Geride Kalanlar / The Holdovers
Senenin en büyük sürprizi
İnce ince işlenen senaryosu, bu senaryonun hayata geçirilmesi ve sanki bir gerçeği yaşıyormuşçasına samimi ve kusursuz şekilde karakterlerine hayat veren oyuncuları sayesinde The Holdovers senenin en büyük sürprizi oluyor. Aşk, yalnızlık, terk edilmişlik, kayıp, kahkaha, gözyaşı, umut etmek, samimiyet, inanmak, güçlü kalmak üzerine yapılan; eskilerden gelen tanıdık hislerle izleyeceğiniz bir hazine niteliğinde.
Yönetmenliğini Sideways, Nebraska, Aile Bağları gibi çok özel yapımların yaratıcısı da olan Alexander Payne’in yaptığı The Holdovers’ın senaryosunu David Hemingson üstlendi. Başrol olarak inanılmaz yetenekli Paul Giamatti’yi izliyoruz. Paul Giamatti’ye eşlik eden Dominic Sessa ve Da’vine Joy Randolph filmde en az başrol kadar ışıldıyorlar.
Ödül sezonu boyunca adını sık duyacağımız The Holdovers, 2023’ün en iddiasız gibi duran; ancak bir kere izleyince seyirciyi ele geçiren ve seyircinin tekrar tekrar izlemek isteyeceği bir filme dönüşüyor. Tam da tatil sezonu gelmişken, Noel filmlerinin en çok izlendiği bu dönemde aradığınız film olabilir. İki saat 13 dakikalık bu dram komedi filmi iliklerinize kadar işleyecek.
Geriye Kalanlar
Film hikayesini; ailelerinin mazeretleri nedeniyle, yatılı kaldıkları okulda Noel tatilini geçirmek zorunda kalan bir grup öğrenci, bir öğretmen ve bir aşçı üzerine kuruyor. Adından da anlaşılacağı üzerine Payne, geriye ‘’kalanların’’ seyirciye anlatacağı bir anlatıya hayat veriyor.
Hikaye 1970 yılında Baston yakınlarında konumlanan, sadece erkeklerin gittiği Barton yatılı okulunda geçiyor. Hikayenin merkezinde yer alan Paul, mezun olduğu okulda öğretmenlik yapan ve genel olarak öğrencilerin sevmediği, ukala tavırları olan bir tarih öğretmeni olarak karşımıza çıkıyor. Noel’de yalnız olmayı tercih edecek biriyken, Noel tatili süresince tanık oldukları, öğrendikleri ve belki biraz da Noel ruhu sayesinde daha makul biri gibi davranıyor. Noel’i çekilmez kılmak yerine daha yaşanabilir bir hale getirmeye çalışıyor. Tüm bunları okulun mutfak çalışanı Mary ve yatılı kalan öğrencilerden olan Angus sayesinde yapıyor. Hikayesi oldukça sıradan gibi durmasına rağmen, The Holdovers hissettirdikleriyle unutulmayacaklar arasına giriyor.
Sıcacık Bir Noel Filmi
The Holdovers için; Paul Giamatti’nin Paul Hunham karakteriyle, Dominic Sessa’nın Angus karakteriyle ve Da’vine Joy Randolph’un Mary Lamb karakteriyle hem göz kamaştırıp hem de duygulara oynadıkları sıcacık bir Noel filmi diyebiliriz. Özellikle öğretmen-öğrenci ilişkisinin iyi şekilde anlatıldığı filmde, sınıflar arası ayrımlar kadar ırklar arası ayrımlardan da bahsederken, bir taraftan da bu iki ayrımcılığın birleştiriciliğine de şahitlik ediyoruz. Bu ilişkiyi sadece öğretmen-öğrenci ilişkisi olarak temellendirmek doğru sayılmaz. Bu film bizlere beklenmedik arkadaşlıkların gelişimini son derece duygusal, hassas ve esprili bir şekilde sunuyor. Hatta bir noktada filmin baba-oğul hissiyatı veren bir anlatıya dönüştüğünü bile söyleyebiliriz.
Filmde seyirciyi yakalayan en temel özellik samimiyet denebilir. The Holdovers yılın en samimi filmi olabilir. Anlattıkları, geçmişte anlatılanlardan çok da farklı sayılmaz; ancak yine de izleyiciyi yakalamayı başarıyor. Anlatı ilerledikçe neler olacağını az çok tahmin etsek de, yaşananlar şaşırtmasa da filmi sevmekten vazgeçemiyorsunuz. Bu filmin bu kadar sevilmesinin nedeni, yaşadığımız dünyada artık yeterince samimiyet bulamıyor oluşumuzdur belki de.
Alexander Payne’nin Dünyası : İlişkiler Üzerine Bir Anlatı İnşa Etmek
Alexander Payne’nin yarattığı bu dünyada gezinmek oldukça iyi hissettiriyor. The Holdovers, ağlarken güldürmeye başlıyor ve belki soğuk bir öğleden sonrada size Noel ruhu üfleyerek kalbinizi ısıtıyor. Film aynı zamanda bir dönem anlatısı olarak nitelendirilebilir. Kostüm detaylarından, saç kesimlerine, renk paletinden en ince ayrıntısına kadar başarılı bir mizansene sahip olduğunu söyleyebiliriz.
The Holdovers; aşk, yalnızlık, terk edilmişlik, kayıp, kahkaha, gözyaşı, umut etmek, samimiyet, inanmak, güçlü kalmak üzerine yapılan; eskilerden gelen tanıdık hislerle izleyeceğiniz bir hazine niteliğinde. Film; görünenin ötesindeki duyguları hissetmek ve fikirleri anlamak için insanların irdelenmesi gerektiği, hatta hayatta herkesin bir şansı hak ettiğine inanmak gerekliliğini savunuyor. Bu verilen şanslar sayesinde yeni dostluklar inşa edilebilir, yanlışa sürüklenen hayatlar kurtulabilir ve insanın kaybolan umudu canlanabilir. Bazen birbirinden tamamen farklı birkaç insan yan yana geldiğinde birbirlerinin kurtuluşu bile olabilirler.
Geçirilen Dönüşümler
Huysuz, keskin zekalı, öğrencileriyle çok bağ kurmayan bir adamı kısa bir süre sonra bir öğrencisi için fedakarlık yaparken buluyoruz. Herkesle çok anlaşamayan, arkadaşlık ilişkileri aile ilişkileri gibi sekteye uğramış bir gencin, aslında sahiplenilmeye ne kadar ihtiyacı olduğunu izliyoruz. Oğlunu kaybetmiş bir kadının yaşadığı kayıp duygusunu olabilecek en zarif haliyle ekrana yansımasını görüyoruz.
İnce ince işlenen senaryosu, bu senaryonun hayata geçirilmesi ve sanki bir gerçeği yaşıyormuşçasına samimi ve kusursuz şekilde karakterlerine hayat veren oyuncuları sayesinde The Holdovers senenin en büyük sürprizi oluyor.
Da’vine Joy Randolph’un bu yıl Akademi Ödüllerinde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu kategorisinde şansının yüksek olduğunu söylemek mümkün. Şimdiden pek çok ödülü kazandığını görüyoruz. Paul Giamatti hayatının performanslarından birini veriyor. En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde adının geçeceğini düşünebiliriz. Film; En İyi Senaryo ve En İyi Film kategorilerinde de yarışacak gibi görünüyor.
Yönetmen : Alexander Payne
Senaryo : David Hemingson
Görüntü Yönetmeni : Eigil Bryld
Müzik : Mark Orton
Oyuncular : Paul Giamatti, Dominic Sessa, Da’vine Joy Randolph
ABD / Komedi-Dram / 133 Dk.