Cinnet
Yeni cinimiz Yapay Zeka!
(Dikkat : Spoiler içerir)
Filmin yönetmen koltuğuna, ilk uzun metrajı olan ”Fatih’in Fedaisi : Kara Murat(2015)” ile adını duyduğumuz Aytekin Birkon oturuyor. Aytekin, aslında bir çok yapımın kurgusuna imza atmış olan bir kurgucu. Kendisi ile sohbet ettiğimde bundan sonra sinema sektörüne sadece yönetmen olarak devam edeceğini ve korku türüne bağlı kalmayıp değişik yapımlara imza atmaya çalışacağını söyledi.
Filmde, eşi ve kızı ile mutlu bir evlilik yaşayan bilgisayar yazılımcısı Nida (Yeliz Akkaya), gece cinnet geçirip kocasını vahşi bir şekilde öldürür. Sabah uyandığında kocasının cesedini görür ama hiçbirşey hatırlamaz. İnternette herkes tarafından izlenmeye başlanan cinayetin videosunu gören Nida, cinayeti kendisinin işlemediğini ispatlamak için polisten kaçar..
Türk korku filmleri için genelde fazlaca eleştirip uzun yazılar yazmıyorum. Bunun nedeni de genelde aynı konuları işlemeleri ve zayıf prodüksiyon olmaları. Cinnet, farklı bir konuya parmak basmış olsada bu onun içinde geçerli.
Aytekin Birkon, senaryosunu yazıp yönettiği ”Cinnet” filminden çok umutlu ve vizyona gireceği içinde oldukça heyecanlı. Ancak, 305 salonda gösterime girecek olmasına rağmen gişe kaygısı nedeniyle bir hayli tedirgin. Peki, bana göre nasıl bir film Cinnet? Tabiri caizse tam bir çorba. Sevgili yönetmen, ondanda şundanda bundanda biraz katayım derken ipin ucunu kaçırıp filmi tam bir çorbaya dönüştürmüş. Daldan dala atlayan bir karmaşa, bir curcuna. Kafa karıştırıp finalde ters köşe yapayım derken herşey arapsaçına dönüyor.
Aslında ele alınan konu fena değil. Ama yanlış yazılmış bir senaryo ve kurguya kurban edilmiş. Bütün tehlikelerin internet aracılığı ile yayıldığını ve insanları etkisi altına aldığını anlatan ”yapay zeka” filmlerini izlemişsinizdir. Bu filmlerde, asıl tehlikenin insanlar değil bilgisayarlar olduğu anlatılır. Yalan da değildir. Bir çok çocuğumuz oynadıkları oyunlardaki (örnek : Mavi Balina) yönlendirmeler nedeniyle canına kıymadı mı? Cinnet’te de yapay zeka’nın insanları nasıl etkilediğine, yönlendirdiğine ve verdiği zararlara değiniliyor.
Yönetmen, yirmi günde çektiği filminde yer, mekan, makyaj, kostüm ve oyuncularla da yeteri kadar ilgilenememiş. Bu duruma uygun olarak filmden tek bir örnek vereceğim. Asker bir millet olan Türk seyircisi (askerlik yapanlar daha iyi bilir), uzun saçlı bir jandarma üsteğmenini filmde görünce yadırgamaz mı? Hele ki 2-3 sahnede bu jandarmayı kör gözüne parmağım dercesine uzun uzun gösterirsen seyirci ağzını bırakıp başka yerleri ile güler. Lafın kısası, inandırıcılığın kalmaz. Daha yazılacak çok şey var ama yazınca da uzun diye kimse okumuyor:) Neyse bu kadarı yeterli olur umarım.
Filmin oyunculuklarını beğendim. Başrolü üstlenen Yeliz Akkaya oldukça başarılı bir oyun çıkarmış kendisini kutluyorum. Yardımcı rollerde Emre Başer ve Ufuk Kaplan‘da rollerinin hakkını verenlerden.
Sözün özü : Yeni bir korku türü denemesi olan Cinnet, korku sever izleyicileri farklı sularda yüzdürmeyi amaçlıyor. Sizde bu farklı deneyime katılmak istiyorsanız buyurunuz.. Not : Filmi izlerken biraz kafanız karışabilir. Bu nedenle de sıkılıp filmden soğuyabilirsiniz. Aklınızda bulunsun, demedi demeyin:)
Yönetmen : Aytekin Birkon
Görüntü Yönetmeni : Sezgin Denkçi
Oyuncular : Yeliz Akkaya, Emre Başer, Ufuk Kaplan, Nicholas Facey
Yapım : TAFF Pictures
Türkiye/Korku/100 Dk.
Eleştirmen olmak için
Takdir etmeyide öğrenmen lazım
Zannediyorum hayatınızda hiç film çekmediniz ondandır … dır dır yapıyorsunuz sadece
İzledim filmi, anlattınlarının tam aksi yönde yorumlanabilir. Ancak Türk yapımı olarak vasat filmlere alışmış ve hazır kalıp bir eleştiriyi aceleyle ortaya sunmuşsunuz gibi görünüyor. Bence yalnızken yakın çevrenizdeki insanların iyi yanlarını düşünerek sağlıklı pratikler yapabilirsiniz. Bu şekilde daha yapıcı olur ve dengeli yaklaşımlar sergileyebilirsiniz. Çünkü Türk halkı olarak cebini değil, seyirciyi düşünen filmler izlemeyi hakkettiğimizi biliyorum.
Bence siz çok yandaş düşüncelerle yaklaşmışsınız. Admin tamamen objektif yaklaşmış. Filmin gidilebilecek izlenebilecek bir yanı yok. 20 günde film çekmek nedir Allah aşkına ? Sınava konu mu yetiştiriyorsun. 20 günlük filmden ancak böyle bir film çıkardı zaten
Rezalet, boş zamanınızı dahi harcamaya değmezmiş:((( iğğğ
Arkadaşlar arkada çalan yabancı bir müzik var onu bulabilir misiniz şu adamın bilgisayar başındaki zamnında filmin başları lütfen yardımcı olun
Tamamen düşüncelerimi aktarmışsınız yazıya. Tam bir karmaşaydı film.
Filmi dün izledim. Daha önce Türk yapımı korku filmlerimizdeki berbat sahnelere alıştığım için çok bir beklentiyle girmedim filme. Şu kadar söyleyeyim. Bu film daha önce gittiğim Türk filmlerinden de vasat. Hayatımda bu kadar yüzeysel yazılmış, aynı zamanda aynı şekilde bu kadar kötü oyunculukla taçlandırılmış ve üzerine de bu kadar kötü kurgulanmış bir film daha izlemedim. Ne giriş belli ne gelişme ne de sonuç. Sanki biri boş zamanlarında hobi olsun diye senaryo yazmış boş zamanlarında da filmi çekmiş gibi. Kopuk kopuk sahneler, gereksiz aksiyonlar ve dahası. Zaman kaybetmek, film izleme zevkinizi işkenceye çevirmek istiyorsanız buyrun gidin…