Yalnız Kurtlar / Wolfs
Basmakalıp hikayeye rağmen oyunculuklar şahane
Yönetmen Jon Watts, bütün meydanı altmışlık iki oyuncuya bırakmış. Oyunculuk anlamında artık kurt olan iki adam senaryonun eksiklerini jestleriyle, duruşlarıyla, gülüşleriyle tamamlayarak hikayenin önemini sümen altı etmeyi başarıyorlar. Evet, izlerken büyük keyif aldığımı itiraf edeyim, çünkü ben de seyirci olarak konsantrasyonumu tamamen oyuncuların performansına yoğunlaştırdım. Sinematografik görüntüler de iyi olunca görsellik ve oyunculuk ön plana geçti…
Yönetmenliğini ve senaristliğini Jon Watts’ın yaptığı “Yalnız Kurtlar” filmi 81. Venedik film festivalinde “Yarışma Dışı Kurmaca” bölümünde “Wolfs” orjinal adıyla prömiyerini yaptı. Film çok büyük ses getirmedi ama iki kurt oyuncunun bir arada olması nedeniyle seyircide büyük beklenti yarattı. 27 eylül tarihinde Fransa’nın Apple Tv+platformunda gösterime giren film Fransız eleştirmenler tarafından göklere çıkarılan bir film de olmadı…
Fransız basınında yer alan sinema haberine göre filmin devamının çekileceği konusunda anlaşmalar yapılmış… 16 yıl sonra bu altmışlık iki oyuncuyu yan yana getiren Jon Watts kimdir peki?
1981 yılında ABD’nin Colorado Eyaletinde dünyaya gelen yönetmen New York üniversitesinde sinema eğitimi aldı ve sinema piyasasına “Örümcek Adam”ın üç serisiyle hızlı bir giriş yaptı. Büyük hasılat rekorları kıran “Örümcek Adam : Eve Dönüş Yok” serisi pandemi döneminin hemen sonrasında 1 milyar dolardan fazla hasılat yaptı ve tüm zamanların en iyi filmleri seçkisinde 6. sıraya kadar çıktı…
Belli ki ticari filmleri çok seven genç yönetmen birbirinden ünlü iki oyuncu ile iş yapacağının pekala farkında. Dolayısıyla Jon Watts bütün meydanı altmışlık iki oyuncuya bırakıyor. Oyunculuk anlamında da artık kurt olan iki adam senaryonun eksiklerini jestleriyle, duruşlarıyla, gülüşleriyle tamamlayarak hikayenin önemini sümen altı etmeyi başarıyorlar. Evet izlerken büyük keyif aldığımı itiraf edeyim, çünkü ben de seyirci olarak konsantrasyonumu tamamen oyuncuların performansına yoğunlaştırdım. Sinematografik görüntüler de iyi olunca görsellik ve oyunculuk ön plana geçti…
AKSİYON, GERİLİM KOMEDİ TÜRÜ FİLMİN KONUSU
Puşkin ” İki dişi kurt bir inde barınamaz” der. Belki de bu söz eril, dişil bütün kurtlar için geçerli.. Filmde iki eril kurt var, onlar da aynı inde barınmakta çok zorluk çekiyorlar ama kurtları yönlendiren kişi onların bir araya gelmesini istiyor… Bir araya geldikleri yer ise lüks bir otel odası…
Film, New york şehrinin gece ışıklarıyla açılıyor. Geceye bir kadının hızlı hızlı korkuyla soluk alıp vermesi karışıyor. Belli bir karanlık iş var… Karanlığın silinmesi için otelin suit odasında orta yaşlı bir kadın olan Margaret (Amy Ryan) tanımadığı bir kişiye telefon ediyor. Numarayı ona bir dostu vermiştir. Zor durumda kaldığı zaman araması gereken kişinin numarasıdır bu. Telefondan cevap verilmiyor, otomatik ses telefonun kullanılmadığını söylüyor. Margaret çaresizlik içinde ne yapacağını bilemezken dakikalar içinde telefonundan aranıyor.
Margaret’in ulaşmak istediğ kişi telefondadır. Temizlenmesi gereken cinayet mahali vardır ve bu işi de en iyi telefonda konuşan adam yapmaktadır. Aslında ortada bir cinayet yoktur, Margaret’in birlikte olmak için odasına getirdiği genç adamın yatağın üstünde zıplarken (nasıl bir çocukluk ruhuhuysa artık) kaza ile bar arabasının üstüne takılarak cam kadehlerin üstüne düşmesi sonucu oluşan bir ceset vardır ortada…
Telefonda konuşan adam birkaç dakika sonra otele geliyor. Adamın adı yok, film karakterlerinde Margarite’nin adamı olarak geçiyor. 1. adam diyelim biz ona. George Clooney eldivenlerini takıp suç mahallini temizlerken kapı çalınıyor. Gelen 2. adam da (Brad Pitt) delil temizliği yapmak için girmiştir odaya. 2. kişi otel sahibi Pam’ın adamıdır. 2. adamı gören diğeri ona “sen kimsin “diye sormuyor, “Yardımcı olabilir miyim” diye soruyor. Bu dialogdan profesyonel iki insanın birbirini tanıdığının ipuçlarını alıyoruz. Daha birbirlerini gördükleri anda “Bu işi senden daha iyi yaparım” yarışına girdiklerinde de onların iki eski işbirlikçi ya da arkadaş olduklarını tahmin edebiliyoruz. (Yalnız çalışmayı seven kurtlar piyasanın en iyisi olma çabalarını anlamak mümkün ama delil temizleme işinde bizim Tavşantepe köyü onlardan daha profesyonel. Öyle ki Narin’in köyünde okumamış kadınlar bile yalnızca ev temizliğinde değil delil temizliğinde de bu işin uzmanlarını bile şaşırtacak düzeydedir…)
Filmin bütününde ego yarıştırma baştan sona kadar sürer fakat yavaş yavaş “Biz” olma yoluna da girmeye başlarlar. Zor bir durumdayken birbirlerini kurtarmayı bile başarırlar. Margarita ilk sahneden sonra tamamıyla ortadan kayboluyor, meydanı erkeklere bırakıyor. O kısa sahnede bile iyi oyunculuk gösteren Amy Ryan’ı filmin devamında görmek isterdik. İzleyicide “Kadın kimdi, ne iş yapıyordu, bu bağlantılarla iletişim kurduracak hangi kurumda çalışıyordu, ona ne oldu acaba” merakı uyandırıyor. Belki de bilinçli bir merak uyandırmaktı, filmin devamı çekildiğinde kimbilir ortaya çıkar yeniden.
İki ağırbaşlı oyuncunun yanında onların kişiliklerinin tam tersini sergileyen Kid karakterinde genç Austin Abrams de onların oyunculuğunun gölgesinde kalmıyor, ikna edici bir performans gösteriyor. Özellikle hareketli sahnelerde ve arabanın çarpması sonucu sergilediği performans göz dolduruyor…
Senaryoda eksik bırakılan ya da belirsiz bölümler var. Sonuç olarak kendinize şu soruyu soruyorsunuz: “ Bu iki adam tesadüfen mi bir araya geldi yoksa görünmeyen bir el daha profesyonel bir işte onları kullanmak üzere ön hazırlık yapmak için mi onları buluşturdu?” “Wolfs” komedi türünde tarif edilmesine rağmen komediye çok rastlanmıyor. Sadece iki kurdun çekişmeleri söz konusu, ona da komedi denmez zaten. Diğer taraftan rahatsız edici dramı da yok. Basmakalıp bir hikaye gibi duruyor, Tetikçi versiyonuyla bu konuyu daha önce hangi filmde izlemiştim sorusu aklımıza geliyor. Şayet George Clooney ve Brad Pitt iyi bir hikayede bir araya gelmiş olsalardı tadından yenilmez bir film olurdu. Bu iki kurt oyuncu işinin ehli konusunda ego yarıştırırken bence oyunculuklarını yarıştırıyorlar, bu da izleyiciye keyifli anlar yaşatıyor…
Yönetmen / Senaryo : Jon Watts
Görüntü Yönetmeni : Larkin Seiple
Kurgu : Andrew Weisblum
Müzik : Theodore Shapiro
Oyuncular : Brad Pitt, George Clooney, Amy Ryan, Austin Abrams, Poorna Jagannathan, Zlatko Burić, Richard Kind
ABD / Aksiyon-Komedi / 108 Dk.