MaXXXine
Stilize Edilmiş Şiddet ve Erotizm
MaXXXine için, üçlemenin son, ama en iyi filmi diyebiliriz. Filmin içinde yer alan unsurlar, onu bir slasher film olmanın ötesine taşıyor. Yapım, gerçek olayları hikayesine dahil ederek, filmin atmosferini kurgudan daha gerçekçi bir tarafa çekiyor. MaXXXine; dönemi yansıtan atmosferi, iyi seçilmiş kadrosu ve başarılı senaryosuyla da seyirciyi memnun edecek gibi görünüyor.
80’ler Dokulu Psikoseksüel Bir Gerilim
Ti West’in slasher üçlemesinin son filmi olan MaXXXine’in başrolünde, üçlemenin diğer iki filminde de başrol olarak yer alan Mia Goth’u izliyoruz. Mia Goth korkunun kraliçesi unvanını sonuna kadar hak ediyor. MaXXXine, X filminin devamı niteliğinde. Araya giren Pearl filmiyse, X filmindeki villain karakterin gençliğini anlatıyordu. X ve Pearl aynı çiftlik evi ve çevresinde geçiyordu, MaXXXine, Melekler Şehri olan Los Angeles’ta geçiyor. Maxine, X’te yetişkin filmleri çeken bir aktrisken, MaXXXine’de Hollywood’ta bir yıldız olmak için kollarını sıvıyor. Elizabeth Bender (Elizabeth Debicki) adlı kadın bir yönetmenin çektiği korku filminin kadrosuna seçiliyor.
1985 yılının Amerika’sında, bir seri katil güneşli Los Angeles semalarına gölge düşürüyor. Night Stalker (Gece Avcısı) adıyla şehre dehşet saçan bu kişinin, bir yıl sonra yakalanması sonucu adının Richard Ramirez olduğu öğreniliyor. 13 kişinin katili olmasının yanı sıra pedofili, tecavüz ve hırsızlık suçlarıyla da yargılanıyor. MaXXXine, gerçek olayları hikayesine dahil ederek, filmin atmosferini kurgudan daha gerçekçi bir tarafa çekiyor. Filmde; aynı dönemde yaşanan, Hollywood’u, satanizmi yaymakla suçlayan insanların protestoları ve Ronald Reagan’ın baskıcı yönetimi de anılmadan geçilmiyor. 80’li yılları korku sinemasının yükseliş dönemi olarak düşünebiliriz, fakat Reagan rejiminin de etkisiyle halkın muhafazakârlaşması; hem korku filmlerine hem de yetişkin sinemasına bir başkaldırı niteliğinde gösterilebilir. Sıkı denetimler ve sansüre varan önlemler, korku sineması çekmeyi zorlaştıran nedenlerden sayılabilir. MaXXXine için, üçlemenin son, ama en iyi filmi diyebiliriz. Filmin içinde yer alan unsurlar, onu bir slasher film olmanın ötesine taşıyor. Aynı zamanda çağın dinamiğini yakalayan, dönemsel şartları en iyi şekilde değerlendiren, izleyiciyi 80’li yıllara götüren bir film deneyimi sunuyor. Bates Motel’in penceresinde, X filminde öldürdüğü Pearl’ü görmesi psikolojik bir bakış sağlarken, diğer taraftan Hitchcock’un Psycho’suna selam çakıyor.
Hollywood’un Karanlık Yüzü
Yozlaşmış Amerikan gençliği, seri katili, porno filmleri, Satanizmin yükseldiği ve korku saldığı yıllar, gelenekselleşen halk, muhafazakar başkanlık dönemi, korku sinemasının altın yılları ve Hollywood’un karanlık yüzüyle pek çok yaşanmışlığı da akıllara getiren MaXXXine; dönemi yansıtan atmosferi, iyi seçilmiş kadrosu ve başarılı senaryosuyla da seyirciyi memnun edecek gibi görünüyor. Split Screen olarak çekilen sahneleri, zengin kamera çekimlerine değer katıyor. Senaryonun finalindeki bağlam, o yıllarda yaşanan muhafazakârlaşmayı nesnelleştiriyor. Pek çok korku filminde olduğu gibi, Ti West’i de karakterlerine acımadan öldüren yönetmenlerden biri olarak sayabiliriz. Filmde mide bulandırıcı özneler de mevcut, ancak sahneler stilize edilmiş bir estetikle sunulduğu için dikkatle izletiyor.
MaXXXine, sektördeki yozlaşmaya da ince ince dokunduruyor. Kadınların sektör içinde yaşadığı zorluklar, uğradığı taciz ve zorbalıklar da bazen küçük detaylarla bazen de aleni şekilde anlatılıyor. Özellikle porno sektöründen Hollywood’a giden yolla, (başarılı bir aktris olmasına rağmen) çekmiş olduğu yetişkin filmlerinin ona engel olması arasında kadın bir yönetmen duruyor. Belki de sektörde benzer zorbalıkları yaşamış başka bir kadın sayesinde gerçek bir filmde kendisine başrol olarak yer bulabiliyor. Bu zorbalık ve erkek üstün durumu yıllar içinde azalma gösterse de maalesef asla son bulmuyor. Filmin alt metninde anlatılanlar, filmin çatısını kurduğu döneme ve konulara en iyi şekilde hizmet ediyor.
MaXXXine, korku sinemasının slasher türüne örnek bir film gibi görünse de çok katmanlı yapısıyla ileriki yıllarda, X ve Pearl filmleriyle birlikte klasik bir üçleme olarak seyirci tarafından ilgi görmeye devam edecek.
Yükselen bir ikon
MaXXXine, slasher türüne yenilik getirmiyor; ancak popüler isimleri konuk oyuncu ya da yan rol yapacak kadar da güçlü bir film. Kadrosunda; Elizabeth Debicki, Halsey, Lily Collins, Kevin Bacon, Michelle Monaghan, Bobby Cannavale, Moses Sumney, Simon Prast, Sophie Thatcher gibi isimleri ağırlıyor. Maxxxine’in yönetmen koltuğu gibi senaryosunun kalemi de Ti West’e ait.
Maxine Minx’in ‘’Hak etmediğim bir hayatı kabul etmeyeceğim!’’ mottosu, bir yaşam biçimi gibi yaptığı her harekete, aldığı her karara işlemiş gibi görünüyor. Bu sözleri ana dinamiği yaparak çıktığı yolda, izleyici için de yükselen bir protagonist karakter olarak korku sinemasının büyüleyici karakterleri arasına ekleniyor.
Yönetmen / Senaryo : Ti West
Görüntü Yönetmeni : Elliot Rocket
Müzik : Tyler Bates
Oyuncular : Mia Goth, Elizabeth Debicki, Moses Sumney, Giancarlo Esposito, Lilly Collins, Halsey, Kevin Bacon, Michelle Monaghan
ABD / Korku-Gerilim / 104 Dk.