Hızlı ve Öfkeli 10
Abartının Nirvanası
Filmin ana amacı aksiyon ve görsellik ise, yapımcıların / yönetmenlerin başarma işini bir kenara bıraktığımızda ”aksiyon & görsellik” harika yaptıkları tek iş olabilir. Bu noktada filmi takdir etmek kesinlikle gerekiyor. Hızlı ve Öfkeli 10, bir amacı olan ve o amacını sonuna kadar bizlere gösterdikten sonra o amaca ulaşan bir iş.
Geneline bakıldığında harika olmasa bile izlemek isteyenlerin sinemada kaçırmaması gereken, vakit geçirmek için mükemmel olan ve çok derinlik derdi olmadan izleyebileceğiniz bir yapım var elimizde.
Elimizdeki filmin bu noktada sektördeki her şeyi barındıran bir çorba olduğunu söyleyerek başlamak çok da uzak bir görüş olmaz herhalde. 22 yıllık geçmişiyle her sinema izleyicisinin öyle ya da böyle bir yerden duymuş olacağı bu marka, onuncu filmiyle beraber son 10 yıldır yaptıkları gibi her filmle bir öncekinden daha uçuk kaçık olma hedefine gururla ulaşıyorlar.
Fast & Furious veya güzel türkçemin de söyleceği gibi Hızlı Ve Öfkeli yıllar boyu insanlara her filmiyle beraber “daha ne kadar abartabilirler ki” sorusunun cevabını vermeye devam ediyor ve açık konuşmak gerekirse bu formüle bayılıyorum. Fazlasıyla basit olsa da basitliğin getirdiği bir güzellik var ki bu sinemada her zaman bulunması gerektiğini düşündüğüm bir etmen. Neredeyse primatlar için yapılmış diyebileceğimiz seviyede anlamsız hissettiren Fast X, her şeyine rağmen sinemada size kendini izletmeyi kesinlikle başarıyor. O yüzden en iyisi savunmaları bırakıp filmin kendisinden bahsedeyim.
Fast X, evet 10 yerine X çok daha havalı hissettiriyor, Fast 5 üzerinden yeniden yazdığı hikayesiyle eski fanların daha kolay bağ kurabileceği bir hikaye oluşturmayı amaçlıyor. Başarıyor yerine amaçlıyor deme sebebimse Fast 5’ın da tıpkı şuanki Fast X gibi hikayeyi çok iplememesiydi. Benzer oldukları tek kısımlar isimleri değil. Malum 5. film tüm bu uçuk kaçıklıkların başlangıcı diyebileceğimiz işti, ayrıca serinin hayranlar arasındaki favorisiydi o yüzden ona dönülmesi normal. O filmin kötüsü olan Hernan Reyes’in oğlunun olanlardan sonra intikam almak istemesini anlatıyor. Tüm filmin olayı bu evet. Ayrıca unutmuş olabilecekler için belirtmiş olayım, hayır bu karakter 5. filmde babasının yanında tanıtılmamıştı. Karakter de, karakteri oynayan Jason Mamoa da seriye gayet yeni, ama oyuncu akınından daha sonra bahsedeceğiz.
Serinin önceki filmlerini izlemişler zaten oradan buradan bir anda çıkan aile üyelerine hakimlerdir. Yedinci filmin Shaw’ı, sekizinci filmin minik Torettosu ve dokuzuncu filmdeki Dom’un kardeşinden sonra artık sağdan soldan seriye eklenen aile üyeleri ve serinin hikaye anlatımında kullandığı soap opera veya kaba bir tabirle hint draması taktiği her ne kadar fazlasıyla saçma hissettirse de her şeyin bu kadar abartılı olduğu bu evrende neden olmasın demeden duramıyorum. Peki beşinci filmin üzerinden bizim dünyada 12, onların evreninde de en az 10 yıl geçti onca zaman niye bu karakter bir şey yapmadı derseniz de büyük ihtimalle içinde aile, intikam, plan ve daha fazla aile içeren bir cevap alacaksınızdır.
Filmin ana amacı aksiyon ve görsellik ise, başarma işini bir kenara bıraktığımızda ”aksiyon & görsellik” harika yaptıkları tek iş olabilir. Bu noktada filmi takdir etmek kesinlikle gerekiyor. Bir amacı olan ve o amacını sonuna kadar bizlere gösterdikten sonra o amaca ulaşan bir iş. Geçen filmin uzaya çıkmalarından sonra bu film Transformer’ları görmeyi bekleyenler için üzücü olacaktır gelmemiş olmaları ama yapılan hareketlerin seviyesi düşünüldüğünde bunun bir süper kahraman filminden çok da farkı yok artık. Çok daha fiziksel olan bazı aksiyon sahnelerinin yanında arabalardan top makinesi yapanlar da, iki helikopteri birbirine vurduran da, Vatikanı patlatabilecek bir denizaltı mayınını sanki Rocket League oynarmışçasına oradan oraya arabayla sektirip durduran da var. Çeşitlilik bol anlayacağınız.
Oyunculuklar ise durumun garipleştiği kısımlardan. Filmden filme ünlü isim sayısının artması bir yana artık Fast And Furious evreninin de bir John Wick’e veya daha da geriye gitmek gerekirse Cehennem Meleklerine dönüştüğünü söylemek mümkün. Ünlü kadrosu artık yıldızlar geçidine dönmeye başladı ve varolan her role artık tanıdığınız ve sevdiğiniz biri gelince ilginç hissettiriyor. Filmin baş kötüsünü oynayan Jason Statham tabii ki bunların başında geliyor ve harika bir Joker yapmışlar adamı. Davranışları, konuşması, ve genel enerjisi harika, her ne kadar yazılan replikleri biraz fazla çiğ hissettirse de.
Bunun dışında Brie Larson ve Alan Ritchson gibi isimler de aşırı umursamayacağınız, ama görmesi güzel hissettiren isimler, özellikle Alan Ritchson. Böyle kaliteli bir isim beyaz perdeye güzel bir dönüş yapması güzel. Ve bu kadar büyük bir kadro olunca bazı isimlerin sahneleri çaldığını hissetmemek elde değil. Geçen filmden aileye katılan John Cena, yeni kötümüz Jason Mamoa ve bu filmde özellikle ağırlık veriyorlarmış gibi hissettiren Tyrese Gİbson’ın Roman’ı bunlardan bazıları. Müziklerde de nostaljik tercihlere gidilmesiyle güzel harici çok da bir şey söyletmiyor açıkçası.
Geneline bakıldığında harika olmasa bile izlemek isteyenlerin sinemada kaçırmaması gereken, vakit geçirmek için mükemmel olan ve çok derinlik derdi olmadan izleyebileceğiniz bir yapım var elimizde. İzlemeli misiniz sorusunun cevabını direkt olarak verebilecek tek kişi ise sizsiniz.
Yönetmen : Louis Leterrier
Senaryo : Dan Mazeau, Justin Lin
Görüntü Yönetmeni : Stephen F. Windon
Müzik : Brian Tyler
Oyuncular : Vin Diesel, Michelle Rodriguez, Tyrese Gibson, Chris “Ludacris” Bridges, Jason Momoa, Nathalie Emmanuel, Jordana Brewster, John Cena, Jason Statham, Sung Kang, Alan Ritchson, Daniela Melchior, Scott Eastwood, Helen Mirren, Charlize Theron, Brie Larson, Rita Moreno
ABD / Aksiyon-Macera-Gerilim / 141 Dk.
Ben çok severim bütün serilerini izledim hatta hiç kaçırmadan ama bu sefer izledigime pişman oldum diyebilirim pek begenmedim sonunu söylemiyorum bile yinede elinize emeginize sağlik daha iyisi olabilrdi merak ettiğim 10 sondu denildi ama baktığım zaman öyle görünmüyor inşallah böyle son değildir devamı gelir eğer gelmezse böyle çok iyi değil hatta çok saçma olur