Beni Ay’a Uçur / Fly Me to the Moon
Beni Ay’a uçurdular gerçekten!
Film aya mı uçuruyor, güneşe mi tartışabiliriz ancak ayaklarınızı yerden kestiği bir gerçek. Ben mi iyi günümdeydim bilmem ama bir sinema filminde aradığım ne varsa buldum: her sahnede şaşırdım; kahkaha attığım da oldu, çığlık attığım da; gözümden usul usul yaş aktığı da; derinlere dalıp düşündüm, vay anasını deyip şaşırdım; aynen de böyle olmuştu deyip geçmişe gittim, böyle olabilir diye geleceği hayal ettim.
Bütün gün “Fly Me To Do Moon” diye mırıldanarak dolaştım. Hani bir şarkının ağzına takılması vardır ya, öyle oldu. Filmin adı da aynısı. “Beni Ay’a uçur!” Ve film aya mı uçuruyor, güneşe mi, ayaklarınızı yerden kesiyor gerçekten. Ben mi iyi günümdeydim bilmem ama bir sinema filminde aradığım ne varsa buldum: her sahnede şaşırdım; kahkaha attığım da oldu, çığlık attığım da; gözümden usul usul yaş aktığı da; derinlere dalıp düşündüm, vay anasını deyip şaşırdım; aynen de böyle olmuştu deyip geçmişe gittim, böyle olabilir diye geleceği hayal ettim.
Komedi, romantizm, tarihi gerçekler, heyecan, entrika, aşk, bilgi içeriyor, daha ne olsun? Filmde romantizm de vardı, aşk ta, ama hard seks yoktu ki, artık görmek beni rahatsız ediyor. Oyunculuklar çok içtendi; başrol oyuncuları pek yakışmıştı, adama, Channing Tatum, bayılıyoruz zaten, kadına da bayılıyoruz : Scarlett Johannsson. Kestirmeden diyorum ki, 12 Temmuz’da vizyonda, ya da her nerede buluyorsanız filmi mutlaka seyredin. Hele hele marka pazarlama, reklam satış, halkla ilişkiler, siyasi reklam ve manipülasyon, kitle iletişimi dallarında çalışıyorsanız, bir kez yetmez, iki kez izleyin. Çok mu abarttım, izleyince siz karar verirsiniz.
Bu özel reklamasyon, sabah basın gösterimi dışında hiçbir maddi manevi bedel karşılığı değildir ki o da işimizi yapmak için. Hatta ikram bile zayıftı, dörde bölünmüş simit parçalarından bir iki tane kalmıştı, neyse ki ben kahvaltımı yapıp giderim.
NASA ve dönen dolaplar
Artık filme gelelim mi? 1969’lu yıllar : ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki soğuk savaş, uzay programı üzerinde de sürmekte ve ABD, NASA’nın aya adam indirmek için gönderdiği ilk uzay gemisinin başarısızlığa uğrayıp üç astronotunun kaybından sonra Rusların uzay gemisinin başarısı yüzünden büyük bir prestij kaybı yaşamaktadır. Buna Vietnam Savaşı’ndaki kayıplar da eklenince Washington, uzay programının bütçesini iyice kısmış, NASA görevlileri, yokluklar içinde yıllarca emek verdikleri projeyi yaşatmak için mücadele etmektedir. Yeni bir denemenin de başarısızlıkla sonuçlanması riskini göze alamayan Woody Harrelson’un Moe olarak canlandırdığı derin devlet entrika çevirme konusunda çok başarılı bir marka pazarlama direktörünü Kelly (Scarlett Johansson) projenin lansmanı için işin başına getirerek olmayanı olmuş gibi gösterme çabasına girer! Sonra neler olur, neler. Hiç olmazsa bu film için, çünkü sürprizlerle dolu, filmi baştan sona anlatan yazarları okumayın. Her sahnede çığlık atmak varken çözülmüş bulmacayı elinize kalem alıp baştan çözmüyorsunuz değil mi?
Dönem filmi keyfi
Dönem filmi olması ve benim çocukluğumda geçmesi de bana heyecan vermiş olabilir. Kadınlar hala topuklu pabuç ve dar etekler giyiyor, kırıtarak tıkır tıkır yürüyor. Şimdiki gibi, nal gibi lastik pabuçlar ve bol kotlar değil. Saçlar kısa dudaklar henüz şişirilmemiş, ruj ve rimel yetiyor. Çok da nostaljik. Tatum çok karizmatik. Öfkeli olduğu sekanslar insanın yüreğini hoplatıyor, öfke bir erkeğe bu kadar mı yakışır, sağlık sorunundan uzaya gidememiş, ama Amerikan Ordu’sunun en başarılı uzay pilotu olduğu için yerde projenin başında. Bir de uğursuzluk getirir diye kara kedilerden korkmasa? Yoksa aya mı gönderecekti? Neyse ki kedi temize çıkıyor.
Haberler gerçek mi?
Derin devletin de manipülasyonu nereye kadar götürebileceğini görmek beni şaşırtmadı, biz de kendi memleketimizde neleri yaşıyoruz. Yalan mı? Artık haberlerde gerçek yok neredeyse, hep yalan, hep dolan, hep manipülasyon. Ama işte gerçeklerin gün yüzüne çıkmak gibi bir huyu var ve her yalan mutlaka bir gün elde patlıyor.
Filmin müzikleri, akılda kalıyor ve Aretha Franklin’in söylediği parça adeta dilinize yapışıyor. Jim Rush’ın canlandırdığı film yönetmenini stilini ben bizim burada çok sık görüyorum! Sinemada değilse de reklam sektöründe var. Greg Berlanti’nin yönettiği filmin ilk adı Atlantis Projesi imiş, ki gerçekte böyle, ama her halde daha çok ilgi çeker diye adı şarkının sözlerini almış. Film 12 Temmuz’da bütün dünyada vizyonda, bu da eskiden hayal bile edemeyeceğiz bir şans değil mi?
Yönetmen : Greg Berlanti
Senaryo : Rose Gilroy
Görüntü Yönetmeni : Dariusz Wolski
Müzik : Daniel Pemberton
Oyuncular : Scarlett Johansson, Channing Tatum, Jim Rash, Anna Garcia, Ray Romano, Woody Harrelson, Peter Jacobson, Joe Chrest
ABD / Komedi-Romantik / 130 Dk.