Bu filmin ruhu yok…
Düş Kapanı, sinematografisini oldukça düz bulduğum yönetmenin ilk uzun metrajı. Gerilimini zayıf, korkusunu yetersiz bulduğum bu filmi beğenmedim. Korku seven izleyicilere istediğini veremeyen bir yapım olmuş. Değişik bir konu yok, benzerlerini yüzlerce kez izledik. Küçük bir bölüm esinlenme olmuş olsa da bu filmi Stephen King‘in romanından senaryolaştırılıp çekilen Dreamcatcher filmi ile ilgi ve alakası bulunmamaktadır.
Eşi ölen Luke yeni kız arkadaşı Gail ve oğlu Josh ile birlikte orman içinde ki gözlerden uzak evlerine gelirler. İçine kapanık bir çocuk olan Josh, bu eve geldiklerinden itibaren rüyasında annesini görmeye başlar. Luke bir iş için şehre gidince Gail ve Josh birlikte kalmaya başlar. Ormanda beraber yürüyüş yaptıkları biranda eski eşyaların bulunduğu harabe görünümünde bir eve rastlarlar. Bu evde yaşlı bir kadın görürler. Ruth ismindeki yaşlı kadın ormanda yaşananları Gail’e anlatırken Josh evin çatısına çıkar ve oraları karıştırırken sonradan isminin Düş Kapanı olduğunu öğreneceğimiz nesneyi çalıp çantasına koyar. Eve geldikten sonra bilinmeyen gizemli korku dolu anlar yaşanmaya başlar…
Bugünün korku sineması yeni içerik üretmede oldukça zorlanıyor. Bu nedenle daha önce işlenmiş konuları ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar yada yeniden ele alıp derinlemesine inceleme yapmaya çalışıyorlar. Bu filmde de aynı tuzağa düşülmüş ne yazık ki. Film, Güzel renkli kağıtlarla ambalajlanmış ama içi boş. Yönetmen, ormanlık bir labirent de seyirciye değil boşluğa anlatmaya çalıştığı oldukça basit hikayede oldukça inatçı davranmış. Ve bu inatçılık bana göre onun aleyhine olmuş. Rüyalara odaklanan bu filmi Şöyle örneklemeye çalışırsam durum daha iyi anlaşılacaktır. Okullardaki kara tahtayı düşünün. Kolay ama size göre zor bir problemi çözerken üzerinde en küçük boşluk bırakmazsınız ama problemi yine de çözemezsiniz. Yada, sayfalar dolusu pastoral bir şiir yazmaya çalışırsınız ama bir türlü sonunu getiremezsiniz, şiir bir türlü bitmez. İşte bu film, öyle bir şey…
Anlayamadığım diğer bir husus ise bu sapık Amerikalıların yaşam türü. Niye hep gözden ırak, etraflarında insanların bulunmadığı evlerde yaşamayı tercih ederler bilmiyorum. Bana sorarsanız çevremde insanlar olsun isterim. Diğer yandan korku filmi yapımcı ve yönetmenleri de anlayabilmiş değilim. Para hırsı uğruna 10-11 yaşlarında ki bir çocuğu 90 dakika boyunca filmin odak noktası yapmak akıl karı değil. O çocuk ki elinde ki balta, bıçak her türlü kesici, delici aletle herkesi öldürüyor yada öldürmeye çalışıyor. Bu veya buna benzer filmlerde rol alan ve o filmleri bir şekilde izleyen korku türüne meraklı küçük yaştaki çocukların ruh halini düşünebiliyor musunuz ? Neden, kanunlar bu duruma el atıp dur demez anlamıyorum doğrusu.
Lafın kısası ”Düş Kapanı”, seyirciye olumlu hiç bir mesaj vermeyen, germeyen, korkutmayan benzerlerini çokça izlediğiniz oldukça basit üçüncü sınıf bir korku filmi için fazlaca bir şey yazmaya gerek yok. Bu Pandemi ortamında yaşamınızı riske atıp izleyip izlememek size kalmış. Benden söylemesi, tercih sizin.
Yönetmen : Kerry Harris
Senaryo : Dan V. Shea
Görüntü Yönetmeni : George Wieser
Müzik : Joseph Bishara
Oyuncular : Radha Mitchell, Henry Thomas, Lin Shaye, Finlay Wojtak-Hissong, Joseph Bishara, Jules Willcok
ABD / Korku-Gerilim / 85 Dk.