Perşembe Günü Cinayet Kulübü / The Thursday Murder Club
Yıldız Karizması, Rahat Polisiye Matematiği ve “Pilot Bölüm” Hissi
Rahat polisiye türünün matematiğini işleten yapım, yeni başlayan bir dizi filmin ilk bölümü gibi duruyor. Mizah, merak ve minör gerilim. Ancak ne yazık ki filmin gerilim dozu hem senaryosu hem de görüntü tasarımında seçilmiş renk paletiyle neredeyse her an orta kararın altında kalıyor. En belirgin, belki de tek gücü ise oyuncu kadrosunun yıldız karizması.
Richard Osman’ın çok satan roman serisinin ilki Perşembe Günü Cinayet Kulübü (The Thursday Murder Club), Chris Columbus (Evde Tek Başına ve ilk iki Harry Potter filmi gibi yüksek gişe başarılı yapımların ardındaki imza) yönetmenliğinde beyazperdeye uyarlandı. Aslında, önce İngiltere’de sinemalarda kısa bir süre gösterilse de, dijital platforma adapte edildi dense daha doğru olabilir. Film, kent kırsalındaki Coopers Chase huzurevinde geçiyor. Dört arkadaş, emekli casus deneyimleriyle Elizabeth, sendikacı ataklığıyla Ron, ortama sakinlik veren zarafetiyle Joyce ve gözlem becerisiyle İbrahim, haftalık perşembe buluşmalarında eski cinayet dosyalarını kurcalıyorlar. Çevrelerinde olan güncel bir cinayet ise dedektifçilik oyunlarını polisin de katılmasıyla hızlandırıyor.
Yapım, cozy crime (rahat polisiye) türünün matematiğini işletiyor. Mizah, merak ve minör gerilim. Ancak ne yazık ki filmin gerilim dozu hem senaryosu hem de görüntü tasarımında seçilmiş renk paletiyle neredeyse her an orta kararın altında kalıyor. En belirgin, belki de tek gücü ise oyuncu kadrosunun yıldız karizması. Ama ne güç… Helen Mirren, Pierce Brosnan, Ben Kingsley ve Celia Imrie gibi usta oyuncuların karşılıklı döktürüşü. Üstelik bunu yaparken aldıkları keyfin izleyiciye de geçişi.
Filmin romandaki gibi yaşlılık teması üzerine derinlemesine kafa yormayışı kitap serisinin okurlarınca eleştirilse de, ana akım sinemada yaşlı karakterlerin etkin ve yetkin roller üstlenmesinin gerekliliği düşüncesine hizmet etmesi çok değerli. Sinemada yaşlılığı edilgenlikten çıkarıp karar verici özne konumuna yerleşetirmesi çok çok önemli bir tematik söyleme destek vermekte. Bu yaklaşım, son yıllarda konuyu farklı açılarla tartışmaya açan yapımlarla paralellik gösteriyor. Hollywood’daki yaş ayrımcılığına değinen (epey yaş almış Demi Moore başrollü) Cevher, dul kalan yaşlı kadının (Nur Sürer) kendini gerçeklemek isteyişini işleyen Türk filmi Mahremiyet, aşkı yeniden yaşamak için harekete geçen ömrünün sonlarına yaklaşmış ana karakteriyle İran filmi En Güzel Pastam gibi.
Yine de şunu eklemek gerekir ki, bu film, yeni başlayan bir dizi filmin ilk bölümü gibi duruyor. Belki sonunda cinayet ya da cinayetler çözülüyor, ancak pek de işlenmeyen ana karakterlerin havada kalan öyküsü ya da daha çözecekleri nice olaylar olacağı hissi, sinema izleyicisine eksik hissettirici bir tedirginlik verebilir. Kişi kendini, dizi izlemiş gibi, dijital platformun menüsünde ikinci bölümü ararken bulabilir. Devam bölümü izleme isteği uyandırmak, tek başına ayakta durmayı ve bağımsız bir bütünlük kurmayı koşul sayan beyazperde için bir eksiklik olsa da, belki de dijital ekran için bir avantajdır.
Filmin gösteriminden sonra bile, Richard Osman’ın Perşembe Günü Cinayet Kulübü kitap serisinin yeni çıkan beşinci bir romanla sürmüş olması, devam filmlerinin geleceği olasılığını da doğal olarak artırıyor. Yine de bu durum, her sanat yapıtında olduğu gibi, ilk filmin ve olası devamlarının kendi içinde bütünlüklü olması gerektiği gerçeğini değiştirmez. Aslında, bu beş kitaptan yola çıkılarak, ardından da devam eden sezonlar sürebilecek bir dizi çekilse yeriymiş. Özellikle de oynarken çok mutlu olmuş görünen bu muhteşem oyuncu karosuyla.
Yönetmen : Chris Columbus
Senaryo : Katy Brand
Görüntü Yönetmeni : Don Burges
Müzik : Thomas Newman
Oyuncular : Pierce Brosnan, Helen Mirren, Ben Kingsley, Celia İmrie, Richard E. Grand, Tom Ellis, Naomi Ackie, Geoff Bell
İngiltere / Komedi-Dedektif-Suç / 118 Dk.