Öğrenci / The Student / (M)Uchenik
Kirill Serebrennikov cesur filmi “ÖĞRENCİ” ile tartışmalara yol açtı
ORTODOKS KİLİSESİ ELEŞTİRİSİ
Sinemaya tiyatro kültüründen gelen Kirill Serebrennikov’un bir Alman tiyatro oyunundan ülkesine uyarladığı filmin odağında oportünist, provokatör bir lise öğrencisi var. Rus sinemasının yaramaz çocuğu Serebrennikov köktendincilik ve dini baskıya dair cüretli bir film yapmış. “Öğrenci” Yahudi bir öğretmen üzerinden antisemitizm üzerine önemli şeyler söylüyor.
Geçen hafta Stephen Karam’ın kendi tiyatro oyunundan sinemaya uyarladığı “İnsanlar / The Humans” filminden bahsetmiştik. Bu hafta yine MUBİ’de izlediğimiz, yine konusunu bir tiyatro oyunundan alan Kirill Serebrennikov’un “Öğrenci / (M)Uchenik / The Student” filmini inceleme konusu edeceğiz.
TAŞRA OKULU TOPLUMUN METAFORU
Marius Von Mayerburg’un 2012’de yazdığı “Martyrer / Şehit” adlı oyununu senaryolaştıran Rus yönetmen Kirill Serebrennikov bu filmiyle 2016 Cannes Film Festivalinin Belirli Bir Bakış bölümünün François Chalet Ödülünü kazandı. Sinemaya tiyatro kültüründen gelerek dahil olan Kirill Serebrennikov, Von Mayenburg’un Berlin’de sahnelenen oyununu kendi ülkesine uyarlamak için izin alır. Oyun, Kirill Sebrennikov’un yönettiği Gogol Center’de 3 yıl boyunca afişte kalır.
Rusyanın banliyösünde geçen konusuyla film bir lise öğrencisini odağına alıyor. Ebeveynlerinin sert bir şekilde boşanmalarından etkilenen Veniamin (kısaca Venya) Yuzhin, babasının ortadan kaybolmasıyla fedakar annesi İnga ile yaşamaktadır. Annesi tek oğlunu okulda tutmak ve mütevazi apartman dairelerinde yaşamak için 3 işte birden çalışır. Venya karma eğitim veren yüzme sınıfında ders almayı reddeder. Zira bunun “dine karşı” bir olay olarak görmektedir.
Durmadan İncil okuyan Venya, dünyanın sonunun yaklaştığına inanmaktadır. Bu takıntısı yüzünden radikal bir yola sapınca, annesi, sınıf arkadaşları, din dersi veren rahip ve biyoloji öğretmeni Elena Krasnova ile çatışmaya girer. Okul idaresi genç öğrenciyi kazanmak için kendisini derslerden muaf tutar. Bu taviz üzerine özgüven kazanan Venya bütün öğrencilere İncilden dini vaazlar vermeye başlar. Mistisizmin açmazında takılıp kalmış olan Venya, sorgulamalarıyla bütün liseyi ters yüz eder. Sadece kutsal kitaptan alıntılarla konuşan genç adam çevresini bunalıma sokar.
Bir gün aydın bir kadın olan Elena Venya’nın öğretilerine karşı çıktığında, isyankar öğrenci bu öğretmeni ortadan kaldırıp kendi “din topluluğunu” kurmak için uğraşır ve aralarında amansız bir mücadele başlar. Vanya’ya inanan sınıf arkadaşı, doğuştan topal Veniamin, diğerinden kısa olan bacağını uzatması için peşine takılır. Bu birliktelik, Venya’ya ilgi duyan sınıfın güzel kızı Lidya’nın keyfini kaçırır ve ikiliyi eşcinsellikle suçlamasına yol açar. Şimdiye kadar pek okumadığı İncil’i eline geçiren Venya, kutsal kitabı okudukça kafası gittikçe karışır.
Kariyer, gelecek kaygısı, hayat kurma gibi dertleri olmayan Venya din üzerinden hayata dair sorular sorar. İncil’in içinden cımbızla çekip çıkardığı ayetleri, içinde yaşadığı günün koşullarına uygulamaya çalışarak, çevresine bu konuda terör estiren bir yobaza dönüşür. Kendisine din konusunda meydan okuyan tek kişi Yahudi Elena olur.
Taşra okulunun küçük dünyasının toplumun bir metaforu olarak kullanıldığı filmde, karakterlerin tümü çevremizde gördüğümüz değişik düşüncedeki insanları temsil ediyor. Agnostik felsefeyle yetiştirilmeyi reddeden bir lise öğrencisi üzerinden, film izleyiciyi dinin doğası hakkında düşünmeye davet ediyor.
Rus sinemasının yaramaz çocuğu Kirill Serebrennikov köktenciliği odağa alarak dini baskılara dair sürükleyici bir taşlamaya imza atıyor ve bu konuda tartışmalara yol açıyor. Film Ortodoks kilisesinin gündelik hayat üzerindeki sıkı denetimini sert bir şekilde eleştiriyor. Rahip Otets Venya’yı “Kilisenin senin gibi insana çok ihtiyacı var” diyerek yanına çekmeye çalışır. Filmde kilisenin temsilciliğini yapan, lisede din dersleri veren rahip Otets’in Venya’yı kiliseye yönlendirme çabaları cevap bulmuyor. Filmin nefes kesici son yarım saatinde, kariyerini tehlikeye atan Yahudi öğretmen Elena’nın Venya ile giriştiği ölüm-kalım sürtüşmesini izliyoruz.
DİN SÖMÜRÜSÜ YAPAN BİR ŞARLATAN
Din konusundaki iddialı ve cüretkar söylemleriyle ilgiyi hak eden “Öğrenci” huzursuz edici görsel diliyle de etkileyici oluyor. Film Yahudi öğretmen Elena üzerinden antisemitizm üzerine önemli şeyler söylüyor. Aslında İncildeki ayetleri çıkarına göre çarpıtarak kullanıp insanları etkisi altına almaya çalışan Venya, din sömürüsü yapan bir şarlatan. Kot pantolonunun arka cebinde taşıdığı minyatür İncil’den yaptığı okumalarla ahlakçı, rahatsız edici tiradlar yapmaktan yorulmayan Venya, doğuştan topallıyarak yürüyen sınıf arkadaşı Otets’i etkiliyor.
Mistisizmin açmazında takılıp kalmış Venya çevresindeki insanlara “Kızlar yüzme derslerine bikiniyle girebilir mi ?” , “Cinsel eğitimin okullarda yeri var mıdır ?”, “Evrim Teorisi okullarda temel bilimlerle birlikte öğretilmeli midir ?” gibi sorular yönetmeye başlar. Öğrencilere güvenli seks için prezervatif ve havuç dağıtan Elena’yı protesto etmek için Venya sınıfta çırılçıplak soyunur. Çıkan kargaşa üzerine sınıfa gelen müdüre, Elena’nın yöntemini doğru bulmayarak kendisini öğrencilerin önünde azarlar.
Muhafazakar bir toplumun portresini sunan film, bir öğrenci üzerinden din ve bilimi karşı karşıya getiren çarpıcı ve cüretkar bir din eleştirisine soyunuyor. Başta ciddiye alınmayan bu 17- 18 yaşlarındaki dogmacı kafa yapısındaki genç, zamanla çevresini ve okul yönetimini etkiler. Dini kullanarak okulda yapılması mümkün olmayan her türlü aşırı davranışı sergileyen provokatör Venya’ya, dini inancı olmayan Elena’dan başka kimse karşı koyamıyor. Elena Venya’ya karşı şikayetini resmileştirmek için okul yönetimine çağrı yapar. Toplantıda Venya’nın öğretmenine iftira atmasıyla işler çığırından çıkar.
Sevgisiz, asosyal, Makyavelist, kimseye şefkat beslemeyen, yalancı, taviz vermez provokatör, fırsatçı, oportünist, kurallarını okul yönetimine empoze etmeye çalışan fanatik Venya’yı canlandırdığında Pyotr Skvortsov 22 yaşındaydı. Filmin hemen her sahnesinde yer alan genç aktör müthiş, inandırıcı performansıyla filmin yükünü omuzlarında taşıyor. Kendisine, Elena rolünde deneyimli TV serileri ve sinema oyuncusu Viktorya İsakova destek veriyor. Filmin çevrildiği 2016 yılında 40 yaşında olan Dağıstanlı aktris, kökten dinci öğrencisine savaş açan, bilimsel gerçeklerle yaşayan eğitimci rolünde oyuncu kadrosunun en başarılısı olarak öne çıkıyor.
Evvelce “Leto”, “Petrov Grip Oldu / Petrov’s Flu” filmlerinde Kirill Serebrennilov ile birlikte çalışan Rus görüntü yönetmeni Vladislav Opelyans (54) titiz çalışmasıyla yönetmenin mizansenine katkıda bulunuyor. Opelyans İstanbul Film Festivalinde izlediğimiz “Umudun Dili / Persian Lessons” (2020) filminin görüntü yönetmeniydi.
Yazımı, ülkesinden uzun yıllar çıkması yasaklanan Rus yönetmen – senaryo yazarı – oyuncu Kirill Serebrennikov ile bitirelim. 1969 Rostov-na-Donu doğumlu sanatçı Cannes Film Festivalinin gözdeleri arasında bulunuyor. 2016’da Cannes’ın Belirli Bir Bakış bölününden ödülle dönen “Öğrenci / (M)Uchenik”ten sonraki 2 filmi “Leto” (2018) ve “Petrov Grip Oldu / Petrov’s Flu” (2021) Cannes ana yarışmasında yer aldı. Ancak Kirill Serebrennikov filmlerini takdim etmek üzere festivale katılamadı. Zira Vlademir Putin’in koyu muhalifi olduğu için yönetmenin yurt dışına çıkması yasaklanmıştı. O iki festivalin basın konferanslarına ancak zoom aracılığıyla katılabilen Serebrennikov, bu yıl 75. Cannes Film Festivalinde yer alan “Çaykovski’nin Karısı / Zhena Chaikovskogo” filminin galasında ve basın konferansında bulunabildi. Yasak kalkınca ülkesinden çıkar çıkmaz soluğu Paris’te alan sanatçı, sonraları Berlin’e yerleşme kararı aldı.
Yönetmen / Senaryo : Kirill Serebrennikov
Görüntü Yönetmeni : Vladislav Opelyants
Kurgu : Yuriy Karikh
Oynayanlar : Peter Skvortsov, Yulia Aug, Viktoria İsakova, Aleksandr Gorchilin, Anton Vasilev
Rusya / Dram / 118 Dk.