BASİT BİR GÜNEY KORE FİLMİ DEĞİL
Son yıllarda yükselişte olan ve sinema sektöründe ipleri elinde tutanları endişelendirecek derecede güzel filmler çıkarıp ödüller kazanan Kore sinemasından yeni bir örnek Night In Paradise ile beraberiz.
Film; suç dünyasında haksızlığa uğrayan bir gangsterin başından geçen olayları anlatıyor. Sığınmış olduğu bir adada beraber vakit geçirmek zorunda kaldığı kadınla yakınlaşmasını da konu alan film aslında iki farklı hayatın ortak yönlerini bizlere gösteriyor ya da görmemizi istiyor.
Bir yandan ablası ve yeğeninin haksız ölümünden dolayı büyük üzüntü içerisinde olan Park Tae-goo diğer yandan yaşadığı ölümcül hastalık nedeniyle hayatının son anlarını durgun bir şekilde geçiren Jae-yeon’un istemeden girmiş oldukları belayı akıcı olarak değil çok yavaş bir şekilde anlatan bir Kore filmi izliyoruz. Öncelikle film hakkında, konusu itibari ile olması gereken süreden daha uzun tutulmuş diyebilirim. Bu tür filmler genelde 90 dk civarlarında tutulurken bu film 130 dk civarında uzatılmış… Öyle ki filmi izlemeye başladığım zaman durağan kore filmlerinden pek farklı görünmeyen ve sıkılarak başladığım film ancak yarısına geldikten sonra hadi başlıyoruz diyebildi…
Ara ara filmin süresine bakıp acaba sonuna daha çok var mı acaba diye düşündüğüm de oldu gerçekten… Ama söylediğim gibi yarısından sonra açılan film sonuna kadar seyirciyi sıkmadan gitmeyi başarıyor. Üstelik klasik bir gangster hikayesi beklerken filmin yönetmen, senarist ve yapıcılığını üstlenen Hoon-jung Park bizleri şaşırtarak Hollywood sinemasına taş çıkartacak sahneler izletiyor diyebilirim. IMDB puanına da baktığımız zaman hakettiği puanın altında bir rakam görüyoruz fakat filmin kesinlikle daha iyi bir puan alması gerektiğini söyleyebilirim. Ayrıca film için standart kore filmleri gibi sakin başlayıp sakin bitmediğini de söyleyebilirim fakat itiraf etmeliyim ki bu film bir Amerikan yapımı olsaydı çok daha fazla ilgi görüp daha fazla puan alabilirdi…
İntikam türünde filmler sevenler için güzel bir öneri olabilecek filmin başrolünde daha önceden bazı film ve dizilerde yan rollerde oynamış olan Uhm Tae-goo var. Açıkçası bu adamın oynadığı bir filmi izlemeye başlamadan önce bile kötü olacağını düşünemezdim… Oyunculuğu ile dikkat çeken Uhm Tae-goo bu filmde de fazlasıyla kendini gösterme fırsatı yakalamış. Yolu açık olsun diyelim.
Filmin çekildiği mekanlar ve ortamlara gelince bir sıkılma, bunalma hissediyorsunuz evet… Üstüne görüntü yönetmeni Young-Ho Kim’ de basmış melankolik renkleri… Ortaya tam bir yağmurlu ve kapalı havada aşk acısı çeken adam profili çıkmış… Görüntü açıları ve çekim kaliteleri gayet güzel ve yerinde olmasına rağmen filmin renklerini hiç sevmediğimi söyleyebilirim. Zombi ve korku-bilim kurgu filmlerinden alışkın olduğumuz mistik hava katılmaya çalışılmış gibi ama oturmamış maalesef… Belki de Part Tae-Goo’ nun yaşadığı üzüntüyü seyirciye aktarmak isteyen yönetmen biraz abartmış desek doğru söylemiş oluruz sanırım.
Değinmek istediğim bir nokta daha var ki o da Director Ma, Gang Boss Yang ve adını bilmediğim Baş komiser rolündeki adamın yediği yemeği bu kadar detaylı çekmeye gerek var mıydı bilmiyorum. Belki Kore kültürünü daha fazla göstermek istediler belki bu yemek böyle yenir en güzel biz yeriz demek istediler ama doğruyu söylemek gerekirse çoğu seyircinin bu yemek yeme sahnesinden pek hoşlanmadığını düşünüyorum.
Son olarak ne zaman Kore filmi izlesem konuştukları ile altyazıyı bir türlü bağdaştıramıyorum… Umarım benim gibi düşünen başkaları da vardır…
Filmi genel olarak değerlendirdiğim zaman hoşuma gittiğini ve hak ettiğinden daha az ilgi gördüğünü rahatlıkla söyleyebilirim. Artık hayatımıza girmiş olan Kore sinemasını daha yakından takip etmemiz gerekiyor sanırım…
Yönetmen / Senaryo : Park Hoon-jung
Görüntü Yönetmeni : Young-Ho Kim
Kurgu : Lae-won Jang
Müzik : Mowg
Oynayanlar : Tae-goo Eom, Yeo-bin Jeon, Seung-Won Cha, Dong-in Cho, Park Ho-San, Bong-sik Hyun
Güney Kore / Suç-Polisiye-Dram / 130 Dk.