Beni Sevenler Listesi

yılın en iyi filmlerinden birisi…

1990 doğumlu Emre Erdoğdu’nun yazıp yönettiği, ortak yapımcısı olduğu ilk uzun metrajı “Kar” (2017), o yıl Adana Altın Koza’da Ayris Alptekin’e En İyi Kurgu, Hazar Ergüçlü ile Halil Babür’e Umut Veren Kadın ve Erkek Oyuncu ödüllerini getirmişti. Erdoğdu dört yıl sonra “Kar” dan hem konu hem biçem olarak son derece farklı bir filmle yine kendi yazıp yönettiği, “Beni Sevenler Listesi” ile karşımızda.

Çok başarılı ve çok sağlam bir iş çıkardıktan sonra bu başarının üzerine yatıp yıllarca aynı filmin çeşitlemelerini çeken bazı genç yönetmenin aksine, ilk önemli başarısını aşıp yeni bir şeylerin peşinde koşması, üstüne üstlük müthiş iyi bir film yapmış olması, yeni bir yaratıcı “auteur” kazandığımızı müjdeliyor.

İlk karesinden itibaren farklı bir görselliği olduğu için, önce biçemden söz etmek isterim. Film 4/3 formatında siyah-beyaz çekilmiş. Sinemanın neredeyse ilk 50 yılı boyunca kullanılmış bu biçem, günümüzde de, özellikle dönem filmleri çekildiğinde arada bir kullanılıyor. İlginç olan bu formatın, günümüz İstanbul’unda, Cihangir’de geçen çağcıl bir öyküye cuk oturmuş olması. Sermet Yeşil ile Halil Babür, televizyonda bir klip ya da kısa film izlerken “neden siyah beyaz” / “neden olmasın” muhabbeti bir yana, “Beni Sevenler Listesi”ni, görüntü yönetmeni Emre Tanyıldız’ın başarılı siyah beyazının dışında tasavvur etmek gerçekten mümkün değil.

Dolaylı olarak görsellikle ilgili bir konu da izler izlemez mutlaka bir anlamı vardır diye düşündüren, filmin elle çalakalem yazılmış başlangıç jeneriği. Gerçekten de sebebi var; Erdoğdu, filmin sonunda bu jeneriğe dönerek çok parlak finalinin bir öğesi olarak kullanır.

Senaryoya gelirsek öykü, ünlülerin mahallesi Cihangir’de popüler sinemacıların, film ve dizi oyuncularının uyuşturucu tedarikçisi ve satıcısı Yılmaz’ın (Halil Babür) hikâyesidir. Yılmaz bu insanları müşterileri değil, yakın arkadaşları olarak görür. İstanbul’da başlayan uyuşturucu operasyonları yüzünden satacak uyuşturucu bulamayan Yılmaz zor durumda kalır. Mesleki sorumluluğu ona ihtiyaç duyacak arkadaşlarını “mal”sız bırakmamayı gerektirmektedir. Bilinç altında ise, herkesin kendisini çok sevmesinin asıl nedenini bilen Yılmaz’da uyuşturucu bulmazsa artık sevilmeyeceği paranoyası oluşmaya başlar. Bu paranoya ona her geçen gün daha büyük riskler aldırır, sevilmeme korkusu giderek Yılmaz’ı yok etmeye başlar.

Senaryo bu kısa özetten çok daha zengin ayrıntılardan oluşur. Emre Erdoğdu anlatı dokusunu kısa kısa anekdotlardan oluşturur. Bu anekdotlar, olaylardan çok karakterlerin derinine inerek, birkaç dakika bile gördüğümüz kişileri yıllardır tanırmış gibi anlamamızı amaçlar. Bu yama işi gibi parçalı doku giderek benzersiz bir bütünlüğe erişir ve magazin haberlerinde izlediğimiz “ünlüler” toplumunun müthiş gerçekçi bir portresine dönüşür.

Kendilerini çok önemseyen ama aslında kayıp hayatlar yaşayan bu kayıp insanların dünyası trajik bir dünyadır. Ve bu trajik dünyada yanlış bile olsa, hâlâ hissedebilen ve hissettiği için hâlâ yaşayan bir tek Yılmaz vardır.

Erdoğdu, bu dünyanın traji komik boyutuna arada bir hınzır bir mizah duygusuyla bakar. Sermet Yeşil ile Halil Babür’ün siyah beyaz tartışması, Enes (Ahmet Rıfat Şungar) ile Yılmaz’ın o benzersiz “y…k” muhabbeti, göçmen sorunundan söz edilirken, kendisi de Bağcılar’dan gelen / göçen Yılmaz’ın samimiyetle “göçmen olmak o kadar da zor değil” demesi hem müthiş komik hem de müthiş etkileyicidir.

Filmin tüm ekibi, müthiş bir takım oyunculuğuyla filmin her anını gerçek ve inandırıcı kılmayı başarır. Yılmaz’ın sevenlerini / müşterilerini canlandıran Hayal Köseoğlu, Nazlı Bulum, Ahmet Rıfat Şungar, Sermet Yeşil, Sinan Arslan, Cem Uslu, Süreyya Güzel gibi oyuncuların yanı sıra gerçek yaşamda da yönetmen olan Onur Ünlü, Can Evrenol, Özgür Sevimli, Burak Çevik’in de filmde görünmeleri bu gerçeklik duygusunu daha da perçinler.

Beni Sevenler Listesi”ni ilk kez 40. İstanbul Festivali Ulusal Altın Lale yarışmasında izlediğimde, Fikret Reyhan’ın “Çatlak” filmiyle birlikte yarışmanın en iyi iki filminden bir olduğunu düşünmüş, “Beni Sevenler Listesi”nin Altın Lale’ye daha yakın olduğunu, Halil Babür’ün En İyi Erkek Oyuncu ödülünü mutlaka alması gerektiğini düşünmüştüm. Yanılmamışım. “Beni Sevenler Listesi” Altın Lale, Halil Babür de En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini aldılar. Bu fazlasıyla hak edilmiş ödüller bir yana “Beni Sevenler Listesi” bu yılın en iyi filmlerinden biri. Başka sinemada vizyona giriyor. Sakın kaçırmayın derim.

Bu vesileyle söz konusu yarışmada Fikret Reyhan’a En İyi Senaryo ve En İyi Yönetmen ödüllerini getiren, hâlen MUBİ’de gösterimde olan “Çatlak” filmini de mutlaka izlenmesi gerektiğini anımsatırım

Ama asıl filmi nefes kesici yapan, filmin neredeyse her karesinde var olan Halil Babür’ün mükemmel Yılmaz yorumudur Genç kuşağın çok önemli oyun yazarlarından, tiyatro, sinema, dizi oyuncusu, yönetmen, on parmağında on marifet Halil Babür, ekranda da sahnede de oyuncu olarak hep en iyisini yapmış bir sanatçıdır. Yılmaz’ı yorumlayışı ise, en iyisinden bile daha iyidir.

Yönetmen / Senaryo : Emre Erdoğdu

Görüntü Yönetmeni : Emre Tanyıldız

Kurgu : Ayris Alptekin

Müzik : Ali Güçlü Şimşek

Oyuncular : Halil Babür, Hayal Köseoğlu, Ahmet Rıfat Şungar, Nazlı Bulum, Sermet Yeşil, Sinan Arslan, Cem Uslu, Süreyya Güzel, Aykut Akdere, Onur Ünlü, Can Evrenol, Özgür Sevimli, Burak Çevik

Türkiye / Dram / 89 Dk.

OrtaKoltuk Puanı:

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz