İKSV ONLİNE FİLM FESTİVALİ 8
“Altıncı Nesil” Çinli sinemacıların önde gelen yönetmenlerinden Jia Zhang-ke, 1970’de ülkenin Shanxi yöresindeki Fenyang kentinde doğmuş. Beijing Film Akademisinden mezun olduktan sonra 1995’de yazıp yönettiği 59 dakikalık bir orta metrajla sinemaya geçmiş. 1995-2015 arasında yönettiği, senaryoları kendisine ait 10 kurmaca film, çağcıl Çin sinemasının en önemli yapıtları arasında yer alıyor. Ayrıca bir düzine kurmaca ve/veya belgesel kısa film ve üç uzun metraj belgesel de çekmiş.
Aslında belgesel estetiği birçok filminde ortaya çıksa da, belgeselci tarafı öne çıkmayan Jia’nın 2010’daki“I Wish I Knew”dan on yıl sonra çektiği “Deniz Mavileşene Dek Yüzmek” bu kanıyı tümden değiştirecek kadar güçlü ve etkileyici bir belgesel.
“Deniz Mavileşene Dek Yüzmek” (2020), Jia Zhang-ke’nin ressam Liu Xiaodong’a odaklanan “Dong” (2005) ve modacı Ma Ke’yi ele alan “Wuyong” (2007) ile başladığı modern Çin sanatı üzerine üçlemeyi edebiyat üzerinden sonlandıran bir çalışma.
Doğduğu ve birçok filmini çektiği Fengyang yöresiyle bağlantısını devamlı sürdüren, kendini buraların bir tür kültür elçisi olarak hisseden Jia, 2017’de Pingyao’da bir Film Festivali başlatmış, 2019’da da bir kardeş etkinlik olarak bir Edebiyat Festivali oluşturmuş. “Deniz Mavileşene Dek Yüzmek” bu festival sırasında çekilmiş bir belgesel.
22 Mayıs’ta yayınlanan, İKSV Film Festivali Direktörü Kerem Ayan’la yaptığı online söyleşide yazar yönetmen, Corona Virüs günlerinin bizlere insan ilişkilerinin, insanların birlikteliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirterek, aslında insanların sinemalarda beraberce, omuz omuza izlemeye alıştığı filmlerin internetten verilmesini, bu beraberlik duygusunu anımsattığı için, çok doğru bulduğunu söyledi. “Deniz Mavileşene Dek Yüzmek” filminden söz ederken, dört farklı kuşaktan gelen dört edebiyatçıyla yapılan söyleşiler üzerinden gelişen filminde olayları kurmaca bir anlatı ve oyuncularla değil de, yaşamış olanların kendi ağızlarından dinletmenin gerçeklik duygusunu daha da pekiştirdiğini anlattı. Açlık duygusunu bir oyuncunun anlatmasıyla, çocukluğunda o açlığı gerçekten çekmiş olan birinin anlatmasının aslında çok farklı olduğunu belirtti. Söyleşinin sonunda Türk Sinemasıyla ilgili ne bildiği sorusunu çok beğendiği Nuri bilge Ceylan’ın “Kasaba” filmini keşfettiğinden beri Festivallerde filmlerini izlediğini ancak kendisiyle tanışmadığını söyledi. Ayan da, söyleşiyi Jia’yı gelecek senenin Festivaline davet ederek bir karşılaşma olanağı da yaratılacağını söyleyerek bitirdi.
Jia Zhang-ke, “Deniz Mavileşene Dek Yüzmek” filminde 18 kısa bölümde Shanxi kırsalını, ve mavileşen denizi gösteriyor, hem de Fenyang’da 1997 ve 2019’da yapılmış çekimlerle dünle bugün karşıtlığını çarpıcı şekilde aktarır. Ancak, filmin asıl etkileyici tarafı, Çinli edebiyatçılarla yapılan röportajlar aracılığıyla hem bu yazarlara hem de ülkenin edebi kültürüne dair ilginç anekdotlardır. Filmin bu anekdotik yapısı, aynen bir yapboz ya da bir yama işi gibi giderek bir bütünlüğe ulaşır ve Jia’nın yakın dostu aktivist yazar Ma Feng ile farklı kuşaklardan Jia Pingwa, Yu Hua ve Liang Hong’un anlatıları üzerinden Çin’ kırsalının 1949’dan günümüze yakın tarihinin özgün bir portresine dönüşür.
Bu yazarların, söyleşilerinde fiilen yaşamış oldukları Kültür Devrimini, artıları ve eksileriyle anlatmaları, bir kıta ülke olan Çin’in hâlâ nüfusunun yarısının yaşadığı kırsala ve devrimin bu kırsala nasıl yaşandığına dair çok ilginç bilgileri içerir.
Ünlü yazar Ma Feng’in kırsala ilk geldiğinde verimsiz toprağıyla yaşanmaz durumda bir köyü, halkı örgütleyerek yörenin en zengin yaşam alanına dönüştürdüğün anlatan yaşlı köylülerin öyküsünü, artık aramızda olamayan yazarın kızının babasıyla ilgili kişisel anıları tamamlar.
Özellikle Türk okuyucuların da iyi tanıdığı Yu Hua’nın çocukken, sayfaları koparılarak sansürlenmiş kitapların nasıl sonlandığını hayal ettiğini, ya da bütün bir ay boyunca, 23 yaşında ilk kez gittiği Bejing’in her köşesini keşfettiğini anımsayışı müthiş etkileyici. Jia Pingwa’nın dünyayı nasıl Van Gogh, Picasso gibi sanatçıların aracılığıyla algıladığını anlatması, anneannesiyle ilgili anıları kadar dokunaklı. Liang Hong, yokluk içinde geçen çocukluğunu ve yeniyetmeliğini, annesinin hastalığını ve ailesinin benzersiz dayanışmasını anlatırken sadece Hong’ın değil izleyicinin de gözünü yaşartır.
Sonuç olarak izlenmesi keyifli, pey ilginç bir çalışma. Ancak bize çok uzak bir ülkenin, yapısal olarak yabancısı olduğumuz bir döneminin beni izleyici olarak çok fazla heyecanlandırdığını söyleyemem. Yine de izlenmeye değer derim.
Yönetmen : Zhangke Jia
Senaryo : Zhangke Jia, Jiahuan Wan
Görüntü Yönetmeni : Nelson Lik-wai Yu
Oyuncular : Huifang Duan, Liang Hong, Yu Hua, Pingwa Jia
Çin / Belgesel / 112 Dk.
ortakoltuk.com