Mutluluk Şimdi Başlıyor / Happiness For Beginners
Tezahürleri yerli sinemamızda da görülen bu türden kaçış öykülerinin yeni bir denemesi olan “Mutluluk Şimdi Başlıyor”, kendi dert ettiği amacını bile tam olarak anlatamayan, öyküsü ve diyalogları ile hiçbir yenilik taşımayan, kahramanlarının oldukça geveze olduğu bir yapım.
“Bir kitap okudum ve hayatım değişti” klişe kalıbı bu filmle “bir kampa katıldım ve geçmişimi sildim” haline dönüştürülmüş. Ve filmin adının aksine mutluluk, film boyunca bize başlamıyor bir türlü…
Hayatı Sıfırladık mı Şimdi?
Son dönemlerde gerek yerli gerekse yabancı yapımlarda kişilerin kendi içlerine dönme ve çeşitli psişik ve toplumsal sorunlarına çareler arama telaşını ele alan yapımları sıklıkla görmeye başladık. Özellikle Netflix platformunda sinemayı nerede ise izleyeni iyi hissettirme, onu bir bakıma bir hayal fanusuna atma yaklaşımları ile benzer temalı çokça filmler izlemeye başladık. Örneğin “Zeytin Ağacı” ya da “Arayış” gibi dizilerle kişilerin kapitalist dehlizlerde boğulması tamamıyla bir kişisel arayış hikâyesine dönüştürülmüş durumda.
Buradan hareketle ezoterik arayışlar çare olarak sunulabilmekte. Yoga eğitimleri ya da başka yöntemleri başat konu başlığı yapan çokça film var artık karşımızda. Ve bu sırlarla dolu anlatılarla gerçekten de bir çare bulanabileceği gibi bir beklenti yaratılmakta izleyende. Yani artık eskiden bir Ege kasabasına sığınarak kentin hercümercinden uzaklaşan insan hikâyeleri şimdi daha farklı ve biraz da tersten bir ideoloji ile pazarlanmaya başladı.
Bir Kampa Katıldım ve Hayatım Değişti…
Yabancı yapımlarda bunun örneği çok dedik. İşte “Mutluluk Şimdi Başlıyor” da yine aslında bu yaklaşımın bir parçası. Yönetmenliğini Vicky Wight’in üstlendiği ve 27 Temmuz itibariyle Netflix’de gösterime giren “Mutluluk Şimdi Başlıyor” aslında bir kitap uyarlaması. Katherina Center’in 2015 yılında basılan aynı adlı romanından sinemaya aktarıldı. Travmatik bir çocukluk geçiren, kardeşi Duncan (Alexander Koch) ile de sorunları bulunan ve sonunda Mike ile evliliğini bitiren İngilizce öğretmeni Helen (Ellie Kemper) artık kendi içine dönmek amacı ile zorlu bir doğa yürüyüşüne katılır. Zaten kampın ilk gününde geveze kamp hocaları olan Beckett’in (Ben Cook) düzenlediği ilk toplantıda da bu amacını açıkça söyler. Ona göre kampa geliş amacı hayatını sıfırlayarak yeniden hayata adım atmaktır.
Bu zorlu doğa yürüyüşüne katılanlardan birisi de Jake (Luke Grimes)’dir. Jake, aslında Helen’in kardeşi Duncan’ın da yakın arkadaşıdır. Bu zor kamp yolculuğu boyunca ikili birbirlerini tanımaya, dertleşmeye başlar. Özellikle Jake’in doktorluk yapmasına engel rahatsızlığının da öğrenilmesi ile ikili arasındaki bu dert ortaklığı, ikilinin yaralı geçmişlerini silerek yeni bir yaprak açmasına yol açar. Bu ikilinin yanı sıra filmde bir de diğer karakterler olan Hugh, Windy, Kaylee gibi yan karakterler bulunsa da işin doğrusu bu karakterlerin filme çokta bir katkı sunduklarını söylemek çok zor.
Mutluluk Bize Başlamıyor Bir türlü
Temelini insanın bir süre kendi iç sesine dönmesi olarak ele alan, bir nevi bir kaçış hikâyesi olan “Mutluluk Şimdi Başlıyor”, izleyene türünün sıkça göründüğü örnekleri dışında başka bir şey vaat etmiyor. Tipik çokça satan ve nitelikli eserlerin bile maalesef önüne geçen bazı gereksiz kişisel gelişim kitaplarından fırlayarak bir sinema filmi haline bürünen bu yapımın kendi amacını da tam sağladığını söylemek çok zor. Gerçekten de yürüyüşler boyunca katılımcıların bazılarının yaralanması ya da çadır içi sığ konuşmalarının nasıl bir sağaltım görevi üstlendiğini anlayan varsa beri gelsin. “Bir kitap okudum ve hayatım değişti” klişe kalıbı bu filmle “bir kampa katıldım ve geçmişimi sildim” haline dönüştürülmüş. Ve filmin adının aksine mutluluk, film boyunca bize başlamıyor bir türlü…
Tezahürleri yerli sinemamızda da görülen bu türden kaçış öykülerinin yeni bir denemesi olan “Mutluluk Şimdi Başlıyor”, kendi dert ettiği amacını bile tam olarak anlatamayan, öyküsü ve diyalogları ile hiçbir yenilik taşımayan, kahramanlarının oldukça geveze olduğu bir yapım. Yaz sıcağında ekran boş kalmasın mantığı ile üretilen yapıma zamanınızı ayıracağınıza halen izlemediyseniz sinemalarda gösterimde bulunan “Oppenheimer” ve “Barbie”i yaz döneminin genelde sinema için vasat geçen döneminin aksine güzel bir sürprizi olarak görüp bu filmleri izlemek için serin sinemalara gidelim bence…
Yönetmen / Senaryo : Vicky Wight
Görüntü Yönetmeni : Daniel Vecchione
Müzik : Sherri Chunk
Oyuncular : Luke Grimes, Ellie Kemper, Nico Santos, Gus Birney, Alexander Koch, Ben Cook, Mary Neely, Aaron Roman Weiner, Esteban Benito, Julia Shiplett
ABD / Komedi-Romantik-Dram / 103 Dk.