Tam Bir Centilmen
İki arkadaşın acı soslu geçmişi tat vermiyor
Film hakkında söylenecek fazla bir şey yok. Konu çok daha derin anlatılması gerekirken sığ ve yüzeysel kalmış. İki arkadaşın geçmişine biraz acı sos ilave edilerek piyasaya sürülmüş. Giriş paragrafında anlattığım program üzerinden bile daha iyi bir senaryo yazılırdı. “Tam Bir Centilmen” tam bir fiyasko değil ama fiyakalı da olmamış.
ZAYIF SENARYO
Yönetmenliğini Onur Bilgetay’ın yaptığı “Tam Bir Centilmen” 26 Eylül’de Netflix’te gösterime girdi. Daha önce “Eltilerin Savaşı”, “Aykut Enişte”, “Ufo” filmlerine imzasını atan yönetmen şaşırtmadı, “Ufo” filmine eleştiri yazarken gerekeni söylemişim zaten, aynı sözlerim bu film için de geçerli. (Merak edenler okuyabilirler)
Senaryo zayıf, Deniz Madanoğlu’ndan daha güçlü bir senaryo beklerdim. Aslında konu ilginç, sayıları giderek artan jigoloların hayatına daha geniş perspektiften bakılabilirdi. Gökhan Çınar’ın “Katarsis” programında bir jigologun itiraflarını izlediğimde midem kaldırmamıştı ve tiksinti duymuştum. Acayip fantazi ilişkilerinden ensest ilişkilere kadar bir dizi yaşanmışlığını anlatmıştı. Bu ekonomik koşullarda jigolo sayısının süratle arttığını bir yana bırakalım, kadınların jigolo arayışına da aklım ermiyor. Cinsellik dediğin aşk olgusudur, iki tarafın birbirine karşı hissettiği sıcak duyguların sonucudur. Erkekler yapı bakımından bu konuda daha mekanik olmasını bir dereceye kadar anlayabiliriz de kadınların yüreği çarpmadan nasıl böylesine bir ilişkiyi kabul edebiliyorlar anlamak zor…
“MESELE PARA DEĞİL, CENTİLMENLİK”
Her ne kadar filmin başlangıç cümlesi “Mesele para Değil, centilmenlik” olsa da asıl meselenin para olduğunu, sadece o parayı layıkıyla elde etmenin centilmenlik gerektirdiği aşikar. Bu cümleyi söyleyen kahramanımızın adı da ironik : “Saygın”
Saygın (Çağatay Ulusoy) ve Kadir (Haki Biçici) jigololuk yapan iki yakın arkadaş. Arkadaşlıkları çocukluğa dayanıyor. Fiziken ve ruhen farklı karaktere sahip bu iki insanın yakın arkadaş olmalarının sebebi çocukluklarında ortak acı yaşamış olmaları…Saygın “Kado” diye çağırdığı arkadaşına koruyucu, kollayıcı davranıyor… Kadın ilişkilerinde Saygın ne kadar kibarsa Kadir o kadar kaba. Aynı evi paylaşıyorlar…
Filmin daha ilk dördüncü dakikasında geçmişlerinden bir travma yaşandığının işareti veriliyor… Nostalji konseptli yılbaşı programına katılan iki arkadaş avlanma amacıyla ortamı gözetliyorlar, ortam ışıltılı, parıltılı. Saygın neredeyse bütün sosyete kadınlarını tanıyor. Belli ki hepsiyle yatak macerası yaşamış, kim neyden hoşlanıyor arkadaşına anlatıyor. Kadınlar konusunda hayli tecrübe sahibi olan Saygın onların sadece fiziki ihtiyaçlarına değil psikolojik ihtiyaçlarına da cevap vermek gerektiğini, bunun da centilmenlik yoluyla mümkün olacağına arkadaşına ders verir gibi anlatıyor…
Yakışıklı Saygın partide bir genç kız ile çarpışıyor. Kızın adı Nehir (Ebru Şahin), konservatuar öğrencisi, güzel şarkı söylüyor. Klasik buluşma çarpışma hikayesi daha sonra aşk hikayesine dönecektir ve bu hikaye Saygın’ı zor durumda bırakacaktır…
ÇAĞATAY ULUSOY’UN SAÇLARI
Film hakkında söylenecek fazla bir şey yok. Konu çok daha derin anlatılması gerekirken sığ ve yüzeysel kalmış. İki arkadaşın geçmişine biraz acı sos ilave edilerek piyasaya sürülmüş. Giriş paragrafında anlattığım program üzerinden bile daha iyi bir senaryo yazılırdı. “Tam Bir Centilmen” tam bir fiyasko değil ama fiyakalı da olmamış.
Ebru Şahin’in oyunculuğu inandırıcılıktan uzak… Çağatay;’ın oyunculuğunda bu kez abartı yoktu. Ayarında bir performans… Şenay Gürler “Avrupa Yakası”nda alıştığımız güzel oyunculuğunu bozmuyor…
Filmde “Vesikalı Yarim”e gönderme yapılarak hayat kadını olan Türkan Şoray ile erkek versiyonu “hayat erkeği” Çağatay arasında bir özdeşlik kurulmak istenmiş.
Filmin en cazip yönü Çağatay’ın saçları olmuş. Muhtemel bilinçli olarak Brad Pitt tarzında kesilmiş ve aynı renge boyanmış saçlar Çağatay’a çok yakışmış. Kilo vermiş görünen Çağatay en az Brad kadar da yakışıklı olmuş…
Çağatay’ı sevenler filmi bunun için izleyebilirler…
Yönetmen : Onur Bilgetay
Senaryo : Deniz Madanoğlu
Görüntü Yönetmeni : Cenk Altun
Kurgu : Yusuf Ziya Kaya
Müzik : Barış Diri
Oyunculare : Çağatay Ulusoy, Ebru Şahin, Şenay Gürler, Nazlı Bulum, Selen Uçer, Haki Niçici, Gümeç Alpay Aslan, Kubilay Tunçer, Lale Başar
Türkiye / Dram / 110 Dk.
Çağatay’ın başrolde olması beni heyecanladirmisti.Ancak çok yüzeysel kalmış, maalesesf beğenmedim.
Film benim için dünyanın en güzel filmi