yaşları 14 ile 25 arasında değişen 19 genç kızı buldu. Bu kızlar, Meksika gazetelerinin “beyaz kadın köleleri için bir toplama kampı” olarak tanımladığı, küçük hücreler ve korkunç işkence aletleriyle dolu bir yerde tutsaktı. Evde polis, 55 yaşındaki Delfina González Valenzuela, 40 yaşındaki kız kardeşi María de Jesús ve birkaç yardımcısını gözaltına aldı. Birkaç hafta sonra üçüncü kardeş Eva da yakalandı. Çiftlikte ve kardeşlerin sahibi olduğu iki genelevde yapılan daha ileri aramalarda, 17 genç kadına ve 5 bebeğe ait kalıntılar bulundu… Tutuklanan Las Poquianchis kardeşler, Meksika’da genelev işletmeleri kurmuş, kadınları köleleştirmiş ve en az 91 cinayetten sorumlu tutulmuş seri katillerdi…

DÖNEM :

Latin Amerika ülkeleri genelde diktatörlük ve Sosyalizm arasında gidip geldikleri için acaba o dönem kim devlet başkanıydı diye merak ettim. Çünkü dizide valisi, askeri, polisi oldukça yozlaşmış, rüşvet alıp suça yol veren  bir yapıya sahip… Dizinin bir sahnesinde görüldüğü gibi devlet başkanı Adolfo Lopez Mateos. 1958-1964 yılları arasında başkanlık yapmış. Dizide geçen zaman da tam bu dönemi anlatıyor; yalnız Adolfo Lopez Kurumsal  Devrimci Partisi üyesi olarak iktidara geldiğinde elektrik şirketlerini devletleştirdi, ders kitaplarını ücretsiz hale getirdi, Ulusal komisyon kurarak devletin problemlerine çare aradı…Siyasi felsefenin “Anayasanın Solu “ olduğu söyledi, biyografisinin  bütünü okunduğunda bilimden sanata birçok reformlar ve iyileştirmeler yaptığı görülecektir..Bu profile baktığımız zaman devlette bu kadar yozlaşmanın olmaması gerekir. Anlaşılan o ki ya başa çıkamamış…

KIZ KARDEŞLERİN KARA EFSANESİ 

Yönetmenliğini ve senaristliğini Luis Estradanın yaptığı Ölü kızlar10 Eylül’de Netflix’te gösterime girdi. Dönem dizisi ve konunun kadınlar olması ilgimi çektiği için izlemeye karar verdim. Dizi altı bölüm, yaklaşık ellişer dakikakadan toplamda beş saatlik bir süreyi kapsıyor. Her bölüm ayrı bir olay ve ayrı kişiyi ele alsa da zaman yolculuğunu zikzaklı yapıyor. Bu zikzak düzenli ilerlemiyor, bazen aynı zamana tekrar dönebiliyor. 

Hikaye açılışı 9 Haziran 1960, İki köylü arazide rastladıkları bir kadın cesedini polise ihbar etmişler, polis olay mahaline varmıştır. Mezcala adında kurgusal bir kasabada daha önce böyle ölümler olduğunu polisin anlatımından çıkarıyoruz. Cenazeyi orada bırakıp 1964’e gidiyoruz. Bu kez otomobilde bir kadın, yüzbaşı ve yaveri Radyoda verilen haberlerler eşliğinde yol almaktadır. Bu haberlerde Devlet başkanı olan Adolfo Lopez’in yapılacak seçimlerde destekleneceği ifade ediliyor. Ancak kimin başkanı desteklendiği belli değil. Bu bildirinin ordu tarafından açıklandığını izlenimini alıyorum, zira  otomobildeki yüzbaşının bu haberi umursamaması, uyuklaması  ince bir ironi oluşturuyor. 

Arabanın içindeki kadın Serafina Baladri (Paulina Gaitan), kız kardeşlerin küçüğü. Dişiliğini kullanarak yüzbaşıya her istediğini yaptırıyor. Diğer taraftan yüzbaşı onlar için yaptığı işlerden rüşvet alıyor…Gerçi kız kardeşlerin rüşvet vermediği kimse yok. Valisi, kaymakamı, polisi, askeri!.. Öyle ki Serafina Meryem Ana’ya bile dileklerini yerine getirdiği takdirde ona yüklü bir rüşvet teklif ediyor, sunak inşa  etmeyi vaad ediyor. 

Kız Kardeşlerden büyüğü ise Arcangela (Arcelia Ramirez) Gerçekte Gonzales kardeşleri temsil eden bu iki kadın küçük yaşta kızları satın alarak genelev işletirler, karşılaştıkları sorunları çözmek için de başta vali olmak üzere bütün devlet yetkililerine rüşvet dağıtıp, kızları sunarlar. Bu yozlaşmış ilişkiler çarkında giderek büyürler ve güçlerine güç katarlar. Ancak hastalanan, aç kalan,  hamile kalan kadınlar bir bir ölüme terk edilirler ….

Okuduğum kadarıyla kitaba tamamıyla bağlı kalınmamış, Çünkü eser tamamıyla bu kadınların vahşi yönlerini öne çıkarırken dizi insani yönlerini de göstermeye çalışarak onlara biraz sevimlilik katmış. Normalde gazete haberlerinde okuduğunuz zaman büyük kızgınlık ve öfke duyacağınız karakterlerde diziyi izledikten sonra hiçbir öfke duymuyorsunuz. Gerçekte  91 kişinin ölümünden sorumlu olan bu kadınlara  öfke duymamak anormal bir durum değil mi! (Dizide ölümlerin hepsi gösterilmiyor tabii.)  Ancak fotoğraflardan anlaşıldığı kadar bazı sahneler bire bir aynı şekilde uygulanmış… Bugünkü sosyal medya gücü o  zamanlarda gazetelerin gücüydü. Medyanın linç etme kültürüne de genel bir bakış atılmış… 

Kız Kardeşlerin yanında çalışan şoförü, fedaisi, kalfası patronlarına son derece itaatli, onlar  ne karar verirse versin kurulmuş robotlar gibi hareket edenlerin nasıl bir haleti ruhiye içinde olduklarını anlamakta güçlük çektim… Bizde söylenen “Hem suçlu, hem güçlü” sözü bu kadınlara tam da uyuyor, buradaki anlamıyla değil tabii, ikisi de; özellikle abla  Arcangela oldukça güçlü bir karakter ve rolü üstlenen  Arcelia Ramirez de son derece güzel oynamış… Mizahi anlatım dizinin kasvet ortamını azaltıyor, izleyicinin öfkesini de dindiriyor. Elbette dizi üzerine çok şey yazılabilir, ayrıntıları izleyicilere bırakarak  yozlaşmanın ve çürümenin topluma maliyetinin çok fazla olduğunu günümüze de ayna tutan bu diziden bir kez daha anlıyoruz…

İyi seyirler…

Yönetmen : Luis Estrada

Senaryo : Luis Estrada, Jaime Sampietro, Rodrigo Santos

Görüntü Yönetmeni : Alberto Anaya Adalid

Kurgu : Mariana Rodríguez

Müzik : Fernando Velázquez

Oyuncular : Paulina Gaitán, Arcelia Ramírez, Joaquín Cosío, Alfonso Herrera, Mauricio Isaac, Enrique Arreola, Fernando Bonilla, Leticia Huijara, Carlos Aragón, Kristyan Ferrer

Meksika / Tarihi-Gerilim-Dram / 6 Bölüm 50 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz