Sadakat / Fedeltà

SADAKAT (FEDELTA) EVLİLİK İLİŞKİLERİNİ SORGULUYOR

İki insan birbirini çok sever, evlenirler, aynı evi paylaşırlar;  fakat çoğunlukla ruh kumaşları birbirine uymaz; görünürde mutlu olsalar da farkında olmadan, nedenini bilmeden o birliktelikte bir boğulma baş gösterir. Öncelikle bu boğulma kadında ortaya çıkar; çünkü fedakarlık yapmıştır, kocasının başarısı için kendi hayallerini ertelemiştir, hayallerini evli olduğu erkeğin   üzerine inşa etmeye başlamıştır.  

Ve kadın kocasından kuşkulandığı anda içindeki o eksiklik, kendini ifade edememe o ilişkinin üstünde patlar…

NEDEN SADAKAT’İ SEYRETTİM

Arada bir dizi izlemeyi tercih ediyorum  “Diziler insanın kafasını uyuşturuyor” varsayımına inanıyorum,  ben de arada bir beynimi boşaltmak istiyorum. Üst üste Oscar’a aday dört tane şahane film izledikten sonra kafam epeyce ağırlaşmıştı; özellikle son izlediğim “Drive My Car” filmi tam bir Çehov ağırlamasıydı. İçinde kadın erkek ilişkilerini de barındıran film Japon yazar Haruki Murakami’nin  bir öyküsünden uyarlamaydı. (Bu arada belirteyim en iyi uyarlama  Senaryo Oscar’ını alabilir) ve deyim yerindeyse Çehov, Kafka ve Haruki Murakami üçlemesinin arasında üç saat  zaman geçirmek müthiş ama bir o kadar da zordu. Filmin yorumunu sitemiz yazarlarından Viktor Apalaçi yazdı (yazılmamış olsaydı mutlaka yazardım).

Uzatmayayım içimdeki Drive My Car için yazma duygusunu böylece bastırayım ve  gelelim Fedelta’ya, evet mini dizi izlemeyi tercih ettim, lastik gibi uzayan ve uzadıkça bol bol sulanan dizileri seyretmeyi hazzetmiyordum. Netflix’te karşıma bu dizi çıktı, baktım altı bölüm kırk dakika  “seyirlik için ideal” diye düşündüm ve hakkında hiçbir bilgi okumadan dizinin başına oturdum. Yani özel olarak seçip izlediğim bir seyirlik  değil. Dizinin  daha ilk beş dakikasında sevişme sahnesini görünce “Netflix bunu hep yapıyor, porno görüntüleri çoğaltarak izleyici arttırma gibi ucuz bir yola sapıyor” deyip kızarak kapattım, başka diziler araştırdım ilgimi çekmedi, “dur önyargılı olmayayım, bir daha bakayım” diyerek filmi biraz ileri atlattım, tesadüfen üniversitede yaratıcı yazarlık dersinde yazarın öğrencilere ders anlattığı  sahneye denk geldim, doğal olarak ilgimi çekti ve diziyi seyretmeye böylece karar verdim. 

SADAKAT İTALYAN YAPIMI BİR DİZİ

Dizi, 41 yaşındaki genç İtalyan yazar Marco Missiroli’nin 2019 yılında yayınladığı   aynı adlı son  romanından uyarlama. (Bu dizi sayesinde kendisini tanımış oldum) Fedelta aynı yıl İtalya’da  Strega Giovanni ödülünü almış. Yazarımız Milano’da bir psikoloji dergisinin editörlüğünü yapmaktaymış. 

Söz konusu hikaye de Milano’da geçiyor zaten.

Sevgililer Gününde 14 Şubat’ta Netflix’te gösterime girdi. Adeta sevgili olma durumu sadece “canım, cicim, ruhum” demek değil dercesine. 

Dizinin oyuncu kadrosunda Michele Riondino, Lucrezia Guidone, Carolina Sala, Leonardo Pazzagli ve Maria Paiato gibi isimler yer alıyor.

Carlo (Michele Riondino) ve Margherita (Lucrezia Guidone) evli bir çifttir. Otuzlu yaşlarını süren çift oldukça mutlu görünmektedir, her fırsatta sevişirler ancak belli ki bu, başkalarını arzulamalarına engel olmamaktadır. Carlo iyi bir yazardır, ikinci romanını yazmaktadır  ve üniversitede yaratıcı yazarlık dersleri vermektedir, Margherita ise yetenekli bi iç mimar olmasına rağmen hayat koşulları nedeniyle emlakçıda çalışmaktadır.

Stüdyo bir dairede  yaşamaktadırlar. Bu dairenin üzerinde durmak istiyorum, gerisini seyirciye bırakacağım. Stüdyo dairenin içi alabildiğine hınç hınç eşya doludur ve yeterince derli toplu değildir. Öğrenci ya da bir bekar evini anımsatan bu salonda doğal olarak kocaman bir kütüphane, sayısız aksesuar ve ıvır zıvır doludur. Dizi ilerledikçe dağınıklık artacaktır. Oysa Margherita  iç mimardır, bir iç mimarın evi bu şekilde olmamalıdır, kendini o küçük evde bile gerçekleştirememiştir aslında.  İnsan hiçbir şey yapmasa bile o kadar sıkış sıkış eşyanın içinde yine boğulur.

Bu kalabalık ıvır zıvır aslında ruhumuzun odasıdır.

Erkek aldatır, kadın da arkasından aldatır. Yollarını ayıran çift özgür yolculuklarında kendilerini bulmuşlardır aslında; her ikisi de daha huzurlu daha mutludurlar ancak birbirlerini çekmeye de devam ederler…

Bu çekim gücünden anlıyoruz ki dizi devam edecek , ikinci bölüm de sonradan  gelecektir…

İyi seyirler…

Yönetmen : Stefano Cipani, Andrea Molaioli

Senaryo : Elisa Amoruso, Laura Colella, Alessandro Fabbri

Görüntü Yönetmeni : Gogò Bianchi

Kurgu : Natalie Cristiani, Francesco Garrone

Oyuncular : Lucrezia Guidone, Olivia Castanho, Michele Riondino, Maria Paiato, Carolina Sala

İtalya / Romantik-Dram / Dizi 12 Bölüm

OrtaKoltuk Puanı:

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz